Kandilli'den rahatlatan açıklama
Abone olMarmara kıyılarında suların çekildiğinin gözlenmesiyle tedirginliğe yolaçan spekülasyonların ardından toplanan Kandilli Rasathanesi'nden rahatlatan açıklama
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, son günlerde
özellikle Marmara Denizi'nde gözlenen, su seviyesindeki
değişimlerle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Kandilli
Rasathanesi'nde düzenlenen toplantıya, Barbarosoğlu'nun yanısıra,
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir Hidrografi ve Oşinografi Daire
Başkanlığı'ndan Yarbay Erhan Gezgin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Zemin ve Deprem İnceleme Müdürlüğü'nden Mahmut Baş, İTÜ Meteoroloji
Mühendisliği Bölümü'nden Mithat Kadıoğlu, TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi'nden Niyazi Türkeli, Ulusal Deprem Konseyi'nden Prof. Dr.
Haluk Eyidoğan katıldı. Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu tarafından
yapılan basın açıklamasında, son günlerde özellikle Marmara
Denizi'nde görülen değişimlerin, günlük atmosferik, astronomik ve
oşinografik parametrelerdeki değişimlerden kaynaklandığı
belirtildi. Bu nedenlerin, atmosfer basıncındaki değişimler, ayın
ve güneşin çekim etkilerinden oluşan astronomik nedenler ile
rüzgardan kaynaklanan nedenler olduğunu söyleyen Prof. Dr.
Barbarosoğlu, "Ülkemiz genelinde çeşitli istasyonlarda deniz ve su
seviyelerinin ölçümleri sürmektedir. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla
ortak çalışmalarımız var. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu
gözönüne alınarak, tüm bu verilerden bağımsız olarak, ülkemizde her
an deprem riski olduğu gözardı edilmemeli. Ülkemizin çok büyük bir
bölümünde, büyüklüğünü ve zamanını önceden bilemediğimiz hasar
verici bir depremin meydana gelebileceği olasılığı her zaman
vardır" dedi. Deniz seviyesinde düşey olarak meydana gelen 40-50
santimetrelik bir düşüş miktarının, düşük eğilimli kıyılarda su
hattının birkaç metre çekilmesine neden olabileceğini de belirten
Barbarosoğlu, "Bu da son derece doğaldır. Genel olarak ülkemizde,
astronomik gelgit olayları deniz seviyesinde yarım günlük
karakterde, 10-15 santimlik deniz suyu seviyesi değişimine neden
olabilmektedir. Son günlerde ayın yeni ay durumunda olması,
astronomik gel gitin etkisini de arttırmıştır. Rüzgar Marmara
Bölgesi'nde poyraz yönünde estiğinde kuzey sahillerinde deniz suyu
seviyesinde alçalmalara neden olmaktadır. Özellikle bu mevsimde de
görülen kuraklık dönemlerinde, dere ağızlarında su seviyesi
düşmeleri yaşanmaktadır" şeklinde konuştu. Prof. Dr. Gülay
Barbarosoğlu, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun, deprem olup olmayacağı şeklindeki sorusuna
Barbarosoğlu, "Bu sadece astronomik ve atmosferik bir olaydır.
Depreme bağlamamak gerekir. Bu konuda çeşitli kurumlarla çalışmalar
sürdürülmekte, ortak değerlendirmeler yapılmaktadır" şeklinde cevap
verdi. Toplantıda söz alan Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da, "Türkiye'de
birinci ve ikinci derecede hasar verici deprem olabileceği daha
önceki açıklamalarımızda vardır. Bugünkü durum tamamen atmosferik
ve ayın, güneşin ve rüzgarın birleşimiyle olabilecek meteorolojik
bir olaydır. Önümüzdeki günlerde yaşanacak olan hava değişimlerinde
bu durum normale dönecektir" şeklinde konuştu. Bölgesel yüksek
basıncın zayıflaması ile rüzgarın yön değiştirmesi sonucu bu
durumun ortaya çıktığını belirten Mithat Kadıoğlu ise, "Bu, durum
doğal bir durumdur. Biz kontrollerimizi yaptık. Bu basınç ve
rüzgarın yönü ile ilgilidir. Bu durum önümüzdeki günlerde
farklılaşacaktır" dedi.