Kamu yönetim gerçeği
Abone olBirlik, bulgularını Esenyurt Belediye Salonu'nda yapılan bir konferans ile halkla paylaştı.
Mevcut Hükümet tarafından hazırlanan “Kamu Yönetimi Reform
Tasarısı Çerçeve Yasası”nın kamuoyundan saklanan gerçekleri
konusunda detaylı bir çalışma yapan Ulusal Güç Birliği Hareketi; bu
çalışmalarını Esenyurt Belediyesinin katkılarıyla Esenyurt
Belediyesi Konferans Salonunda düzenlenen ve Esenyurtluların yoğun
ilgi ile izlediği bir konferans ile Esenyurt halkıyla paylaştı.
Çapan: Derin Sıkıntılarımız Var
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl
ÇEÇEN ve Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel Sekreteri Tayyip YELEN’
in konuşmacı olarak katıldığı “KAMU YÖNETİMİ REFORMU ÇERÇEVE YASASI
- TÜRKİYE CUMHURİYETİ ULUS DEVLETİN TASFİYESİ” Konulu konferansta
açılış konuşmasını Esenyurt Belediye Başkanı Dr Gürbüz Çapan yaptı.
Uzun yıllardan beri adalet peşinde koştuklarını belirten Çapan,
“Ortak ütopyamız yok, ortak ütopyamız kırıldı. 1940’lardan beri
Türkiye halkı adalet arıyor, eşitlik istiyor. Gidin derenin dibinde
yaşayan yaşlı bir kadına sorun, o da adalet ister. Eşitlik istemek
için solcu oldum, Amerikan Emperyalizmine karşıydık fakat halkımız
yoktu yanımızda. Vatan haini değildik Misak-ı Milli sınırları
içinde yaşayan herkesi müreffeh, hür, demokrat yapmak istedik; bu
işe Esenyurt’ ta başladık. Beni Kürt yaptılar, Ermeni yaptılar.
Ermeni olsam ne fark eder? Türk olsam ne fark eder? size Belediye
Başkanı mı lazım, başka bir şey mi lazım? Derin dertlerimiz var,
derin sıkıntılarımız var, konuşamıyoruz” dedi.
“Kemalist Ulus Devlete son verilmek
isteniliyor”
Başkan Çapan’ın ardından söz alan Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel
Sekreteri Tayyip YELEN yapacağı açıklamaların bu güne dek Türkiye
halkından saklanan gerçekleri içerdiğini vurguladı. Ulus Devlete
son verilmek istendiğini belirten Yelen, “Türkiye’nin bütün
sorunları yaptığı ikili anlaşmalardan kaynaklanıyor.uluslararası
ekonomik kuruluşları ile yapılan MAİ ve GATS anlaşmaları Türkiye’
nin önünü tıkadığı gibi GATS anlaşması Türk halkından habersiz
yapılan ve Türk siyasi ekonomik işbirlikçi tarafından Türkiye’nin
zararına verilen taahhütlerle imzalanmış bir anlaşmadır.Türkiye’nin
taahhüt ettiği hizmetler tüm hizmet alanlarının %46 sına karşılık
gelmektedir.Bu taahhütler zaman içinde ulusal programa ve AB uyum
yasalarına yansıtılmış ve IMF talimatlarıyla uygulamaya
konulmuştur. GATS taahhütlerinin ve Dünya Ticaret Örgütünün
niyetlerinin daha etkili ve kalıcı uygulanabilmesi için Kamu
Yönetimi Reform Kanunu TBMM’ ye sunulmuştur. Kamu Yönetimi
Reformunun uygulamaya konulması daha önceleri her kalkınma
döneminde plana alınmasına Türk Kamu Yönetiminin yeniden
düzenlenmesine yönelik Türkiye’nin ihtiyaçlarını içeren ciddi
çalışmalar yapılmasına rağmen bunlar uygulamaya konulmayarak
ertelenip, bugün beklenilmiştir. Bu gün gelinen noktada; kamu
yönetiminin ve yerel yönetimlerin yeniden yapılanmasının haklı
nedenlerinden yararlanılarak devleti savunmak isteyenlerin savunma
isteklerinin ve güçlerinin zayıflatılması fırsat bilinilerek söz
konusu yasa tasarısı gündeme getirilmiştir. Gündemdeki, Kamu
Yönetimi Reformu Yasa Tasarısıyla, Kemalist Ulus Devlete son
verilmek istenmektedir” şeklinde konuştu.
