Kanlı soygunu böyle planladılar
Abone olAdana’da, bir kuyumcudan pompalı tüfekle soygun yapıp kaçarken baba ve oğlunu öldürdüğü ileri sürülen kar maskeli iki kişinin, soygun yapmad...
Adana’da, bir kuyumcudan pompalı tüfekle soygun yapıp kaçarken baba ve oğlunu öldürdüğü ileri sürülen kar maskeli iki kişinin, soygun yapmadan önce kuyumcuya yakın bir kafede plan yaptığı ortaya çıktı.
Edinilen bilgiye göre, 26 Ağustos tarihinde 5 kişi, Dumlupınar Mahallesi’ndeki Baygın Kuyumculuğa gelerek altın çalmış ve kaçarken kendilerine karşı koymak isteyen baba ve oğlunu öldürmüştü. Polis bu soygunun şifrelerini kısa sürede çözüp soygunu gerçekleştiren ve soygunculara yardım ettiği ileri sürülen 6 kişiyi adliyeye sevk etti. Bu kişilerden 4’ü tutuklanırken, kanlı soygunun nasıl gerçekleştiği de ortaya çıktı.
İddiaya göre, soygunu 5 ay önce Mardin’in Nusaybin ilçesinde oturan Kemal T. (19) planladı. Bu sırada Ş.A. (18) isimli arkadaşı yanına gelerek, "Ben kafe açmak istiyorum bana para lazım ne yapacağımı bilmiyorum" dedi. Bunun üzerine Kemal T., "Sen biraz bekle ben soygun planlıyorum, öyle bir soygun yapacağız ki daha Türkiye’de öyle bir soygun olmadı" dedi. Kemal T. soygunu planladıktan sonra, kendisine yardımcı olması için arkadaşlarını aramaya başladı. Önce kendisinden para isteyen Ş.A.’nın ehliyetini kullanarak otomobil kiralaması karşısında kafeyi açacak parayı vermeyi vaat etti. Ardından kuyumcuya girdiğinde yanında bulunması ve altınları alması için A.G. (17) ve D.Ö.’yü (15) buldu. Ancak buna rağmen sayıyı yeterli bulmayan Kemal T., daha önce PTT, kuyumcu ve market gasbına karışmış ancak Burdur’da çalışan Abdullah A.’yı (20) arayarak "Soygun yapacağız sen de gel, böyle çalışmaktan kurtulursun" dedi.
Abdullah A. ise, "Bu işlerin sonu yok. Bak bana ben memlekete gelemiyorum, ben yokum bu işte, hem patron izin vermiyor" diye cevap verdi. Ancak Kemal T. buna rağmen Abdullah A.’nın patronunu arayarak, "Abdullah’ın ağabeyi hayatını kaybetti, Adana’ya gelmesi gerekiyor" diye izin aldı.
Adana’ya gelen Abdullah A.’ya Kemal T. planı anlatınca, o da kabul etti. Kemal T. soygunda kullanacakları silahlar için de, Abdullah A.’nın akrabası Nazım A.’dan (40) yardım istedi. Nazım A. da soygunculara 3 tane pompalı tüfek temin etti.
Silahların da ayarlanmasıyla birlikte Abdulah A. ile Kemal T. soygun yapacakları kuyumcuyu Kıbrıs Caddesi’ndeki Baygın Kuyumculuk olarak belirledi. Kemal T, kuyumcuyu daha önceden tanıdığını, çok altın olduğunu, bu nedenle buradan soygun yapacaklarını söyledi. Daha sonra caddeye giden zanlılar, plan yapmaya başladı. Cadde üzerinde 30 güvenlik kamerası olduğunu tespit eden zanlılar, soyguna ara sokaklardan gelmeye karar verdi. Soygundan 1 hafta önce de Abdullah A. ve Kemal T. ile soyguna karışmayan Ö.V. isimli bir kişi kuyumcuya yakın bir kafade yemek yiyerek soygunun son planını yaptı. Yaklaşık 15 dakika kafede kalan Abdullah A. ve Kemal T., yapacakları her şeyi burada planladıktan sonra 26 Ağustos günü soygun yapmaya karar verdi.
