Kanser tedavisi anneliğe engel mi?
Abone olKemoterapi ve radyoterapi, üreme fonksiyonlarının kaybına neden olabiliyor ancak bu uygulama ile çocuk sahibi olmak mümkün.
Bebek sahibi olunabilecek dönemde kansere yakalanan pek çok
kadın tedaviyle hastalıktan kurtulabiliyor ancak kemoterapi ve
radyoterapi üreme hücreleri ile yumurtalıklarda toksik etki yaparak
üretkenliğin kaybedilmesine sebep olabiliyor.
Kadınların, tedaviden önce tüp bebek merkezlerinde uygulanan yöntemlerle üretkenliklerini koruyabileceklerini hatırlatan Doç. Dr. Cem Demirel, yumurtalık fonksiyonları kaybedildiği zaman çocuk sahibi olma şansının sürdürülebildiğini söyledi. Demirel, kanser teşhisi konulan genç yaştaki kadınların bilgilendirilmeleri ve üreme konusunda uzman doktorlara yönlendirilmelerinin önemine değindi.
ÜREME ÇAĞINDA EN ÇOK MEME KANSERİ GÖRÜLÜYOR
İleri yaş hastalığı olarak bilinen meme kanseri vakalarının yüzde
15’inin, 40 yaşından önce gerçekleştiğini belirten Demirel,
“Genç yaşta görülen kemoterapinin kadının yumurtalarını
ortadan kaldırma oranı daha azdır. Ancak yaş 35-38’lere yaklaşıkça
bu oran artmaktadır. Kemoterapiye bağlı olarak, yüzde 15-70
arasında hastada adetten kesilme, yumurtalıkların tükenmesi,
yumurtalık fonksiyonunun kaybı oluşmaktadır. Ameliyattan sonraki 6
hafta içinde yumurtalıklar ilaçlarla çoğaltılmaktadır. Kadın evli
ise yumurtaları eşinin spermiyle laboratuvarda döllenerek, embriyo
haline getirilmekte ve dondurulup saklanmaktadır. Evli değilse
yumurtalar toplanıp dondurulmaktadır. Bu işlemler en sık görülen
meme kanserine ait örneklerdir. Kadınlarda ikinci sırada görülen
lösemi ve lenfoma gibi kanserlerde de uygulanabilmektedir. Bu
kanser türlerinin teşhisinden sonra kemoterapiye kadar olan süreçte
kadının üreme fonksiyonunun korunması için benzer önlemler
alınabilmektedir” dedi.
YUMURTALAR VE EMBRİYOLAR DONDURULABİLİYOR
Bir kür kemoterapinin bile yumurtalıkları ciddi şekilde
etkileyebildiğini söyleyen Demirel, menopoza girmese, adetten
kesilmese bile üreme potansiyelinin ciddi şekilde bozulabildiğini
vurguladı. Bu yüzden tedavinin kemoterapiden sonra yapılmasının
mümkün olmadığını söyleyen Doç. Demirel, şöyle konuştu:
“Kemoterapinin dozu ne kadar fazlaysa, kadının yaşı ne
kadar ileriyse ve uygulama sayısı ne kadar artarsa, kadının
yumurtalık kaybetme riski o kadar fazla olur. Eskiden birçok
hastanın bu durumu dikkate alınmadan kanser tedavisi uygulandığı
için hastalar üretkenliklerini kaybediyorlardı. Ama günümüzde artık
kanser hastalarının tedavi sürecinde, üreme fonksiyonlarının da
korunması bir öncelik halini almıştır. Çocuk sahibi olabilmek pek
çok kadın için büyük önem taşıdığı için kanser tedavilerinde en çok
sorulan soru “kemoterapiden sonra üretkenliğimi kaybedecek miyim?”
olmaktadır. Günümüzde yeni tedavi yöntemleri ile kadınların
üretkenlikleri korunarak, yumurtaları ve embriyoları dondurulmakta;
bu sayede bebek sahibi olmaları sağlanmaktadır.”