Kanallara kapatma gündemde
Abone olSeçim yasaklarına uyan yok. Televizyonların ihlali inceleniyor. RTÜK birçok kanalı kapatacak.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Mehmet Dadak, seçim yayın ilkelerinin ihlaliyle ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) kendileri tarafından gönderilen ve kapatma istemini içeren 8-10 raporu incelediğini, bunların çoğunun ulusal kanallardan oluştuğunu söyledi.
Dadak, RTÜK'ün 4 Mayıs 2007'de başlayan seçim sürecinde uygulanması gereken yayın ilkeleriyle ilgili açıklamada bulunduğunu belirtti.
Buna göre, radyo ve televizyon kuruluşlarının tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacağını, seçim döneminde siyasi parti ve adayların reklamlarını yayınlayamayacağını hatırlatan Dadak, kuruluşların siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda olduğunu kaydetti.
Bir kanalın sürekli bir parti ya da adayın lehinde görüntü verir, reklamını yaparsa tarafsızlık ilkesini ihlal edeceğini kaydeden Dadak, hükümetin de bu süreçte yapacağı temel atma ve açılış törenlerini AK Parti kadrolarıyla yapamayacağını kaydetti.
Dadak, seçim sürecinde RTÜK'ün yetkilerini Yüksek Seçim Kurulu'na devrettiğini ve YSK'nın da bu konuda kararlı ve titiz bir çalışma sergilediğini dile getirdi.
Belli partinin propagandasını yapanlara ceza
Mehmet Dadak, "Seçim yayın ilkelerini ihlal eden yayın kuruluşlarının raporlarını tutuyoruz. 5 gün içinde YSK'ya gönderiyoruz. Şu anda YSK'nın elinde kapatma istemini içeren olan bizim gönderdiğimiz 8-10 tane rapor var. Bunların çoğu ulusal kanallardan oluşuyor. Kapatma cezası verilirse seçim öncesinde bu infaz edilecek" dedi.
Dadak, "Türkiye'nin demokrasi geleneğinde seçim zamanı radyo ve TV kanalları açarak bazı kişilerin kendi veya parti propagandalarını yaptıklarını biliyoruz. Bu kanallar adil, dengeli, tarafsız, objektif yayın yaptıkları sürece sorun yok. Bu dönemde belli parti ve kişiler adına yayın yaptıkları taktirde cezaya çarptırılacaklarından kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
YSK kararlarının kesin olduğunu, itiraz edilemediğini, temyizinin bulunmadığını ifade eden Dadak, seçim sürecinde medyanın da çok önemli bir sınav vereceğini dile getirdi.
Dadak, "Vatandaşların bu konuda hassasiyet göstermesini, tepkili ve duyarlı olmasını özellikle rica ediyoruz" dedi.
Ankara'daki patlama görüntüleri
Dadak, Ankara'da yaşanan terör saldırısı sonrası birçok TV kanalının yasaya aykırı yayın yaptığını, bu yayınlarla insan onuruna aykırı hareket edildiğini savundu.
Patlama görüntülerinin yayınlanmasının terörü yaratanların işine yaradığını söyleyen RTÜK Üyesi Mehmet Dadak, "Ankara'daki o müessif olayda bazı TV'lerimiz, ulusal dediğimiz medyamız, o kopan bacağı göstererek, habercilik yaptığını zannetti. Yapılan insan onuruna aykırıdır" dedi.
Dadak ayrıca, "Terörün, şiddetin yapmak istediğini yapmaktır. Burada terörün amaçladığı hedefe hizmet etme var. Bunu ulusal kanallarda, TV'lerin duayenleri dediğimiz kişiler yaptı. Onlara teessüflerimizi ilettik. Baktık ki devam ediyor. Asliye Mahkemesi'nden karar aldık ve gece tebliğ ettik. Yayınları ancak böyle durdurabildik" şeklinde konuştu.
Dadak, RTÜK'ün 4 Mayıs 2007'de başlayan seçim sürecinde uygulanması gereken yayın ilkeleriyle ilgili açıklamada bulunduğunu belirtti.
Buna göre, radyo ve televizyon kuruluşlarının tek yönlü, taraf tutan yayınlar yapamayacağını, seçim döneminde siyasi parti ve adayların reklamlarını yayınlayamayacağını hatırlatan Dadak, kuruluşların siyasi partiler arasında fırsat eşitliğini sağlamak zorunda olduğunu kaydetti.
Bir kanalın sürekli bir parti ya da adayın lehinde görüntü verir, reklamını yaparsa tarafsızlık ilkesini ihlal edeceğini kaydeden Dadak, hükümetin de bu süreçte yapacağı temel atma ve açılış törenlerini AK Parti kadrolarıyla yapamayacağını kaydetti.
Dadak, seçim sürecinde RTÜK'ün yetkilerini Yüksek Seçim Kurulu'na devrettiğini ve YSK'nın da bu konuda kararlı ve titiz bir çalışma sergilediğini dile getirdi.
Belli partinin propagandasını yapanlara ceza
Mehmet Dadak, "Seçim yayın ilkelerini ihlal eden yayın kuruluşlarının raporlarını tutuyoruz. 5 gün içinde YSK'ya gönderiyoruz. Şu anda YSK'nın elinde kapatma istemini içeren olan bizim gönderdiğimiz 8-10 tane rapor var. Bunların çoğu ulusal kanallardan oluşuyor. Kapatma cezası verilirse seçim öncesinde bu infaz edilecek" dedi.
Dadak, "Türkiye'nin demokrasi geleneğinde seçim zamanı radyo ve TV kanalları açarak bazı kişilerin kendi veya parti propagandalarını yaptıklarını biliyoruz. Bu kanallar adil, dengeli, tarafsız, objektif yayın yaptıkları sürece sorun yok. Bu dönemde belli parti ve kişiler adına yayın yaptıkları taktirde cezaya çarptırılacaklarından kimsenin şüphesi olmasın" diye konuştu.
YSK kararlarının kesin olduğunu, itiraz edilemediğini, temyizinin bulunmadığını ifade eden Dadak, seçim sürecinde medyanın da çok önemli bir sınav vereceğini dile getirdi.
Dadak, "Vatandaşların bu konuda hassasiyet göstermesini, tepkili ve duyarlı olmasını özellikle rica ediyoruz" dedi.
Ankara'daki patlama görüntüleri
Dadak, Ankara'da yaşanan terör saldırısı sonrası birçok TV kanalının yasaya aykırı yayın yaptığını, bu yayınlarla insan onuruna aykırı hareket edildiğini savundu.
Patlama görüntülerinin yayınlanmasının terörü yaratanların işine yaradığını söyleyen RTÜK Üyesi Mehmet Dadak, "Ankara'daki o müessif olayda bazı TV'lerimiz, ulusal dediğimiz medyamız, o kopan bacağı göstererek, habercilik yaptığını zannetti. Yapılan insan onuruna aykırıdır" dedi.
Dadak ayrıca, "Terörün, şiddetin yapmak istediğini yapmaktır. Burada terörün amaçladığı hedefe hizmet etme var. Bunu ulusal kanallarda, TV'lerin duayenleri dediğimiz kişiler yaptı. Onlara teessüflerimizi ilettik. Baktık ki devam ediyor. Asliye Mahkemesi'nden karar aldık ve gece tebliğ ettik. Yayınları ancak böyle durdurabildik" şeklinde konuştu.