Kamuda yükselmenin yolu

1952’de başlatılan Milli Güvenlik Akademisi eğitimleri, bugüne kadar devletin üst düzey yöneticilerinin en önemli durağı oldu. Bugüne kadar biraz ‘perde arkasında’ gibi görünen Akademi’nin yapısı ve işleyişi, bir kitapla aydınlandı.

Devletin en üst makamlarında görev alanların büyük çoğunluğunun Milli Güvenlik Akademisi’nden (MGA) mezun olduğu bildirildi.

İçişleri Bakanlığı Kaçakçılık İstihbarat Harekat Bilgi Toplama (KİHBİ) Daire Başkanı Dr. Ömer Faruk Günay, yeni yayımladığı “Yönetici Eğitimi ve Yönetici Yetiştiren Kurumlar” isimli kitabında, 1952’den bugüne MGA’da 540’ı asker, 1429’u sivil olmak üzere toplam 1969 müdavime eğitim verildiğini bildirdi. Müdavimlerin çoğunun albay olduğuna dikkat çeken Günay, burada eğitim görenlerden şimdiye kadar 3 genelkurmay başkanı, 1 bakan, 4 kuvvet komutanı, 13 general/oramiral, 2 müsteşar, 6 büyükelçi, 18 vali, 12 kongeneral/koramiral, 154 tümgeneral/tümamiral ve 31 kişinin de genel müdürlüğüne atandığını belirtti.

Günay, kamu yönetiminde halen MGA müdavimlerinden 21 müsteşar, 95 müsteşar yardımcısı, 161 genel müdür, 80 kurul başkanı, 29 bağlı kurum başkanı, 57 bağlı kurum başkan yardımcısı, 266 kurum bünyesinde başkan ve yardımcısı, 472 genel müdür, 1019’u müstakil 1903 daire başkanının görev yaptığını bildirdi.

AKADEMİ’NİN AMACI NEDİR?
Günay, MGA’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, kamu yönetiminde ve gerektiğinde özel kesimde görevli üst kademe yöneticilerine milli güvenlik konularında bilgi, yetenek kazandıran, stratejik konularda bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapan bilim ve ihtisas kuruluşu olduğunu bildirdi. Günay, MGA’da verilen temel eğitim konularını şöyle anlattı: “MGA, yüksek seviyedeki hem askeri hem sivil kurumlardan olan üst düzey bürokratları akademik seviyede eğitmek, milli güvenlik açısından sosyo-kültürel, ekonomik, politik ve askeri konuları incelemek, Türkiye’nin topyekün savunmasın yönelik değerlendirmeleri yapmayı amaçlar.”

Günay, MGA’ndeki müfredatta yer alan konuların bir kısmının sözleşmeli üç profesör tarafından, ancak ağırlıklı kısmının üniversitelerden, bakanlıklardan, askeri kuruluşlardan, özel sektör ve sivil toplum örgütleri ile medyadan davet edilen kariyer sahibi ve uzman kişilerce verildiğini bildirdi. Eğitim yöntemi olarak konferans, seminer, sempozyum, uygulama ve geziler gibi yöntemlerin kullanıldığını belirtti.

ENDERUN SİSTEMİ HALA GEÇERLİ
Günay, Türkiye’de emniyet teşkilatı ve orduda üst düzey yöneticilerin nasıl yetiştirildiğini anlatırken, eski Türklerde ve Osmanlı’daki Gulam ve Enderun sistemine benzer yöntemlerin uygulandığına dikkat çekti. Osmanlı devletinde çeşitli yöntemlerle çocukların toplanarak eğitildiğini, buradan yetişen kişilerin gerek askeri gerekse sivil yönetimde görevlendirildiğini hatırlatan Günay, “Bugün ülkemizde en güvenilir kurumlardan biri olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu güvenirliğinin en başta gelen nedeni, atamalarda işleyen yeterliğe dayanan bu sistemin kurumsallaşmış olmasıdır” görüşünü dile getirdi.
Akademi’nin öğrettikleri
Dünya ekonomik durumunun değerlendirilmesi ve Türkiye’nin dış ekonomik ilişkileri,
İktisat politikasını belirleyen kurumlar,
Türkiye’nin mali ve pra kredi politikası, kamu harcamaları, vergi sistemi,
Özelleştirme ve özerkleştirme,
Savunma sanayi, borsa, bankacılık ve sigortacılık sistemleri, kayıt dışı ekonomik faaliyetler,
Türkiye’nin ekonomik gücünün değerlendirilmesi gibi ekonomik konular, milli güvenlik kavramı,
Küreselleşme çerçevesinde dünya politik durumunun değerlendirilmesi, Türkiye ile komşu ve diğer bazı ülkelerde Türkiye ilişkilerinin değerlendirildiği politik dış ilişkiler konuları,
İnsan hakları gibi sosyo-kültürel konular ve Türkiye’nin jeopolitiğinin değerlendirilmesi,
Stratejik istihbarat, TSK’nın tanıtılması, silahsızlanma, silahların kontrolü, güven ve güvenlik artırıcı önlemler, nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar kapsamında Türkiye geneli ve TSK’da yapılan çalışmalar.
İç tehdit değerlendirilmesi, Türkiye’nin sınır anlaşmaları ve sınır sorunları, kriz yönetimi ve kriz yönetimi uygulaması gibi askeri politik konular.”

Kaynak: Yenişafak