Barış süreci tüm hızıyla devam ediyor!
Kandil bu zamana kadar hiç görmediği kadar gazeteci
gördü.
Ee bizler de Kandil'i hiç böyle görmemiştik.
Yemekler, meyve kokteylleri...
Hadi gözünüz aydın, yakında Kandil "terörden,
kandan" arınmış bir halde turizme açılacak!
"Benim memurum işini bilir" demişti Özal
rahmetli.
Sadece memurumuz değil ki işini bilen. Neyin prim yapacağını,
neyin trend olacağını kestirmekte pek mahiriz maşallah.
Turizm şirketleri şimdiden Kandil'e tur hazırlıklarına
başlamış bile. PKK'lıların mağaraları en favori turistik
mekanlardan biri olacak böyle giderse.
Rehber; "burası eylemleri planladıkları yerler, burası
canlı bombalar için eğitim alanı, burası esir aldıkları Türkleri
sakladıkları alanlar... " diye anlattıkça turizm
şirketleri parayı kıracak.
Bu " acı turizminden " yakın geçmişin henüz
yaralarını saramayan, onbinlerce şehit vermiş bir halkın evlatları
da yüreği düğüm düğüm olarak faydalanacak!
Dönüş yolunda turistlere milli içkimiz ayran verseler
bari. Malum acıyla iyi gider!...
THY'NİN KIRMIZI
ÇİZGİLERİ
THY kantarın topuzunu kaçırdıkça
kaçırıyor.
Giyim, kuşamla başladı, sarı saç, kızıl saç yasağı
peşinden geldi.
"Müşteri talebi" gerekçeli bu yasaklar zincirine şimdi de
kırmızı ruj girdi.
Kırmızı ruj!
"Yok artık rujuna kadar mı?"
demeyin!
Ne yapıyor bunlar anlamak mümkün değil! Haftalık toplantılarda
buluşup bu ay neyi yasaklasak diye mi konuşuyorlar acaba?
"Kırmızı çok dikkat çeken bir renk. Bu ay kırmızı bir
şey yasaklayalım. Ne olsun ne olsun.... Aaa buldum ruj olsun!
" Abartmıyorum bu karar böyle verilmiş gibi
duruyor.
Ya da en fazla bir müşteri " Hosteslerin yeşil ruj
sürmesinden fevkalade rahatsızım. Yeşil ruj mu olur canım?
" demiş. Renk körü olduğu sonradan anlaşılan müşterinin bu
ikazı üzerine kırmızı ruja yasak gelmiştir.
Böyle saçma bir yasağa daha mantıklı gerekçeler bulamadım
üzgünüm. En azından THY'nin " müşteri talebi"
gerekçesinden daha mantıklı. Kabul edin!
THY dünyada ismini başarılarla yazdırmış ve yazdırmaya
devam eden bir şirketken Türkiye'de ismini saçma sapan yasaklarla
yazdırmaya yemin mi etti?
"Şirket kuralları, çalışanına istediği müdahaleyi
yapar, beğenen çalışır beğenmeyene güle güle" de
diyebiliriz tabii.
Ama bir yandan özgürlükler diye yırtınırken öteki yandan bunu
demek pek de ahlaklı durmuyor!