“Bağımsız yargı ortadan kaldırılıyor”
İşleyen hukuk ve bağımsız yargı sisteminin tamamen ortadan
kaldırılmasının hedeflendiğini de söyleyen Yelen, sözlerine şöyle
devam etti; “Türkiye coğrafyası nedeniyle Yeni Dünya Düzeninin
istediği Dünya Ticaret Devleti modelinin bölgesel pilot uygulama
alanının seçilmiş olmasının göstergesidir. Tasarım 1 maddesiyle
kamu hizmetleri düzenleyici olarak ele alınıp devletin sosyal
fonksiyonları kaldırılarak özel sektöre gördürülmesi
öngörülmektedir.Üniter devletlerde halk adına işleyen bağımsız
yargı organlarının yargı yetkisi itibarlı yerel kişiler (Ombudsman)
eliyle kullanılması getirilmeye çalışılmaktadır.
Tasarı ile denetim parçalanılarak kamu denetimi yerine özel
denetime geçilmenin zemini hazırlanacaktır. Kamu denetiminin
caydırıcılık ve kontrol ile sağlanacak hukuki işlem ve
sonuçlandırma amaçlarının terk edilmesi hedeflendirilmektedir.
Tasarı Türkiye’ yi 81 bölgeye ayırmakta ve Kamu Yönetimi Reformu
yasa tasarısıyla her bölgeyi bölge teşkilatı esasına göre
yapılandırmaktadır. İller bölge yönetimi açısından il özel
idareleri ile, belediyelerde yerel yönetimlerle yönetilecek şekilde
düzenlenmektedir.Bu günkü yapılanmada il ve ilçe yönetimleri,
merkezi idarenin taşra teşkilatlarının sorumlularından oluşan il ve
ilçe idare heyetlerince yönetilmektedir. Gündemde ki tasarıda
sadece Adalet, İçişleri, Milli Savunma, Maliye, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlıklarının taşra teşkilatları bulunmaktadır.İl ve
İlçe idare kurulları bu duruma göre vali ve kaymakamlarla mal
müdürü ve defterdarlıklardan oluşmaktadır. Bu da göstermektedir ki
bu tasarı ile illerin genel yönetimi kaldırılmakta ve yetki
genişliği esasından da vazgeçilmektedir. Zaman içinde bu uygulama
bölgelerde ki merkezi otoriteler tamamen etkisizleştirileceği
anlamına gelmektedir. Tasarı, kamu hizmetlerinin yerellik ve
özelleştirilmiş hizmetlerle karşılanacağını hüküm altına
almaktadır. Bu açıkça federal örgütlenmedir. Çünkü üniter devlet
yapısının temeli olan idarenin bütünlüğü ilkesiyle Türkiye
Cumhuriyeti il genel yönetiminden vazgeçilmektedir. İdarenin
merkezi idare olarak kendi içinde mahalli idare olarak kendi
içerisinde bütünlükten söz etmek ya kamu yönetimi bilim dalını
inkar etmektir yada bilerek halkımızı kandırma isteği var
demektir”
“Türk Milletinin geleceği ciddi anlamda
tehlikede”
Söz konusu tasarının, Türkiye halkının geleceğini ciddi anlamda
tehlikeye
sokacağının da altını çizen Ulusal Güç Birliği Hareketi Genel
Sekreteri Tayyip Yelen, sözlerine şu cümlelerle son verdi;
“Tasarının 8. maddesi ile mahalli idareler görev yetki ve
sorumluluk alanlarında “ kendi stratejilerine amaç ve hedeflerine
uygun olarak faaliyet göstermelerinde” serbest bırakılıyor hatta
yetkilendiriliyor. Bu husus AB parlamentosunun ve BM kararlarında “
Türkiye Cumhuriyetinde üniter bir topluluk yoktur.Türkiye Milletler
mozağigidir.” Gerekçeleri, Kophenag kriterleri ile ikiz yasalar ile
özellikle serf determinationla birlikte düşünülmelidir. Bütün bu
hedeflere bakıldığında Kamu Yönetimi Reform Tasarısı dünyada bir
örneği olmayan tamamen Dünya Ticaret devletinin bölgesel pilot
uygulama denemesi olduğu görülmekte ve tam bağımsız yaşamayı ilke
kabul etmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun mensubu olan Yüce
Türk Milletinin geleceğini ciddi anlamda tehdit etmektedir.
