Kamalak’ın başörtüsü isyanı
Abone olSaadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eşinin başörtülü olarak girdiği duruşmanın ertelenmesine ilişkin, "Önümüzdeki süreçte hem Hak...
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, eşinin başörtülü
olarak girdiği duruşmanın ertelenmesine ilişkin, "Önümüzdeki
süreçte hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hem Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Adalet Bakanlığı bir süreç
başlatacaktır" dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi Zübeyde
Kamalak, Ankara Adliyesi’sinde başörtülü olarak duruşmaya girmişti.
Ankara 11. Aile Mahkemesi’ndeki boşanma davasına giren Zübeyde
Kamalak hakkında Hakim Mustafa Karadağ, duruşma zaptına, Zübeyde
Kamalak’ın başı kapalı olarak mahkeme salonuna girdiğini geçirmiş
ve duruşma ileri bir tarihe ertelenmişti. Konuya ilişkin açıklamada
bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, Anayasa’nın 13.
maddesinde kadınların kıyafetleri ile ile ilgili bir sınırlamanın
olmadığını belirterek, "Kadın kıyafetini yasaklayan bir kanun yok.
Temel haklarla ilgili sınırlamalar ancak kanunla konulabilir" dedi.
Türkiye Barolar Birliği’nin talimatname çıkardığını ve bu
talimatnameye göre avukatların adliye binasında ve duruşma
salonlarında başı açık olması gerektiğini söyleyen Kamalak, bu
kuralların neye dayandığının belli olmadığına işaret etti.
"ANAYASA SENİ BAĞLAMIYOR MU?"
Kamalak, "Sayın meslektaşım, Baro Başkanı, haktan hukuktan dem
vuran kardeşim bu kuralı neye dayandırıyor. Anayasa seni bağlamıyor
mu? Beni anayasa ilgilendirmiyor’ diyemezsin çünkü bu anayasa bizim
devletimizin anayasasıdır. Avukat ’bu anayasa beni ilgilendirmez’,
hakim ’bu anayasa beni bağlamaz’ diyemez, diyen zorbadır. Kim
zorba? Kendisini hukuk kurallarının üstünde görenler zorbadır.
Dolayısıyla hiçbir hakim ’beni bağlamaz’ diyemez" ifadelerini
kullandı.
Danıştay 8. Dairesi’nin avukatların meslek kurallarıyla ilgili 20.
maddesindeki başı örtülü ifadesi için yürürlüğünü durdurduğuna
dikkati çeken Kamalak, açıklamasında şunları kaydetti:
"Bir mahkemenin, bir işlemin yürürlüğünü durdurabilmesi için iki
şartın bir arada gerçekleşmesi gerekiyor. Nedir bu iki şart? Bu iki
şarttan birisi dava konusu olan işlemin açıkça hukuka aykırı
olmasıdır. İkinci şart, bu işlemin uygulaması halinde davacının
telafisi imkansız bir zararla karşı karşıya bulunmasıdır. Bu iki
şartın bir arada olması gerekiyor. Danıştay hakimleri yüksek
hakimlerdir. 8. Daire’nin hakimleri de yüksek hakimlerdir. Yüksek
hakimler demiş ki, ’Evet bu işlem, yani Türkiye Barolar Birliği’nin
avukatların meslek kurallarıyla ilgili düzenlemesinin 20.
maddesinde yer alan başları açık olarak ibaresi açıkça hukuka
aykırıdır. Böyle olmasa yürütmeyi durdurma kararı
vermeyecektir."
Danıştayın kararının hakim Mustafa Karadağ’a sunulduğunu belirten
Kamalak, mahkeme kararına uymayan bir hakimin mevcut davada
tarafsız olma imkanının olmadığına işaret etti. Kamalak,
"Önümüzdeki süreçte hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu hem
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Adalet Bakanlığı bir süreç
başlatacaktır" dedi.
(İHA)