Kan arama derdi son bulacak
Abone olKızılay ile hastaneler arasında kurulacak bilgisayar ağı sayesinde vatandaşlar, hastane hastane dolaşarak kan arama derdinden kurtulacak.
Hastaneler ihtiyaç duyulan kanı, Kızılay Kan Merkezleri’nden
temin edecek. Sistem, 2006 Temmuz’unda hayata geçecek. Kızılay
Genel Başkanı Tekin Küçükali, “Kan ihtiyacından hasta yakınının
haberi bile olmayacak, bir donör bulup da hastaneye ‘kana kan’
götüreyim diye bir uğraş içine girmeyecek” dedi. Türkiye Kızılay
Derneği Genel Başkanı Küçükali, Kızılay’ın son dönemdeki
faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Bölgesel Kan Merkezleri
Projesi’nde gelinen aşamayı anlatan Küçükali, Türkiye’nin kan
ihtiyacına kesin çözüm bulmayı amaçladıklarını bildirdi. Bu proje
kapsamında sağlıklı kişilerden alınan kanların işleneceğini,
hastalara tam kan verilmesinden vazgeçileceğini belirten Küçükali,
kanı eritrosit, trombosit ve plazmagibi üç ürüne ayıracaklarını,
bunun da kandan birkaç hastanın yararlanmasına olanak sağlayacağını
kaydetti. Küçükali, Türkiye’nin 81 ilinde kan merkezi ve bankaları
oluşturacaklarını, kurulacak bilgisayar ağı sayesinde tüm
hastanelerin kan ihtiyacının tespit edilerek 1 hafta önceden
hastanelere teslim edileceğini söyledi. Bu konuda Sağlık Bakanlığı
ile bir protokol imzalayacaklarını kaydeden Küçükali, protokol
üzerinde çalışmaların sürdürüldüğünü belirtti. “Artık, hastasının
kan ihtiyacından hasta yakınının haberi bile olmayacak” diyen
Küçükali, bu proje ile hasta yakınlarının kapı kapı dolaşarak kan
aramasına son verileceğini bildirdi. Küçükali, şunları kaydetti:
“Artık hasta sahibi, kan nerede var, nasıl bulacağım, bir donör
bulup da hastaneye ‘kana-kan’ götüreyim diye bir uğraş içine
girmeyecek. Vatandaş, kendi sosyal güvencesi altında, kanla ilgili
birçaba harcamadan, bir ödeme yapmadan hastasını ameliyat ettirip
kana ulaşacak. Gelecek yıl Temmuz ayının sonunda Türkiye’de bu
sistemi kurmayı hedefliyoruz.” “İLK 5’E GİRDİ” Kızılay’ın diğer
çalışmaları hakkında da bilgiler veren Küçüali, Küçükali, Türk
Kızılayı’nın tarihi boyunca büyük felaketlerde halkın yardımına
koştuğunu, yaralarını sardığını ancak Marmara depreminin büyük
yıkıcı gücü karşısında Türk Kızılayı’nın organizasyon yapısının da
ayakta kalamadığını söyledi. Depremden sonra ortaya konan stratejik
plan çerçevesinde “yenidenyapılanma” hamlesi başlatıldığını anlatan
Küçükali, Kızılay’ın bugün afete müdahale kapasitesiyle dünyada ilk
5’e giren yardım kuruluşu haline dönüştüğünü vurguladı. 5 YILLIK
STRATEJİK PLAN Kızılay’ın bir ilki gerçekleştirerek çalışmalarını
stratejik plan çerçevesine oturttuğunu, yapılan değerlendirmeler
ışığında 2005-2009 stratejik planının hazırlandığını ifade eden
Küçükali, afet yönetim, kan, sağlık ve uluslararası insani yardım
hizmetlerini geliştirmeyi ana hedef olarak belirlediklerini
belirtti. Afetle mücadele konularına öncelik verdiklerini, Bölge
Afet Müdahale ve Lojistik Merkezleri Projesi’nin hayata
geçirildiğini anlatan Küçükali, Bölge Afet Müdahale ve Lojistik
Merkezleri Projesi ile merkezi anlayışla yürütülen afet müdahale
tarzından vazgeçildiğini, afet stoklarının 8 bölge afet müdahale ve
lojistik merkezine dağıtıldığını söyledi. Küçükali, şu anda bu
depolarda 250 bin kişiyi barındıracak malzemenin stoklandığını
bildirdi. Kızılay’a yapılan bağışlara da değinen Küçükali, bağışta
bulunan vatandaşların bu paraların nerelere harcandığını bilmesinin
en doğal hakkı olduğunu söyledi. Küçükali, bundan sonra gelir ve
giderlerin tamamen şeffaf olacağını ve bunların internet üzerinden
duyurulacağınıbildirdi.