Bu tasarının geriye çekilmesi yada bazı maddelerinden ve
özelliklerinden şimdiden vazgeçilmesi Cumhuriyetimize yönelen
tehlikeleri ortadan kaldırmaz. Çağdaş işgal güçlerine ve
işbirlikçilerine direnerek tam bağımsız Türk devletini
oluşturmaktan başka yolumuz yoktur.”
“Bu tasarı Türkiye adına bir faciadır”
Konferansa ikici konuşmacı olarak katılan Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN, hazırlanan Kamu
Yönetimi Reform Yasası tasarısının uluslar arası dış boyutuna
değinerek tasarının Türkiye adına bir facia olacağını belirtti.
Prof. Çeçen yaptığı açıklamada: “Bu tasarı uluslar arası para
babalarının talepleri doğrultusunda ve İsrail’ in menfaatleri
üzerine hazırlanmıştır. Bu tasarı ile ulusal devlet tasfiye edilmek
isteniyor. Bazı bakanlıkların Anadolu’da ki uzantıları kapatılacak
ve Türkiye 81 idareye ayrılacak yerinde yönetim diye kulağa hoş
gelen ifadeler kullanılsa bile bu tasarı Türkiye’nin parçalanması
anlamına gelecek böylece merkezden uzak bir yönetimle karşı karşıya
kalacak Türkiye” dedi.
“İsrail Amerika’yı yönetiyor”
Çerçeve Yasası’nın emperyalist güçlerin işine gelecek şekilde
hazırlandığını söyleyen Öğretim Üyesi Çeçen, sözlerine şöyle son
verdi; “Amerika İsrail’i değil İsrail Amerika’yı yönetiyor. Bütün
uluslar arası kapitalistler İsrail’de örgütleniyor.Yabancı büyük
sermeyeler Türkiye’ye geldikleri zaman önce TÜSİAD Başkanıyla
görüşüyor sonra Van’a, Diyarbakır’a gidiyorlar, oradan da İsrail’e.
Bugün orta doğu da Kuzey Irak ile Güney Doğu Anadolu Bölgemizi
birleştirerek Büyük Kürdistan’ ı kurma hedefleri var ve planlar
İsrail üzerinden yapılıyor. Bu tasarı ile Türkiye 81 bölgeye
ayırmak ve Üniter yapısından koparılıp, Federal bir yapıya
büründürülmek isteniliyor. Türkiye Ulus Devleti tasfiye edilmek
isteniyor. Hazırlanan Kamu Reformu Çerçeve Yasası bu bölünmenin alt
yapısıdır ve emperyalist güçlerin işine gelecek şekilde
hazırlanılıyor.
“Türkiye’de çok şey değişmeli ama...”
Ayrıca bu tasarıda sadece mahalli idarelerde değişiklikler
düşünülüyor. Merkezi ve Mülki idarelerin üzerinde hiçbir yenilik ,
değişiklik yok.Böyle bir tasarı hazırlanamaz. Elbette ki Türkiye’
de çok şeyler değişmeli ama bütün olarak ve doğru tespitlerle
değişmeli”