Kamer Genç: Devlet elden gitmiş!

CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, “Bu kadar şehit varken bu AKP’liler niye çıkıp diyor ki Abdullah Öcalan ile anlaşalım. Bir de gidip ellerini öpsünler bari. Getirsinler Abdullah Öcalan’ı, Tayyip Erdoğan kendisine bir devlet bakanı veya terörden sorumlu devlet bakanı olarak atasın” dedi.

Genç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Tunceli’de son günlerde meydana gelen terör olaylarına değinerek şöyle dedi:

ERDOĞAN BARZANİ'YLE PAZARLIK YAPTI

“Bu olaylar şunu gösteriyor, 12 Haziran seçimlerinden önce Tayyip Erdoğan Mart’ta evvela Erbil’e gitti, Barzani ile pazarlık yaptı. Daha sonra Oslo görüşmeleri var. Neyi pazarladın, açıkla dedik. Bunları açıklamıyor. Şehitlerin bu kadar artmasının nedeni Tayyip Erdoğan silahlı terör örgütlerine karşı mücadeleyi kesmiş, ne kadar memlekette şehit olursa Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün ve onun hükümetinin PKK’ya, Barzani’ye verdiği sözlerin yerine getirilmesi için halkta yaratılan bıkkınlık ve yılgınlık gereği halk diyecek ki kardeşim ne istiyorlarsa versin noktasına getirmek istiyor.”

BU MEMLEKET, KANGÖLÜNE GETİRDİNİZ

Başbakan Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü sert sözlerle eleştiren ve “istifa müessesi” olduğunu ifade eden Genç, “Yalnız Tayip Erdoğan, Abdullah Gül, Sadullah Ergin ve birkaç tane bakan mı var. Siz 10 senedir bu memleketi kan gölüne getirdiniz” dedi. Genç, şöyle devam etti:

“Tayyip Erdoğan şehitlerin ne kadar çok olmasını istiyor, bunun amacı bunların belirli odaklara verdiği Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölmek, bir şeriat devletini kurma konusundaki hareketlerine başarı kazanmak için bu olaylar oluyor.

Sen Tayyip Erdoğan, Genelkurmay’ın elindeki elektronik sistemi, bilgi toplama sistemlerini Genelkurmay’dan alıyor MİT’e veriyorsun, orada elde ettiğin bilgiler zamanında Genelkurmay’a intikal etmiyorsa, ondan sonra bu şehitler meydana geliyorsa bunun sorumlusu sensin. Bu kadar memlekette şehit olurken sen hangi yüzle hangi sıfatla o makamlarda oturuyorsun. Ar var, edep denilen bir şey var.”

İHMAL VAR

Tunceli’de birtakım özel hesapların olduğunu ifade eden Genç, “Tunceli’de AKP’de BDP’de kaybettiği için PKK’da kaybettiği için Tayyip Erdoğan ile PKK’nın bu konuda Tunceli üzerindeki emelleri bir. Yani Tunceli’yi ortadan kaldırmak. Araç saat 10’da el konuluyor. Üzerinde aletler var, nereye gittiğini belirten bir alet var. Saat 10’da Telekom’un aracının nereye gittiği belli. Anlaşılan o ki AKP iktidarı PKK’ya karşı mücadeleyi kesmiş.

Karakolda da 3-4 gün önceki olayda çok büyük bir ihmal var. Karakol tepede, gece tutuyorlar bir kısım askerleri yol üzerine indiriyorlar. Orası dağlık ve ormanlık bir yer. Tedbir almadan, PKK’lılar caddenin üzerinde duran askerlere ateş etmişler. Gerekli tedbir de alınmıyor” dedi.

MAALESEF BİZ DE KENDİ MEMLEKETİMİZDE GİDİP SERBEST GEZEMİYORUZ

“Tunceli milletvekili olarak benim ilimde bu kadar şehit olması içim parçalanıyor. Bana büyük bir evlat acısı veriyor” diyen Genç, “PKK Tunceli’de esnafa tebligat yapıyor, ‘bana şu kadar vergi vereceksin’ diyor. Savcı öldürülüyor kimse sahip çıkmıyor. Maalesef biz de kendi memleketimizde gidip serbest gezemiyoruz” dedi.

ERDOĞAN, ÖCALAN'I TERÖRDEN SORUMLU DEVLET BAKANI OLARAK ATASIN

AKP’yi sert sözlerle eleştiren Genç, “Bu kadar şehit varken bu AKP’liler niye çıkıp diyor ki Abdullah Öcalan ile anlaşalım. Bir de gidip ellerini öpsünler bari. Getirsinler Abdullah Öcalan’ı Tayyip Erdoğan kendisine bir devlet bakanı veya terörden sorumlu devlet bakanı olarak atasın” diye konuştu.

CHP’nin diğer Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün ile basın toplantısından önce konuştuğunu hatırlatan Genç, “Hüseyin Aygün arkadaşım ile görüştüm, gel beraber basın toplantısını yapalım dedim. Dedi ki Batman’dayım, gerekirse onunla beraber yarına müşterek açıklama da yapacağız” dedi.

DEVLET ELDEN GİTMİŞ

Bir basın mensubunun, “Yerel seçimin öne alınmasına ilişkin teklife nasıl bakıyorsunuz?” sorusuna Genç, “Devlet elden gitmiş. Gelsin bakalım. Bana göre genel seçimleri hemen yapmak lazım. Tayyip hangi yüzle orada otuyor, Abdullah Gül hangi yüzle orada otuyor, bunlar bu kadar kanın altında boğulmuyor mu?” diye sordu.