Kanser intiharı körüklüyor
Abone olKanada'da yapılan bir araştırma kanserin intihar eğilimlerini arttırdığını ortaya koydu.
Kanadalı onkolog Wayne Kendal, ABD’deki 1.3 milyon kanser vakası
üzerine yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırma, erkek
kanser hastalarının binde 19’unun, kadın kanser hastalarının ise
binde 4’ünün intihar ettiğini ortaya koydu. Onkoloji Yıllığı’nda da
yayımlanan araştırmaya göre kanserin süresi, aşaması ve tipinin
yanı sıra cinsiyet, etnik köken ve ailevi durum intihar riskiyle
bağlantılı. Kanser hastalarını intihara götüren nedenleri
sordu, uzmanlar ailevi ve sosyal desteği düşük olan ve depresyon
geçiren hastalarda intihar eğiliminin arttığı görüşünde
birleşti
İNTİHAR EĞİLİMİ ERKEKLERDE DAHA FAZLA’
Onkolog
Wayne Kendal’ın araştırmasıyla ortaya çıkan bu sonuç, her 100 bin
kanser hastasının 24’ünün intihar ettiği anlamına geliyor. Halbuki
kanser hastaları da dahil olmak üzere Amerika Birleşik Devletleri
nüfusunun, intihar etme oranı 100 binde 10.6 yı geçmiyor.
Araştırmanın diğer sonuçlarına göre ise erkekler kadınlara göre 5
kat fazla intihar eğilimi gösteriyor, akciğer, baş-boyun, mesane,
boğaz ve kemik iliği kanserine yakalananlarla teşhiste geç kalınmış
ve yayılmış vakalarda intihar riski daha yükseliyor. Ancak teşhisin
hemen ardından intihar erkeklerde daha yaygın.
Araştırma kanser hastalarının neden intihar yolunu seçtiklerini
açıklamıyor. Ancak Wayne Kendal’a göre bu nedenler arasında
depresyon, acı korkusu, itibarıyla ölmek istemek ya da başkalarına
yük olmamak gibi nedenler sayılabilir.
‘TÜRK HASTALARDA İNTİHAR ORANI DAHA DÜŞÜK’
Klinik psikolog Yeşim Altuncu ise hastanın intihara yönelmesinde
kültürel faktörlerin önem taşıdığını ve yeterince destek
görmeyenlerde intihar eğiliminin arttığını söyledi. Altuncu,
“Yeterli sosyal desteği olmayan hastalarda depresyon daha fazla
oluyor. Çünkü o zaman kişinin hayat kalitesi düşüyor ve yaşama
bağlılığı azalıyor. Ancak kanser hastalarında intihar Türk
toplumunda daha az görülüyor. Çünkü biz daha duyarlı ve yardımsever
bir milletiz. Bazı ülkelerde insanlar daha izole yaşarlar ve
buralarda böyle hastalıklar daha zor atlatılır”dedi.
‘HEDEFLERİ OLANLAR DAHA KOLAY ATLATIYOR’
Kanser hastalarındaki intihar eğiliminin sosyal ya da kişilik
bozukluğuna bağlı olmadığını belirten Yeşim Altuncu, hedefleri olan
hastaların bu süreci çok kolay atlattıklarını vurguladı. “Ağır
depresyon geçiren hastalar olayı kontrol etmekte zorlanıyor, baş
etme mekanizmaları yetersiz kalıyor veya hayata bağlanmaları için
sebep azalıyor. Uzun süreli tedaviye iyi cevap veren hastalara
baktığımızda onların geleceği dair hedeflerinin, amaçlarının
olduğunu görüyoruz.”
‘YALNIZLIK İNTİHAR YATKINLIĞINI ARTIRIR’
Prof. Dr. Kemal Arıkan,"Ağır depresyon kanser hastasını intihara sürükler" |
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Konsültasyon
Lezyon Psikiyatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kemal Arıkan’a göre
de kanserin hem kendisi hem de tedavisi depresyona yol açıyor ve
yalnız kalmak intihara yatkınlığı artırıyor.”Bu hastalarda bir
çökkünlük hali olur, hayattan zevk alamazlar, bazı ilaçlar beyin
hücrelerine etki yapar ve uyku düzeni bozulur. Bu şikayetler
belirli bir süre devam eder. İşte bu süreçte hastalar yakın ilgiye
alınmaz, destek görmez ve profesyonel bir yardım almazlarsa intihar
riski olur. Antidepresan ilaçlarla olayı kontrol altına almak ve
psikoterapi uygulamak gerekir. Tıbbi tedaviden sonra meditasyon,
yoga ve dua gibi inanç tedavileri de destekleyici olarak
önerilebilir. Ancak hepsinden önemlisi, bu hastalar yalnız
bırakılmamalıdır.
‘KEMOTERAPİ DOLAYLI ETKİ YAPAR’
Hemotolog Onkolog Prof. Dr. Coşkun Tecimer de kemoterapinin
hücreler üzerinde farklı etkiler yaptığını ifade ederek tedavinin
intihar eğilimini dolaylı olarak etkilediğini vurguladı. Tecimer,
“Kanser hastaları depresyonda olmaları nedeniyle intihara daha
meyilli olabiliyor. Kanserin kendisi ve ilaçların beden üzerindeki
etkiler nedeniyle, hastanın psikolojisi bozulabiliyor. Tedavide
kullanılan ilaçların depresyona eğilimi artırıcı etkisi de
olabilir. Kemoterapi direkt değil de dolaylı olarak etkili olur ve
bedeni halsiz düşürdüğü için depresyona yol açarak intihar
eğilimini artırabilir”dedi.
Haber: Tülay Sağlam
Kaynak: www.ntvmsnbc.com