'Kandil HDP'li Demirtaş'a neden bozuk'

İNTERNETHABER.COM-  Cizre olaylarının gerçek sorumlusunun kim olduğunun tartışıldığı bugünlerde bir ayı aşkın süredir devam eden ve 90'lı yılları hatırlatan Cizre olayları sokak savaşlarına dönüştü.

'Kandil Selahattin Demirtaş'a 'bozuk' mu' başlıklı yazısında, Hürriyet yazarı Akif Beki, ironik bir üslupla ele aldığı Kandil ile HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın arasındaki ilişki üzerinden Cizre olaylarının sorumlusunun Kandil olduğunu ifade etti.

"EŞKIYALIK ÜNVANI"

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş son grup toplantısındaki konuşmasında Arınç'ın 'Cizre'yi eşkiyalardan temizleyeceğiz' sözüne ithafen 'Demirtaş, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın Cizre olayları üzerine 'Cizre'yi eşkiyalardan temizleyeceğiz' sözüne ilişkin, "Cizre'yi eşkiyalardan temizleyeceğiz diyor. Buna katılıyorum. Sizin AKP olarak örgütlediğiniz eşkiyalardan Cizre kurtulacak. Sadece Cizre'yi mi? Tüm Türkiye'yi AKP'nin eşkiyalarından temizleyeceğiz. Emin olun. Bülent Arınç! Senin hangi eşkiyan attı bunu çocukların üzerine Cizre'de? " diye seslenmişti.

BEKİ'DEN KANDİL'E İRONİK MESAJ

Beki, Demirtaş'ın bu sözlerini hatırlatarak, "dağdakiler" diye adlandırdığı Kandil'in "eşkıyalık gibi bir unvanın böyle ayaküstü bedavadan harcanması"na içerleyeceğini ironik ve eleştirel bir dille ifade etti.

İşte o yazıdan çarpıcı satırlar:

"KALAN 7 CİNAYETİ KİM İŞLEDİ?"

Beki "İçişleri Bakanlığı açıklamış, Cizre'de 12 yaşındaki Nihat'ın katlinde olay mahallindeki polislerin kusuru olabilirmiş. Müfettişler bu ihtimal üzerinde de duruyor. Peki ya kalan 7 cinayet... Onları kim işledi?" diye sorgulamasının ardından yine kendi sıraladığı ihtimallerle şöyle yanıtladı: "Birinde parallelerin parmağı var diyelim. Bir diğerinde 'Karanlık bir el' tetiğe basmış olsun. Öbüründe meşum provokatörler devreye girsin. Berikinde kendi kendine ateş etsin mahalleli. Devlet içindeki çeteler, adını bildiğimiz bilmediğimiz cin ve ins'ten bütün öcüler bila istisna rol alsın... "Fakat heval" demez mi Kandil eşrafı, "Bizim hiç mi esamimiz okunmayacak, irapta mahallimiz bile mi yok, bir nokta kadar da mı değil cürmümüz bu hikâyede? Hiç mi tetiğe gitmedi elimiz, hiç mi bir bombanın pimini çekmedi bizim yüzü maskeli çocuklar, bir roketatar bile mi fırlatmadık hükümet konağına? Bu elimizdekiler süslü oyuncaklarsa, hangi silahları bırakmanın pazarlığını yapıyoruz devletle? Bizim gençlik örgütlenmemiz yapmadıysa kim Hüda-Parlılann ev ve işyerlerine nişan aldı?"