Kamuran Çörtük Yiğit'i suçladı
Abone olYüce Divan'da yargılanan Mesut Yılmaz ile Güneş Taner'in bugünkü duruşmasında ilginç iddialar ortaya atıldı. Tanık olarak dinlenen Çörtük, Yiğit'i tehdit etmekle suçladı.
Yüce Divan’da yargılanan eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner’in bugünkü duruşmasında dinlenen işadamı Kamuran Çörtük, Türkbank ihalesinde aracılık yapmadığını söyleyerek, "Genç TV’yi Yiğit’ten 42 milyon 200 bin dolara aldım. Bu, tamamen ticari bir ilişkidir" dedi. Yüce Divan’da bugün yapılan duruşmada sanık Mesut Yılmaz’ın avukatı Aydın Metin, Güneş Taner’in avukatı Ömer Lütfi Avşar ile Türkbank Munzam, Sosyal, Güvenlik ve Yardımlaşma Vakfı avukatı da müdahil olarak katıldı. İddia makamında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Çetin Aslan bulundu. Duruşmayı Yılmaz’ın eşi Berna yılmaz kardeşi Turgut Yılmaz, bazı eski ANAP’lı bakan ve milletvekilleri ile partililer de izledi. Elektrik kesintisi nedeniyle duruşma yaklaşık yarım saat geç başladı. Yılmaz ile Taner’in Yüce Divan’a sevk kararında "Türkbank ihalesinde üslendiği aracılık karşılığında Genç TV’nin bedelsiz olarak işadamı Kamuran Çörtük’e verildiği" iddialarıyla ilgili olarak Çörtük, tanık olarak dinlendi. Çörtük, işadamı Korkmaz Yiğit’in kendisine ihaleden önce Cefi Kamhi aracılığıyla ortaklık teklifinde bulunduğunu ancak kendisinin böyle bir ortaklığı kabul etmediğini söylediğini aktardı. Daha sonra Yiğit’ten 41 milyon 200 bin dolar karşılığında Genç TV’yi satın aldığını, bunun tamamen belgelere dayanan ticari bir alışveriş olduğunu belirten Çörtük, bu alışverişin Türkbank ihalesiyle ilgisinin bulunmadığını söyledi. Türkbank ihalesinde aracılık yaptığı iddialarını reddeden Çörtük, Kokmaz Yiğit’in bu süreçte kendisiyle bir kaç görüşmek istediğini, kendisiyle görüştüğünü, bu görüşmelerin bir çoğunun Genç TV’nin satışına ilişkin olduğunu kaydetti. Yiğit’in bu ihalede endişelerinin olduğunu, iptal edilebileceğini kendisine aktardığını, kendisinin de ihalenin şeffaf olacağını, çekineceği bir şey olmadığını, kimsenin aracılığına ihtiyacı olmadığını söylediğini ifade eden Çörtük, Yiğit ile Alaattin Çakıcı’nın ilişkisinin tespit edilmesinden sonra Yiğit’in kendisine tehditkar bir tavırla "bu ihale iptal edilirse hepinizi yakarım. Sizin de bağlantınız olduğunu açıklarım" dediğini iddia ederek, kendisinin de Yiğit’e "Benim ihaleyle bir ilgim yok, elinden geleni yap" dediğini söyledi. SORULARI YANITLADI Yiğit’in şahsına ve kendi grubuna yönelik haksız, yalan, iddialarda bulunduğunu, bundan grubunun ve şahsının rencide olduğunu, değer ve itibar kaybına uğradığını ifade eden Çörtük, Yüce Divan başkanı Tülay Tuğcu’nun sorularını da yanıtladı. Çörtük, Yılmaz’ın bu ihalede kendisine herhangi bir görev vermediğini söyledi. Yılmaz’ın Yiğit ile yaptığı görüşmeden sonra Yiğit’in kendisine de ortaklık teklifinde bulunduğunu öğrendiğini, bunun üzerine Yılmaz’ın Yiğit hakkında kendisinden bilgi sorduğunu anlatan Çörtük, kendisinin de Yılmaz’a, Yiğit’i geçmişten tanımadığını, sadece Genç TV’nin satışı nedeniyle ticari bir alışveriş yaptığını söylediğini kaydetti. Çörtük, bir başka soru üzerine, kendisinin Genç TV’yi aldığını, Yılmaz’ın, anlaşmadan sonra öğrendiğini, öncesinden haberinin olmadığını ifade etti. Sanık Mesut Yılmaz’ın eski Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’i arayarak Yiğit’in Türkbank ihalesinde vereceği teklif ile ilgili miktarı söylediği şeklindeki iddiaların hatırlatılması üzerine de Çörtük, Yılmaz’ın böyle bir konuşma yaptığına kendisinin şahit olmadığını belirtti. Bu arada dün ant içerek göreve başlayan Anayasa Mahkemesi’nin asıl üyeleri Serruh Kaleli, Osman Paksüt ve Şevket Apalak da Yüce Divan heyetinde yer aldı.