26 Ağustos öncesinde ise Kemal T. ile Ş.A., Dağlıoğlu Polis Merkezi’ne giderek nüfus cüzdanını kaybettiği beyanında bulundu. Daha sonra bu belgeyi alan Kemal T., Ş.A. oto kiralamacıya gitmeyince ona çok benzeyen bir arkadaşını bulup Ş.A.’nın ehliyetiyle oto kiralamacıdan otomobili kiraladı. Hemen aynı gün planı uygulamaya koyan Kemal T., otomobil kullanması için hırsızlık ve gasptan kaydı bulunan Ferman A.’yı (21) çağırdı. Bunun üzerine Kemal T., Abdullah A., A.G. ve D.Ö. otomobile binip kar maskelerini takarak, ara sokaklardan Baygın Kuyumculuğun önüne geldi. Ferman A. otomobilde kalırken diğerleri ellerinde silahlarla kuyumcuya girdi. Kemal T. en önde kuyumcuya girerek, "Davranma öldürürüm" dedi. A.G. de eli silahla içeri girerken, bu arada Abdullah A. elinde silahla kuyumcu önünde nöbet tutmaya başladı. D.Ö. ise elindeki çantaya altınları koymaya başladı. Yaklaşık 1,5 dakika içerisinde altınları alan zanlılar kaçmaya çalışırken, yan tarafta kuyumcunun akrabası olan Ali Can Aytaç silahını alıp soygunculara karşı koymak istedi. Ancak onu oğlu Mahir Aytaç engelledi. Bu sırada Abdullah A. da baba ve oğla ateş ederek vurdu. Soyguncular olay yerinden otomobile binip kaçarken, ağır yaralanan baba ile oğlu ise, kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti.
Polis olay yerine 3 dakika sonra gelirken, hemen soyguncuların kaçtığı otomobilin plakasını aldı. Otomobilin kiralık olduğu ve kime kiralandığı tespit edilirken, olaydan 30 dakika sora Ş.A.’ya ulaşılarak soygunu kimlerin gerçekleştirdiği isim isim belirlendi. Bu arada zanlılar, kaçtıkları otomobili kent merkezi çıkışında yakarak yaya olarak kaçmaya başladı. Ellerinde silahlarla bir kamyoneti durduran zanlılar, "Biz avdan geliyoruz da Adana’ya gideceğiz" diyerek kamyonete binip bir portakal bahçesinde indi. Burada tüfekleri portakal ağacına asan şahıslar, altınları paylaşmak istedi. Ancak terazi olmadığı için kime na kadar vereceklerini belirleyemediklerinden altınları paylaşamadı. Bunun üzerine D.Ö. yakın bir yerde eczaneye giderek bir terazi çalıp, portakal bahçesine geri döndü. Böylece zanlılar altınları paylaştıktan sonra Kemal T., ’herkes kendi memleketine gitsin’ diye emir verdi. Şahıslar da memleketlerine dağıldı. Polis, isimleri belirlediği için olaydan 24 saat sonra Kemal T.’yi memleketi Mardin’in Nusaybin ilçesinde yakaladı. Daha sonra Abdullah A.’yı ve silahları temin eden Nazım A.’yı da Hürriyet Mahallesi’nde operasyonla yakaladı. Abdullah A.’nın verdiği ifadeyle bir evin bodrumunda 650 gram altın ve bir miktar para ele geçirildi.
Baba ve oğlu öldüren Abdullah A. soygundan dolayı pişman olmadığını, ancak 16 yaşındaki bir kişiyi öldürdüğü için üzgün olduğunu belirterek, "O çocuk beni korudu, o olmasaydı belki ben bugün ölmüş olacaktım ama ben bir an korktum ve ateş ederek hem babayı hem de oğlunu öldürdüm. 16 yaşındaki çocuğu öldürdüğüm için pişmanım" dedi.
Soyguncular çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken, polis şimdi Ferman A., A.G. ve D.Ö.’yü bulmak için operasyonlarını sürdürüyor.
(İHA)