Kanadoğlu'dan Kılıçdaroğlu'na eleştiri
Abone olYargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa konusunda 'İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok' açıklamasını eleştirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa
konusunda "İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok" açıklamasını
eleştiren Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu,
"Sizin yok dediğiniz kırmızı çizgi, Türk milletinin nazarında
vardır; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun kurduğu bir çizgidir"
dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya Şubesi tarafından Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri kapsamında AKM'de "Bağımsızlık ve Anayasa" konulu panel düzenlendi. CHP Eskişehir Milletvekili ve Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Süheyl Batum, panelde yaptığı konuşmada, mevcut anayasanın kişilik haklarını güvence altına almadığını söyledi. Bu nedenle "Gül gibi anayasamız var, değiştirmeyelim" söylemlerinin inandırıcı olmayacağını ifade eden Batum, çekimser kalmak yerine yönetime katılmanın daha doğru olacağını kaydetti.
Bu doğrultuda Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda bulunduğunu söyleyen Batum, "Kaçmak, küsmek çare değil. Ancak size şunun net olarak güvencesini veriyorum. 'İlk dört maddeyi kaldıran, içini boşaltan bir anayasanın altında imzamızı görürseniz çocuklarımızın geleceği için yakamıza yapışın' diyorum. Ne CHP'nin ne de şahsi olarak Süheyl Batum'un imzasını göremezsiniz" diye konuştu.
BATUM'A ELEŞTİRİ
Panelin oturum başkanlığını üstlenen Onursal Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise, anayasaya uyma yönünde yemin eden
milletvekillerinin anayasa değişikliği yapmasının uygun olmadığını
belirtti. Batum'un referandum ile ilgili özeleştiri yapmasını
isteyen Kanadoğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Anayasa değişikliğinin, halk oylamasının 'evet' diye sonuçlanması konusunda 'biz halka iyi anlatamadık' diyebilir misiniz? Halk kendisine anlatılan doğruları anlar, eğer sonuç alamıyorsanız kabahat onu anlamayan halkta değil, onu anlatamayan sizdedir. Siz bir halk oylamasına gittiğiniz sırada halk oylamasının nasıl bir sonuç vereceğini değil, o halk oylaması sırasındaki konuşmaları sanki seçime gider gibi yaparsanız, halk sizi genel seçim için konuştuğunuzu görür. Neyin yapılmak istendiğini anlatmak yerine genel aftan, türbandan, havuzdan bahsederseniz halk sanki seçim gibi size oy kullanır ve öyle oldu. Siz kabahati küskünlükte değil, yaptığınız o çalışmaların yetersiz oluşunda arayınız."
KILIÇDAROĞLU'NU ELEŞTİRDİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni anayasa konusunda "İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok" açıklamasını eleştiren Kanadoğlu, "Sizin yok dediğiniz kırmızı çizgi, Türk milletinin nazarında vardır; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun kurduğu bir çizgidir" dedi.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'ndan istenilen sonucun çıkmaması durumunda CHP'nin bunu halka nasıl anlatacağını merak ettiğini vurgulayan Kanadoğlu, "Benim, varlığımızı borçlu olduğumuz bu Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunun izinde, 'bu nasıl gidiştir' diye sormaya da hakkım vardır. Onun için sonunda yine iş halka gelecektir. O zaman merak ediyorum, halka nasıl anlatacaksınız. 'Biz mutabakat yaptık' deyip de sonradan şikayet eden sizlerin, burada ortaya çıkacak manzara karşısında kendinizi halka nasıl affettireceğinizi merak ediyorum" diye konuştu.
TEMİNAT İSTEDİ
İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Dikmen Caniklioğlu da, anayasada etnik ile ilgili başka maddelerin de olduğunu kaydederek, "İlk üç maddeye dokunmayarak CHP sözünü tutmuş mu olacak" dedi. Yeni anayasa düzenlemelerinin Türkiye Cumhuriyeti'ni yeniden kurulma eşiğine getirdiğini iddia eden Caniklioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"'Halk bizi desteklemiyor' karamsarlığına girmeyelim. Benim evimi elimden almak istiyorlar ve yeni bir evin nasıl olacağını söylemiyorlar. Benim vatanıma talip oluyorlar, bölmek için yeni anayasa ortaya koyuyorlar, içeriğini söylemiyorlar. Ben bir evde yaşamak, bir vatanda yaşamak istemiyorum. Ben kendi evimde, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşamak istiyorum. Yeni anayasaya güvenmemi söyleyenler bana teminatını vermek zorundalar."