Kandile 50 bin asker yetmez
Abone olBarzani'nin danışmanlarından, Safin Dizai, Türkiye'nin, 50 bin askerle bile Kandil'i ele geçiremeyeceğini savundu.
IRAK Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani’nin
danışmanlarından, uzun süre Türkiye temsilciliğini yapan Safin
Dizai, Alman Deutsche Welle radyosunun sorularını yanıtladı.
Dızai, bu harekata hemen son verilmesini ve Türk askerlerinin en kısa sürede çekilmesini istediklerini anlatırken, ABD yönetiminin Aralık ayında kendilerine, ‘çok kısa süreli' ve ‘çok dar kapsamlı bir operasyon' söylediğini ancak, aradan geçen 2.5 aya rağmen, operasyonların devam ettiğini kaydetti. Dizai, “ABD'nin bu konuda çok daha net bir pozisyon takınmasını bekliyoruz. Savunma Bakanı Gates’in, askerlerin bir an önce çekilmesi yönündeki açıklamalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bunun devamı bekliyoruz” dedi.
KANDİL'İ TEMİZLEMEK İMKANSIZ
Uzun süre Ankara’da görev yapan, Türkiye'yi ve bölgeyi yakından tanıyan Dizayi, “Güneş Harekatı'nın PKK tehdidini ortadan kaldırmaya yetmeyeceğini, terör örgütün karargahının bulunduğu Kandil Dağı'nı kontrol altına almanın, neredeyse imkansız olduğunu savunarak şöyle dedi:
“Pek çok kişi Kandil hakkında konuşurken yanılıyor. Burası;
İran, Irak Türkiye sınır üçgeninde çok geniş bir dağlık alan.
Dışarıdan ulaşması çok güç olan son derece engebeli bu bölgeyi
Türkiye’nin; değil 5 bin, 50 bin askerle bile kontrol
etmesi mümkün değil.
Bir örnek vermek istiyorum. Saddam döneminde Irak
peşmerge güçleri, 1991 yılına kadar bu Kandil bölgesinde saklandı.
Peşmergeler, Saddam’ın kimyasal silah kullanarak yaptığı
saldırılara rağmen ayakta kalmayı başardı. Dolayısıyla,
askerlerle Kandil’i kontrol etmek, daha baştan imkansız bir
operasyon olur. Ayrıca bu Türkiye’nin, operasyonun başında
açıkladığı hedeflerden farklı bir yöne sapması anlamına
gelir.”
Barzani’nin temsilcisi Safin Dizai, bölgede süren çatışmanın içine çekilmek istendiklerini ancak, buna karşı dikkatli olduklarını savunurken, denetimleri altındaki bölgede PKK’yı istemediklerini söyledi. Safin Dızai şöyle devam etti:
“PKK’nın anlayışı, hareketleri ve sicili; biz Kürtler’e her şeyden daha çok zarar vermekte. Geçmişte PKK’nın eylemlerinden en çok zarar gören de biz olduk. Şu an bölgedeki varlıkları da bizim için sorunlar yaratıyor. Biz PKK’ya olumlu bakmıyoruz, ancak bu şimdi Türkiye’nin yanında taraf olmamızı ve çatışmaya girmemizi gerektirmiyor. Bu geçmişte yapıldı, başarılı olamadı. Bunu tekrarlamak istemiyoruz. Şu an için, Türk askerleriyle, peşmerge güçlerinin karşı karşıya geleceği endişesini taşımıyoruz. Çünkü operasyonların sürdüğü bölge, peşmerge unsurlarının olmadığı bir bölge. Türk askerleri, operasyonun mevcut alanının dışına çıkarlarsa, güneye, yerleşim bölgelerine doğru ilerlerse, o zaman durum değişir. Ancak şu an için, böyle bir karşı karşıya gelme endişesi taşımıyoruz.”