Kamalak'tan dindar nesil sorusu

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, hükümete "10 yıldır iş başındasınız kaç tane imam hatip okulu, kaç tane Kur'an Kursu açtınız? Kaç tane bu alanda elaman yetiştirdiniz?'' diye sordu

Kamalak, yeni Anayasa'da tanımlanmamış bir kavram bulunmaması gerektiğini vurgulayarak, ''Mesela hiç kimse 'laiklik' kavramında olduğu gibi Anayasal metinleri göstererek başka insanları suçlayamamalıdır'' dedi.

Bahçeşehir Üniversitesince düzenlenen ''Siyaset Okulu'' sertifika programı kapsamında ''Yeni Anayasa Çalışmaları'' başlıklı bir konferans veren Kamalak, ''Alışık olmadığınız bir sözle başlayayım. 'Bismillahirrahmanirrahim' diyerek konuşmasına başladı.

Adalet olmadan insanlığı huzur içinde yaşatmanın mümkün olmadığını ifade eden Kamalak, adaletin çoğu zaman ya duvarlarda ya da kağıt üzerinde yazılı olduğunu söyledi.

Kamalak, adaletin canlı bir kavram olduğunu kaydederek, her toplumun bir şekilde adalet anlayışına sahip olduğunu ve adaleti tanımlayacak ana metnin Anayasa olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin şu anda her zamankinden daha fazla bir şekilde yeni Anayasa'ya özlem duyduğunu ifade eden Kamalak, ''Yapacağımız Anayasa, tüm toplumu, hatta beşeriyeti kucaklayacak, onlara huzur bahşedecek bir Anayasa olmalıdır. Yeni Anayasa'ya bakan herkes, orada kendi düşünce kırıntısını bulabilmelidir. Yeni Anayasa demokratik olmalı, herkesi kucaklayıcı bir çerçevede hazırlanmalıdır'' diye konuştu.

Kamalak, yeni Anayasa'nın insan merkezli ve kişiyi öne çıkartıcı olması gerektiğini vurgulayarak, ''Bir düşünce kişilere hakaret etmiyorsa o kişinin fikirleri ne kadar aykırı olursa olsun saygı duyulmalı ve fikirler cezalandırılmamalıdır. Hür olmalıdır. Çünkü sağlıklı düşünce ancak ve ancak hür ortamlarda gelişebilir'' dedi.

Mustafa Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yeni Anayasa'da tanımlanmamış bir kavram bulunmaması gerekiyor. Mesela hiç kimse 'laiklik' kavramında olduğu gibi Anayasal metinleri göstererek başka insanları suçlayamamalıdır. Mesela en iyi bildiğimizi sandığımız laikliği tanımlayabilir misiniz? İnsanlar yıllarca laikliği ihlal etmek gerekçesiyle hapse atıldı. Refah Partisi de bu yüzden kapatıldı.''

Konferansın ardından bir öğrencinin ''AK Parti'nin 'Dindar nesil yetiştirme' çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' diye sorduğu Kamalak, şunları kaydetti:

''1974 yılında rahmetli Ecevit ile yani CHP ile bir koalisyon hükümeti kurduk. Zulüm mekanizmaları sebebiyle bir birini kıran binlerce insana çözüm olarak, 141 ve 142'den komünistler 163'ten de sözüm ona şeriatçılar içeri atılıyordu. Affedildi. Kötü mü edildi? O arada imam hatiplerin orta kısmı kapatılmıştı. CHP ile anlaşma yapıldı. Denildi ki; 'Bu zamana kadar dindar insanlardan zarar gelmemiştir. Çünkü orada gençlik birbirini kırıyordu. Ancak imam hatipler adeta aracı rolünü oynuyordu. Bunun üzerine imam hatiplerin orta kısımları yeniden açıldı. 350 imam hatip okulu 3 bin tane de Kur'an Kursu açıldı. Ben elime 'Milletlerin zenginliği' kitabını alsam, sosyalist kardeşlerimiz bilirler. Karl Marx'ın Das Kapital'ini alsam ve dindar bir nesil yetiştireceğim diye yollara düşsem, bunları nesillere okutacağım desem, dindar bir nesil yetişir mi?. Her halde yetişmez. 10 yıldır iş başındasınız kaç tane imam hatip okulu, kaç tane Kur'an Kursu açtınız? Kaç tane bu alanda elaman yetiştirdiniz?''