Kanadoğlu un referandum kehaneti
Abone olYargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcı Kanadoğlu, önce yüce divanı hatırlattı ardından da referandum sonucunu açıkladı.
İzmir'de düzenlenen ‘Referanduma Doğru Anayasa
Değişikliği’ konulu panelde konuşan Yargıtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa değişikliğinin iktidar
tarafından bir hapa dönüştürülerek vatandaşa yutturulmak
istendiğini ifade ederek, “Bu hap herhalde birtakım soslarla
örtülmeye ve halka yutturulmaya çalışılıyorsa, benim yurttaşım bu
hapı yutmayacaktır” dedi.
Konuşmasının başında 27 Mayıs'a değinen Yargıtay Onursal Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 27 Mayıs'ın 50'nci yılına denk gelen
toplantının, olayın üzerine estirilmek istenilen birtakım çeşitli
hedeflere yönelik rüzgarların altında yapıldığını dile getirdi.
Anayasa değişikliğinin mutlaka yapılması gerektiğini, 1982 yılından
bu yana 16 defa değiştirilen, 86 maddesi değişen Anayasa'da dil
bütünlüğü bile kalmadığını anlatan Kanadoğlu, böyle bir Anayasa'nın
2011 Türkiyesi'nin ihtiyaçlarını karşılamayacağı gerçeğinin ortada
olduğunu ifade etti.
Anayasa değişikliğinin yapılış şeklinin yanlış olduğunu belirten
Kanadoğlu, “Bu şekilde bir Anayasa değişikliği dünyanın
hiçbir yerinde yapılmamıştır. Böyle doğrudan doğruya bir
dayatmaya ve baskıya dayalı ‘Ben nasıl olsa çoğunluğu elimde
tutuyorum, o halde de Anayasa değişikliğini yapıyorum’ demek, hele
bir de süre tanımak yapılmaması gereken ilk iş idi” dedi.
"PARTİ KAPATMAYA VURGU YAPTI"
Anayasa değişikliğinin parti kapatmanın ve odak olma noktasına
bir kez daha gelindiğinde kendi aleyhine bir karar çıkmasını
istemeyen iktidarın Anayasa Mahkemesi'ni kendi istediği gibi
şekillendirmek isteğinden doğduğunu belirten Kanadoğlu, “Çünkü
bakanlar, başbakanlar yüce divanda yargılanır, dokunulmazlık
sürerken bu olmaz, ama siyasi iktidar bitince yüce divan
görülünce siyasi iktidarın hakimini kendi tayin etmesi biçiminde
bir girişimde bulunduğunu kabul etmek zorunlu olacaktır.
Bu Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan sıfatıyla çalıştığı bir durumda
kendi hakimini kendisinin seçmesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır.
Anayasa Mahkemesi’nin oluşumunu değiştirme çabası o hale geldi ki,
17 kişinin 11’i hukukçu olmayabilecektir. 11 kişinin hukukçu
olmadığı bir heyetin mahkeme sıfatını taşıması zaten mümkün
değildir, adil yargılanmayı engeller, çünkü bir mahkemenin adil
olması için öncelikle çalışacak kişilerin hakim olması gerekir”
dedi.
HÜLLE YAPILDI İDDİASI
Anayasa Mahkemesi’nin üyelerinin Cumhurbaşkanı tarafından
seçileceğini İsmet İnönü’nün sık kullandığı sözle anlatan
Kanadoğlu, İsmet İnönü’nün kendisine bir kişinin davranışı ile
ilgili bir soru sorulduğunda “Daha önce ne yaptıysa onu
yapacaktır” diye cevapladığını hatırlatarak, “Hukuka karşı
bir hile vardır. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı doğrudan doğruya Anayasa
Mahkemesi üyeliğine seçilmesi mümkün olmayan bir kişiyi ki bu kişi
Anayasa Mahkemesi Raportörü'dür. Bunu yüksek bürokrat yapmak için
önce müsteşar yardımcılığına atayıp, 31 gün sonra da Anayasa
Mahkemesi üyesi yapıyorsa ve kendisinin takdir edilmediği için
üzüntü duyuyorsa, doğru yaptığını iddia ediyorsa, bu işte bir
yanlışlık vardır. Bu bundan sonra da bu seçim işleminin nasıl
yapılacağı ortadadır” diye konuştu.
"VATANDAŞ BU HAPI YUTMAYACAKTIR"
Avrupa Birliği, AİHM, Avrupa Konseyi gibi kurumların Hakimler
Savcılar Yüksek Kurulu'ndan Adalet Bakanı ve müsteşarının
çıkartılmasını isterken hükümetin bu kişileri daha güçlü hale
getirmeye çalıştığını söyleyen Kanadoğlu, bunu sağlamak için de
seçim sisteminin karmaşık hale sokulduğunu bunun da siyaseti
yargının içine soktuğunu dile getirdi.
Anayasa Mahkemesi'nin değişiklik talebini reddetmesi halinde
referandumun ‘Plebisit’ haline dönüşeceğini belirten Kanadoğlu,
“Eğer işsizliğe evet diyorsan bu anayasaya evet de, eğer yoksulluğa
evet diyorsan bu anayasa evet de, eğer yolsuzlukların devamına
‘evet’ diyorsan, bu Anayasa'ya ‘evet’ de. Halk oyunu bu
şekilde kullanacaktır. Dediler ki, ‘biz bunu bir hap haline
getirdik’. Bu hap, bir takım soslarla örtülmeye çalışılıyorsa,
herhalde benim değerli yurttaşım bu hapı yutmayacaktır”
dedi.