Kanatlandık, kuş olduk. Uçuyoruz!

Abone ol

Milliyet Gazetesi'nin deneyimli ekonomistlerinden Güngör Uras bugünkü yazısını Türkiye ekonomisindeki iyileşmeker ve uçurtan göstergeler üzerine kalem almış.

Göngör Uras'ın yazısının tam metni şöyle: "Kanatlandık, kuş olduk" uçuyoruz elhamdülillah! Rakamlar çok çok iyi durumda olduğumuzu gösteriyor... Rakamlar "iyimser" beklentilerin de üzerinde... Rakamlara göre Türkiye, dünyadaki cümle rakiplerini "sollamış" vaziyette... Bizim rakamlar ile başka ülkeler boy ölçüşemez. İmalat sanayi üretiminde bir yılda yüzde 25 artış sağlayan ülkenin "alnını karışlarız"... Üç ayda makine teçhizat yatırımını yüzde 89 artıran, milli gelirini yüzde 12.4 oranında büyüten, özel tüketim harcamalarını yüzde 10.6 artıran ülkenin "alnını karışlarız". Daha dün, "krize girdik, öldük bittik" diyerek ağlaşıyorduk... Bugün uçuyoruz. Ne diyordu, Yunus Emre ustamız: "...Kuru iken yaş olduk, ayak iken baş olduk / Kanatlandık kuş olduk, uçtuk elhamdülillah..." İşte o biçim... Uçuşa geçmiş durumdayız. Gökten 'iyi haberler' yağıyor İhracat fiyatlarının yılda yüzde 15.1 oranında yükselmesine karşın ihracat artışı devam ediyor. Yıllık ihracat 60 milyar doları aşacak. Döviz kıtlığı diye bir şey yok. Merkez Bankası döviz rezervi 34 milyar doları aştı. Bankaların döviz açığı kapandı. Doların fiyatı neredeyse 1 milyon 400 bin liraya inecek. Toptan eşya fiyatları mayıs ve haziranda, tüketici fiyatları haziranda ucuzladı. Fiyatlar artmadı. Azaldı. Merkez Bankası'nın "beklenti anketi"ne göre, halkımızın beklentisi, "kafinin önünde iyimser" çizgide. (1) Halkımız, ekonominin büyüme hızının hükümetin koyduğu yüzde 5 hedefi aşarak en az yüzde 5.8 olmasını bekliyor. (2) Halkımızın yıl sonu dolar fiyatı tahmini 1 milyon 285 bin lira ile 2 milyon 100 bin lira arasında. (3) Halkımızın yıl sonu bileşik faiz oranı tahmini yüzde 10.9'a geriledi. Bütün bunlar "iyimser olmaya yol açan" rakamlar... Ah... Keşke, bu rakamların gerisindeki "bazı kötü rakamlar" olmasa... Ne ile ilgili "kötü" rakamlar? İç ve dış borçla ilgili... Hazine'nin borç stoku bir türlü küçülemiyor. Hazine'nin dış borcu 62 milyar dolara, iç borcu 142 milyar dolara, toplam borcu 206 milyar dolara ulaştı. Bu borcu çevirebilmek için para bulma arayışındaki Hazine, yüksek faiz ile borçlanmayı sürdürüyor. Yüksek faiz, borcu ödenemez duruma getiriyor. İthalat, ihracattan daha hızlı artıyor. Döviz açığımız dört ayda 6.8 milyar dolar oldu. Yıllık 10 milyar dolar açık beklentisi ortaya çıktı. Hem bu açığı kapatmak için hem de gelecek yıl kamu ve özel sektörün 27 milyar dolar net borç taksiti ve faiz ödemesi için döviz bulmak zorundayız... 2004 yılının ilk üç aylık dönemindeki büyüme ithalattan kaynaklandı. İthalat, döviz açığı demek. Türkiye, ithalatı ve döviz açığını devamlı artırarak ekonomik büyümeyi sürdüremez... Mevcut düzen işsizliğe ve gelir dağılımındaki bozukluğa çözüm getirmiyor, kötü durumu daha da kötüleştiriyor... Ama isterseniz, ekonominin sadece iyi veya kötü rakamlara bakarak değerlendirilemeyeceğini, tüm rakamların birlikte değerlendirilmesi gerektiğini unutmayalım. Bu haftaya sadece iyi rakamlara bakarak "iyimser" başlayalım. Kaynak: milliyet

Günün Önemli Haberleri