Kanserde ailevi yatkınlık
Abone olErciyes Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ali Ünal, kanserde ailevi yatkınlık unsuruna dikkat çekti.
Erciyes Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hematoloji Bölüm Başkanı
ve Kemik İliği Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ali Ünal, kanserde
ailevi yatkınlık unsuruna dikkat edilmesi gerektiğini belirterek,
''Meme kanseri görülen bir ailede 35 yaşını geçmiş tüm kadınların,
kolon kanseri görülen ailelerde de 40 yaşından sonra tüm bireylerin
kanser yönünden taranması gerekiyor'' dedi.
Prof. Dr. Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bazı kanser
türlerinin ailevi yatkınlıkla doğrudan ilgili olduğunu söyledi.
Meme kanseri ile kolon (kalın barsak) kanserinin ailevi yatkınlık
olan kanser türleri arasında başı çektiğini, akciğer kanserinin de
ailevi kanser türleri arasında yer aldığını kaydeden Prof. Dr.
Ünal, ailesinde bu tür kanser görülen kişilerin daha dikkatli
olması gerektiğine işaret etti.
Toplumda kanser görülen kişi sayısında ciddi artışlar yaşandığı
yorumlarının yapıldığını, ancak kanserli kişi sayısındaki artışın
temelinde gelişen tıbbi imkanların rolünün büyük etkisi bulunduğunu
ifade eden Prof. Dr. Ünal, şunları söyledi:
''Önceleri kanser vakaları teşhis edilemezdi. Kişi ölse bile
kanserden öldüğü bilinmezdi. Bunda, kişinin sosyal güvencesinin
olmaması, doktora gidememesi ve teşhis konulamaması etkili olurdu.
Yeşil kart gibi sosyal güvencenin ortaya çıkması, hasta kişilerin
doktora gitme imkanını artırdı. Gelişen tıbbi imkanlar da
rahatlıkla teşhis konulmasını sağladı. Durum böyle olunca, bilinen
kanserli hasta sayısında artış oldu. Kanser hastalarında görülen
artış değerlendirilirken bu durumda göz önünde
bulundurulmalıdır''
ERKEN TEŞHİSİN ÖNEMİ
Kanserin erken teşhis edilmesinin önemini vurgulayan, bu nedenle
ailevi yatkınlık unsurunun kişilere verdiği ipuçlarının
değerlendirilmesinin önemine dikkati çeken Prof. Dr. Ünal, ''Meme
kanseri görülen bir ailede 35 yaşını geçmiş tüm kadınların, kolon
kanseri görülen ailelerde de 40 yaşından sonra tüm bireylerin
kanser yönünden taranması gerekiyor'' diye konuştu.
Meme kanserine, özellikle ''BRCA1'' denilen genin kansere yatkınlık
yapmasının neden olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, şöyle devam
etti:
''Bu gen, ailevi olabiliyor. Bir aile ferdinde meme kanseri varsa
diğer kadınlarda kanser görülme riski 10 kat daha fazla oluyor.
Kolon kanserinde de aynı risk söz konusu. Baba ve kardeşlerde yani
bir ailenin üç bireyinde kanser görülen vakalar var. Ailedeki 1.
kuşak ve 2. kuşak fertlerin kanser yönünden taranması gerekir.
Sigara ilişkili akciğer kanserine yakalanan bir babanın sigara içen
diğer çocuklarında da kanser riski çok artıyor. Çünkü temelinde
ailevi yatkınlık söz konusu. Bu tür detaylara dikkat edilecek
olursa daha sağlıklı günler yaşarız.''