Kameralı gözetimin TCK endişesi

Abone ol

İstanbul polisi, 10 trilyon lira harcadığı ‘akıllı kamera’ projesinin 1 Nisan’da yürürlüğe girecek yeni yasalara takılmasından endişe ediyor.

Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda yer alan ‘Teknik Araçlarla İzleme’ maddesinde, kamuya açık alanlarda görüntü ve ses kaydı yapılması için mahkeme kararı şart koşuluyor. Kanuna göre, cadde, sokak, metro, park gibi alanlarda akıllı kameralarla yapılacak izlemeler için hakim kararı alınması şart. İzinsiz elde edilen görüntüler mahkeme tarafından delil sayılmayacak. Polis, CMK’nın 140. maddesi karşısında nasıl bir yöntem izleyeceğini tartışıyor. “Caddeye, sokağa, metroya kurulacak binlerce akıllı kamera için mahkemeden tek tek izin mi alınacak? Yoksa bir mahkeme tüm kameralar için izleme izni mi verecek? Ya da her gün için yeni bir karar mı çıkarılacak? Mahkemenin izleme izni vermediği gün elde edilecek suç görüntüleri ne işe yarayacak?” gibi sorulara cevap aranıyor. Uzmanlara göre hakim kararı olmadan elde edilecek görüntüler, mahkemelerde delil olarak kullanılamayacak. Zanlının avukatları bu görüntülere itiraz edebilecek. Bankalar ve işyerlerindeki özel kamera görüntüleri konusunda da kafalar karışık. Kanunda bunun için bir düzenleme olmadığı, hakimlerin takdir yetkisini kullanarak karar vereceği belirtiliyor. Türkiye genelinde mala karşı işlenen suçlarda artış var. Başta İstanbul olmak üzere birçok büyük şehirde kapkaç, gasp, hırsızlık, yankesicilik gibi suçlarla etkin mücadele için güvenlik birimleri teknolojiye yatırım yapıyor. Ön plana çıkan proje ise kenti 24 saat izleyecek akıllı kamera sistemi. Dijital haritalarla yönetilen akıllı kameralarla izleme sisteminin adı Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu (MOBESE). Sistem, Haziran 2004’teki NATO Zirvesi sırasında başarıyla kullanılmış, Beyoğlu, Beşiktaş ve Şişli ilçeleri 24 saat kameralarla takip edilmişti. Yeni CMK’nın güvenlik birimlerinin yetkilerini azalttığı yönünde uzun tartışmalar yaşandı. Eleştiriler karşısında Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, nisan ayından itibaren mala kaşı işlenen suçların önüne geçileceğini savundu. Buna gerekçe olarak da MOBESE sistemi gösterildi. Ancak CMK’nın 140. maddesi, kamuya açık alanlarda yapılacak ses ve görüntü kaydının delil sayılması için mahkeme kararını öngörüyor. MOBESE projesi 2 yıl önce hazırlandı. Kamuya açık alanda izleme yapılmasının mahkeme kararına bağlanmasını değerlendiren üst düzey bir emniyet yetkilisi, “CMK, özgürlükler ön plana çıkarılarak hazırlandı. Bu yönüyle oldukça olumlu. Ancak yasada kamu güvenliğini zaafa uğratan maddeler de var. CMK’daki bazı uygulamalar ileri Batı ülkelerinde dahi yok. Kamuya açık alanda görüntü ve ses kaydı yapılmasının mahkeme kararına bağlanması da bunlardan biri.” dedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Vatan Caddesi kompleksinde komuta merkezi kurulan MOBESE çalışmaları yaklaşık iki yıldır sürüyor. İlk etapta proje için 8 milyon dolar harcandı. İkinci ve üçüncü aşamada 8 milyon dolar harcanması planlanıyor. İstanbul Emniyeti, 10 Nisan ‘Polis Haftası’ kutlamalarında projeyi kamuoyuna tanıtmaya hazırlanıyor. MOBESE’yi önemli bir proje haline getiren özelliklerden birisi de sistemin altyapısını oluşturan yazılım programını İstihbarat Daire Başkanlığı bünyesinde çalışan Türk mühendislerinin kurması. MOBESE’nin finansmanı İstanbul Valiliği Özel İdare Bütçesi’nden karşılanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi projeye önemli katkılarda bulunuyor. Komuta kontrol merkezindeki 16 metrekarelik dijital İstanbul haritasını Büyükşehir Belediyesi yaptırıyor. Sadece dijital haritanın maliyeti 2,5 milyon dolar. Komuta kontrol merkezi, MOBESE’nin kalbi olacak. Dijital İstanbul haritası da burada kuruluyor. Kentin önemli noktaları, polisin dağılımı ve tüm hareketleri görülecek. Polis Akademisi mezunu 15 kişi operatör olarak çalışacak. Komuta merkezi, uzay üssü şeklinde hazırlandı. Kamera görüntüleri ile birlikte uydudan elde edilen bilgiler bu haritada yer alacak. Örneğin bir evin görüntüsünün üzerine tıkladığımızda o yerin koordinatları çıkacak. Dijital harita geçmişe dönük bilgileri toplayacak ve nerelerde hangi suçların yoğun olduğu tespit edilecek. Bir yıl içinde en az 4 bin kamera İstanbul’un çeşitli yerlerine yerleştirilecek. Merkezdeki bilgisayarlara ‘yüz tanıma programı’ yüklenecek. Örneğin İstiklal Caddesi’ndeki bir kapkaç olayını gerçekleştiren kişinin yüzü anında komuta merkezine düşecek. Kişi, arananlar listesindeyse bilgisayar görevliyi hemen uyaracak. 3 bin 500 polis aracına yerleştirilecek ‘akıllı çipler’ (GPRS) sayesinde polislerin tüm hareketleri dijital harita üzerinden 24 saat takip edilecek. Karakollarda tüm işlemler mobil ekipler tarafından yapılacak. Ekiplere verilecek bond çanta içinde dizüstü bilgisayarlar kullanılacak. Olay yeri ile ilgili tespitler, ifadeler, tutanaklar ve olay yerinin fotoğrafı bu sistem üzerinden gerçekleştirilecek. MOBESE’den vatandaşlar da yararlanabilecek. İsteyen vatandaşlar polise başvurarak ‘akıllı çipler’den ev, işyeri veya arabasına takabilecek. Ya da eve ve işyerine kamera yerleştiren vatandaş sisteme dahil olarak hırsızlardan korunabilecek. Bunun için belirli bir ücret ödeyecek. Emniyet’in nezarethaneleri de 24 saat kamerayla denetlenecek. Bu şekilde hem işkence iddiaları ortadan kalkacak hem de suçlunun kendisine zarar vermesi engellenecek. ZAMAN

Günün Önemli Haberleri