Kanınızı donduracak O JEST!
Abone olİngilizlere yapılan jest 30 bin askerimizin hayatına mal oldu. İşte o jest...
USAK Başkanı Laçiner, 1926'da sınırda 1000
km'lik toprağın İngiliz'lere jest olarak verildiğini
söyledi.
Yeni Aktüel, son sayısında Uluslararası Stratejik Araştırmalar
Kurumu Başkanı Doç. Sedat Laçiner'in, Irak sınırıyla ilgili çarpıcı
bir iddiasına yer verdi:
İddiaya göre dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, K.
Irak sınırındaki 1000 km2'lik toprak parçasını büyük ihtimalle
Atatürk'ten habersiz "jest olarak" İngilizlere bıraktı. Ve bugün
bütün mesele işte o toprak parçasında cereyan
ediyor.
İddianın dayanağı, Tevfik Bey'in 7 Haziran 1926 günü (İçtima: 115,
Celse: 2) TBMM'de yaptığı konuşmada söylediği şu sözler:
IRAK DEVLETİ LEHİNE FERAGAT ETTİK
"Şurasını da derhal arz etmeye mecburum ki
hudut üzerinde bile bin kilometre murabbaı (kare)
miktarında lehimize tashihat ilavesini teklif ettiler,
esas davamızın böyle bin ve yahut iki bin kilometrekarelik arazi
davası olmadığını söyleyerek bu tekşif olunan araziden de sarfı
nazarla bütün Musul vilayetinden müstakil Irak devleti
lehine feragati prensiplerimize daha uygun
bulduk."
Bu sözler, Kültür Bakanlığı tarafından 1981'de yayımlanan
"Atatürk'ün Milli Dış Politikası (Milli Mücadele dönemine ait 100
Belge)" kitabında yer alıyor.
ATATÜRK'ÜN HABERİ YOKTU
Laçiner'in alıntıladığı bu sözler, "Türkiye'nin
sadece Musul ve çevresini değil, sınırın en hayati yerlerini de
Irak'a terk ettiğini acı bir şekilde gösterdiğini" iddia ediyor. 27
Ekim 2007'de yayımlanan "Kuzey Irak'ı Neden Verdik?" başlıklı
makalede iddiaya yer veren Doç Laçiner, "Peki, Atatürk'ün Tevfik
Rüştü (Aras) Bey'in kararından haberi var mıydı?" sorusuna, şu
yanıtı veriyor: "Atatürk büyük ihtimalle bu "fedakârlığı"
sonradan öğrendi"
Laçiner bu toprak parçasının tam olarak neresi olduğunu da bugün
bilemediğimizi, ancak sınırda bugünlerde bizi en zor durumda
bırakan yerler olduğunu belirtiyor: "Bugün sınır ne kadar güneye
kaysa o kadar rahatlayacağız. Bu açıdan bakıldığında
dönemin Dışişleri Bakanı'nın jestinin Türkiye'ye ne kadar ağır bir
fatura çıkardığı ortada."