Kameramanlar dert yandı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, haber kameramanlarının sorunlarını dinledi. Sorunların çözümü için yardımcı olacağı sözünü veren Şahin, kamera kullanmayı da ihmal etmedi.

Şahin, Haber Kameramanları Derneği Başkanı Talay Ulusu ile yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Ulusu, kameramanların çok zor koşullar altında çalıştığını ve meslek yaşamlarının çok kısa olduğunu söyledi. 2 genç meslektaşlarının yakın bir zamanda kalp krizi sonucu öldüğünü kaydeden Ulusu, "Meslektaşlarımızdan yüzde 80'inde bel ya da boyun fıtığı var. İş güvencemiz yok. Bu nedenle ekonomik sıkıntı yaşıyoruz. Kameraman arkadaşlarımız savaş alanlarına giderken dahi hayat sigortaları yapılmıyor. Buna karşılık kameraların hepsi sigortalı. En azından hayat sigortalarının kurumları tarafından yaptırılması konusunda iş kanununda bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz" dedi.

Bakan Şahin ise kameramanların sorunlarının çözümü için gerekli desteği vereceklerini söyledi. Fakat bunun için somut çözüm önerilerinin ortaya konulması gerektiğine işaret eden Şahin, "Öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın bir çalışma yapması ve bunu önümüze getirmesi doğru olur. Yasal düzenlemeler için derneğe önereceğimiz uzman kişilerle bir çalışma yapılsın. Örneğin haber kameramanları daha erken yaşta emekli edilebilir mi, bu değerlendirilebilir" diye konuştu.

Şahin, danışmanlarından Adnan Çiçek'i Haber Kameramanları Derneği yöneticileriyle birlikte çalışma yapması için görevlendirdi. Daha sonra Haber Kameramanları Derneği Yönetim Kurulu üyelerinden ve TGRT kameramanı Mehmet Tiren, Bakan Şahin'e ayaklık ve çantasıyla birlikte 30 kilo gelen kamerayı verdi. Kamerayı omzuna alan Şahin, "İnönü ve Atatürk'ü şöyle bir yaklaştırayım" diyerek "zoom in" yaptı. "Zoom in" ve netliğin aynı anda yapılması konusunda uyarılan Şahin, "Biliyorum ama önce bir yaklaştırayım" dedi.

Kamera kullanmadaki becerisiyle dikkat çeken Şahin, 30 yıldır kamerayla çekim yaptığını anlattı. İlk olarak 8 milimetrelik sessiz film çeken bir kamera aldığını ve deneme yanılma yoluyla bunu kullanmayı öğrendiğini söyleyen Şahin, "Bu kameralar 3 dakikalık çekim yapıyordu. Çektiğimiz filmleri postayla Almanya'ya gönderirdik. 15 gün sonra banyo edilmiş olarak geri gelirdi. Daha sonra bu kamerayı sesli çekim yapanıyla değiştirdim. 1985'e kadar çektiğim filmleri birbirine ekledim. Büyük bir koleksiyon oldu. Eski çekimleri duvara yansıtarak yeni sistem kamerayla tekrar çektim. Fakat şimdi de onları CD'ye aktarmamız gerekiyor. Hatta daha önce sessiz olarak çektiğim filmleri kendim seslendirdim" diye konuştu.