Kandilde mi siyaset yapsınlar
Abone olDTP'lilerin önü mü kesiliyor? Yargıtay Başsavcısı Ok'un talebi yankı buldu. Orhan Doğan'ın tepkisi dikkat çekti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, eski DEP'lileri veto etti.
Başsavcılık, Leyla Zana ve diğer eski DEP'lilerin DTP
üyeliklerinden düşürülmesini istedi.
Gerekçe olarak ta mahkumiyet hükümlerinin infazları durdurulmuş
olup, hükümlülükleri ortadan kalkmamış infazları askıya alınması
gösterildi..
DTP'llerin karara tepkisi gecikmedi. Orhan Doğan, “Bu kararın yasal
ve hukuksal hiçbir dayanağı yok” dedi.
KESİNLEŞMİŞ HÜKÜM YOK
Doğan, haklarında verilen ilk mahkumiyet kararının AİHM ve daha
sonra da Yargıtay 9.Ceza Dairesi tarafından bozularak yerel
mahkemeye geri gönderildiğini belirtti. Doğan, yeniden yargılama
sonunda verilen 7 yıl 6 ay cezanın ise henüz Yargıtay’a gitmediği
için kesinleşmediğine dikkat çekerek, “Her iki halde de ortada
kesinleşmemiş bir hüküm olmadığı için bizim adaylığımıza bir engel
yok” dedi.
Orhan Doğan, “Varsayalım ki hakkımızda kesinleşmiş bir hüküm var,
yeni TCK’ya göre kamusal haklardan yoksunluk ceza müddeti kadardır.
Dolayısıyla 2 Mart 1994’te gözaltına alınıp tutuklandığımız dikkate
alındığında 10 Eylül 2001 tarihi itibariyle zaten bizim tüm
haklarımızın bize geri dönmesi gerekiyor” diyerek sözlerini şöyle
sürdürdü:
KANDİL’DE Mİ SİYASET YAPALIM?
“Bu 2 Mart 1994 darbesinin postmodern tekrarıdır. Yargıtay’ın
Yüksek Seçim Kurulu’nu andıçlamasıdır. Başkent’te siyaset yapma
zemini bulamayan siyasi aktörlere, 'gidin Kandil’de siyaset yapın'
demektir. Yani ben bu siyasi haklarımın yoksunluğundan dolayı gidip
Kandil’de mi siyaset yapayım? Bu Türkiye’de hukukun ne kadar çok
siyasallaştığını, halen Kürt sorununun çözümü konusunda patinaj
yaptığımızı gösteren, çok açık, darbe sürecinin bir dışa vurumudur.
27 Nisan’da başlayan sürecin bir başka ayağının dışa vurumudur. Son
kararı YSK verecektir, YSK kararına karşı da AİHM’e başvuru
hakkımız vardır, hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.