Kamu kesimi taleplerini Bakan Çelik’e iletti
Abone olÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bazı sendikaların Gezi Parkı için grev başlatmasına ilişkin, "Türkiye’de hukuk çerçevesinde ...
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bazı sendikaların
Gezi Parkı için grev başlatmasına ilişkin, "Türkiye’de hukuk
çerçevesinde toplantı ve yürüyüş ile ilgili yapılması gereken tüm
uygulamaların sınırını hukuk çizmiştir. O çerçeve kaldıktan sonra
Türkiye’de hiçbir problem ne dün ne bugün ne de yarın
yaşanmayacaktır" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu kesimi toplu iş
sözleşmeleriyle ilgili işçi sendikaları konfederasyonları ve kamu
kesimi işveren sendikaları konfederasyonlarıyla bir araya gelerek,
talepleri kabul etti. Çelik, yaptığı konuşmada, 186 kamu kurum
kuruluşunda çalışan yaklaşık 200 bin kamu işçisini kapsayan 194
toplu iş sözleşmesinin mali haklarının görüşülmesi için bir araya
gelindiğini belirterek, "Kapsamdaki işçi sayılarının
konfederasyonlarına göre dağılımına baktığımız zaman 174 bin
127’sinin Türk-İş’e, 25 bin 814’ünün Hak-İş’e, 164’ünün ise DİSK’e
bağlı sendikalara üye olduğu görülmekte. Bu süreçte, Türk-İş’e
bağlı sendikalarla 179, Hak-İş’e bağlı sendikalarla 13, DİSK’e
bağlı sendikalarla ise 2 toplu iş sözleşmesi yapılacaktır" dedi.
Bakan Çelik, açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, ’Bazı sendikaların Gezi Parkı için başlattığı
grevlere’ ilişkin sorusuna Çelik, "Bazı sendikaların bugün iş
bırakma eylemi yapacakları’ bilgisi bizde var ama sayıyla ilgili
henüz bir bilgi yok. Türkiye’de hukuk çerçevesinde toplantı ve
yürüyüş ile ilgili yapılması gereken tüm uygulamaların sınırını
hukuk çizmiştir. O çerçeve kaldıktan sonra Türkiye’de hiçbir
problem ne dün ne bugün ne de yarın yaşanmayacaktır. Bu çerçevede,
iyi ki demokrasi var. Demokrasi var, talepler olacak. Talepler
meşru zeminlerde meşru yollardan değerlendirilecek ve karşılığını
bulacak" cevabını verdi.
Çelik, ’kuaförlerde doktor bulundurma zorunluluğunun’ gelip
gelmeyeceğine ilişkin olarak, "Bunların, aslı astarı olmayan
yaklaşımlar olduğunu belirtmek istiyorum. Yasayı okuyalım,
anlayalım ve bir işçinin dahi çalıştığı yerde iş güvenliği sağlığı
konusunda bilincin artırılması konusunda üzerimize düşen görevi
yerine getirelim" dedi.
’Doğum izniyle alakalı çalışmanın ne aşamada olup olmadığının’
sorulması üzerine Çelik, "Kadın istihdamını engelleyecek bir
düzenlemeden yana olmadığımızı ifade ettik. Kadın istihdamı devam
ederken, kadının gerek aile gerekse toplumdaki varlığının
güçlenmesi için de pozitif ayrımcılık adına önlemlerin alınması
şeklinde konunun özetlenmesi daha doğru olur. Bunu, istihdamdan
uzaklaştıracak, istihdamdaki oranların düşmesine vesile olacak bir
uygulamanın doğru olmayacağını ama anne kimliğiyle üzerinde bulunan
yüklerin alınması ve çalışma hayatına katılımını daha da sağlıklı
kurmak konusunda yaptığımız bir çalışmadır. Çalışma bittiğinde
Sayın Başbakan tarafından açıklanacaktır" diye konuştu.
Başka bir gazetecinin, ’Erken emeklilik konusunda bütçeye ilave bir
yük getirmeyecek’ şekilde bir çözüm yolu olabilecekse bir çalışma
yapıldığından bahsetmiştiniz, o çalışma belli bir seviyeye ulaştı
mı" sorusuna Çelik, "Çalışma devam ediyor ama o çalışmanın önemli
bir ayağı mali disiplin açısından gerekse bu konularda sosyal
güvenlik sisteminin girmiş olduğu sağlıklı bir yol var. Orada yeni
sorunlar oluşturacak şekilde bir çalışmanın yapılamayacağını
paylaştım. ’Onların sosyal güvenlik sistemini alt üst edelim’ diye
bir talepleri de olmadı. Onların kendilerine has bir çözüm
metotlarını takdimleri oldu" cevabını verdi.
(İHA)