Ağız kokusunun dilde, dişlerde ve midede bulunan problemlere bağlı oluşabildiğine değinen Yıldırım, bu rahatsızlığa multidisipliner olarak yaklaşmasılması gerektiğini ifade ederek, önce bir uzmana danışmayı tavsiye etti. Öte yandan önceden olmayan ve sonradan ortaya çıkan devamlı kötü kokunun mide kanseri, karaciğer kanseri, gırtlak kanseri ve dil kökü kanseri gibi çeşitli kanserlerin belirtisi olabileceğine değinen Yıldırım, uyarılarda bulundu.Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, ağız kokusunun kanser dışında sık görülen sebeplerini ise şu şekilde sıraladı; burnu tıkalı kişilerin ağızdan nefes almasına bağlı ağız ve boğaz bölgesinin kuruması ve bu bölgedeki bakterilerin artmasına bağlı ağız kokusu, dil kökünde biriken bakterilerin yaptığı ağız kokusu, diş ve diş etine bağlı problemler......yoğun geniz akıntısı, Boğaz enfeksiyonları, bademcik içerisinde taş oluşması, alkol- sigara -tütün kullanımı, Şeker ve böbrek hastalıkları, bazı ilaçların yan etkisi ve yetersiz sıvı alımı.Ağız kokusu tedavisi nasıl olmalı?“Öncelikle sebep bulunmalı bunun için çeşitli tetkikler yapılabilir. Kokunun nereden geldiği araştırılmalıdır. Eğer kokunun kaynağı saptanamamış ise kronik sinüzit enfeksiyonları, kronik bademcik enfeksiyonları, kronik mide problemleri ve kronik diş ve diş eti rahatsızlıkları teker teker kontrol edilmelidir. Lüzumu halinde ayrıntılı gastroentrolojı muayenesinden geçmeli, uygun süre ve dozda tedaviye rağmen geçmeyen koku da endoskopi düşünülebilir. Diş ve diş eti rahatsızlıkları ve bunlara neden olabilecek çürükler köprüler protezler düzeltilmeli. Bol su içilmeli, Sigara alkol kullanımı terk edilmeli, Her gün düzenli dişler fırçalanmalı, Koku veren yiyeceklerden uzak durulmalı, Diş fırçasının yumuşak yüzüyle dil fırçalanmalı.Reflü yapan yiyeceklerden uzak durulmalı, uzun süre aç kalmamalı.