Herkese anladığı dilden konuşacaksın arkadaş!
Adam dayaktan anlıyorsa dayak atacaksın, duygularını bağırarak
dile getiriyorsa da bağıracaksın!
“Bana bağıramazsın” mı dedi
En yüksek perdeden defalarca bağıracaksın…
Ki anlasın…
Kaba kuvveti mi savunuyor…
Döveceksin…
Kötü niyetle değil yani, anlasın diye!
Misal şu baba!
Baba kelimesinin yakınından bile geçemeyecek bir insan
müsveddesi!
Sadece ve sadece eve geç kaldı diye dokuz yaşındaki kızını
öldüresiye döven adam…
Hem de ne dövme…
Kinle, öfkeyle…
Kendini kaybetmiş gibi…
Kamera görüntülerini izlemediyseniz izleyin ve bu adama cezayı
adalet nasıl keser bana anlatın…
Adam gider ifade verir, belki uyarı alır, belki birkaç gün yatar
çıkar…
Evine döner.
Başına gelenlere kızar ve o çocuğu yine döver…
Çocuk erken gelir döver, geç kalır döver, oyun oynar döver…
Bu adam o çocuğu hep döver ya, hep döver!
Peki, ne yapmak lazım!
Valla işte burada “kan davasını” savunmak şarttır bana!
Caizdir hatta!
Kısasa kısas!
Döveceksin bu adamı…
Kamera görüntülerini izlettirip izlettirip yere
fırlatacaksın…
Bana “linç kültürü” edebiyatı yapacak olan da varsa…
Açsın ceza kanununu bu adamın alacağı cezaya baksın!
Sonra dayak yiyen o kız çocuğunun taptazecik ruhunu, hassas
bedenini düşünsün…
Hala adalete havale ediyorsa, kendi bilir…
Ben o adamın öldüresiye dövülmesinden ve bir daha da o çocuğu
görememesinden yanayım…
Bu görüntülerden sonra o minik meleği sadece adaletin kollarına
atamayacağım…
Kimse kusura bakmasın!
twitter.com/nsrnylmz