Kamalak 2. Mahmud ile yüklendi
Abone olSAADET Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesine tepki gösterdi.
Yaşananlardan dolayı hükümeti kınayan Saadet Partisi Genel
Başkanı Mustafa Kamalak, "Bu aziz milletimiz, bu şehitler
diyarı bu duruma müstahak değil. 2'inci Mahmut'un o tarihi sözünü
sizlere hatırlatmak istiyorum. Ya devlet başa, ya kuzgun
leşe" diye konuştu.
Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesine tepki göstererek,
"Türkiye bugün kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımına
gelmiştir. Bayrak indiriliyor devlet ne yapıyor? Kelime seçmekte
zorlanıyorum. Telaffuz da daha da zorlanıyorum. Bayrak olayını
şiddetle telin ediyorum. Bu ülkeyi acziyete düşüren hükümeti de
şiddetle kınıyorum" dedi.
Saadet Partisi'nin yönetim organları Ağustos ayında yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçimi için toplandı. Bolu'nun Mudurnu İlçesi'ne
bağlı Taşkesti Beldesi'nde bulunan Sarot Termal Vadi'de üç günlük
kampa giren partililer izlenecek yol haritasını belirleyecek.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Genel İdare Kurulu ve
Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, kadın kolları ve gençlik
kollarından yaklaşık 150 kişi Genel İdare Kurulu toplantısına
katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Kamalak, cumhurbaşkanlığı
seçiminde destekleyecekleri adayın özelliklerini sıralayarak,
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların boyuna posuna şekline değil,
ilkelerimize uygun olup olmadığına bakarız. Cumhurbaşkanı basiret,
feraset ve dirayet sahibi olmalıdır, güvenilir ve dürüst olmalıdır,
adil ve merhametli olmalıdır. Kendi ikbalini değil, memleketin
istikbalini düşünmelidir. Zalimin değil, mazlumun yanında
durmalıdır. İnançlı olmalı ve başka inançlara da saygılı olmalıdır.
Garip gurebanın hakkını korumalıdır. Gücün ve kuvvetin değil,
hakkın ve haklının yanında yer almalıdır. Bizim terazimiz ve
ölçülerimiz budur. Adayları bu hassas teraziyle tartacağız.
Boğazdaki patrondan yana mı, Soma'daki işçiden yana mı? ona
bakacağız" dedi.
Türkiye'deki geriliminin daha fazla sürmemesi gerektiğini ifade
eden Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin son zamanlarda çok fazla gerilmiş ve kutuplaşmış
olduğunu biz de biliyor ve takip ediyoruz. Bu gerilim daha fazla
sürmemelidir. Türkiye bir an önce normale dönmelidir. Birlik ve
beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde milletin evlatları
arasına nifak tohumları ekmeye kimsenin hakkı yoktur"
Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesine tepki gösteren Kamalak,
"Sağlam zemine oturtulmayan bir barış süreci Türkiye'yi ya
bölünmeye, yada daha büyük çatışmalara sürükler demiştik. Üzülerek
ifade ediyorum ki geçen süre bizi haklı çıkarmıştır. Türkiye bugün
kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımına gelmiştir. Yollar
kesiliyor ve 15-20 gündür Bingöl-Diyarbakır yolu kapalı. İnsanlar
dağa kaçırılıyor, çocuklar dağa çıkarılıyor. Yer yer öldürme
olayları cereyan ediyor. Kalekollar kurulmaya çalışılıyor ve diğer
yandan da barış değil, savaş çığlıkları yükseliyor. Bunlar ülkenin
gerçekleri olduğu için üzülerek ifade etmek durumundayım. Bayrak
indiriliyor devlet ne yapıyor? Ne yapabiliyor? Emin olun kelime
seçmekte zorlanıyorum. Telaffuz da daha da zorlanıyorum. Bayrak
olayını şiddetle telin ediyorum. Bu ülkeyi acziyete düşüren
hükümeti de şiddetle kınıyorum. Bu aziz milletimiz, bu şehitler
diyarı bu duruma müstahak değil. 2'inci Mahmut'un o tarihi sözünü
sizlere hatırlatmak istiyorum. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" diye
konuştSAADET Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Diyarbakır'da
Türk bayrağının indirilmesine tepki göstererek, "Türkiye bugün
kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımına gelmiştir. Bayrak
indiriliyor devlet ne yapıyor? Kelime seçmekte zorlanıyorum.
Telaffuz da daha da zorlanıyorum. Bayrak olayını şiddetle telin
ediyorum. Bu ülkeyi acziyete düşüren hükümeti de şiddetle
kınıyorum" dedi.
Saadet Partisi'nin yönetim organları Ağustos ayında yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçimi için toplandı. Bolu'nun Mudurnu İlçesi'ne
bağlı Taşkesti Beldesi'nde bulunan Sarot Termal Vadi'de üç günlük
kampa giren partililer izlenecek yol haritasını belirleyecek.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Genel İdare Kurulu ve
Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, kadın kolları ve gençlik
kollarından yaklaşık 150 kişi Genel İdare Kurulu toplantısına
katıldı. Toplantının açılışında konuşan Kamalak, cumhurbaşkanlığı
seçiminde destekleyecekleri adayın özelliklerini sıralayarak,
"Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların boyuna posuna şekline değil,
ilkelerimize uygun olup olmadığına bakarız. Cumhurbaşkanı basiret,
feraset ve dirayet sahibi olmalıdır, güvenilir ve dürüst olmalıdır,
adil ve merhametli olmalıdır. Kendi ikbalini değil, memleketin
istikbalini düşünmelidir. Zalimin değil, mazlumun yanında
durmalıdır. İnançlı olmalı ve başka inançlara da saygılı olmalıdır.
Garip gurebanın hakkını korumalıdır. Gücün ve kuvvetin değil,
hakkın ve haklının yanında yer almalıdır. Bizim terazimiz ve
ölçülerimiz budur. Adayları bu hassas teraziyle tartacağız.
Boğazdaki patrondan yana mı, Soma'daki işçiden yana mı? ona
bakacağız" dedi.
Türkiye'deki geriliminin daha fazla sürmemesi gerektiğini ifade
eden Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin son zamanlarda çok fazla gerilmiş ve kutuplaşmış
olduğunu biz de biliyor ve takip ediyoruz. Bu gerilim daha fazla
sürmemelidir. Türkiye bir an önce normale dönmelidir. Birlik ve
beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde milletin evlatları
arasına nifak tohumları ekmeye kimsenin hakkı yoktur"
Diyarbakır'da Türk bayrağının indirilmesine tepki gösteren Kamalak,
"Sağlam zemine oturtulmayan bir barış süreci Türkiye'yi ya
bölünmeye, yada daha büyük çatışmalara sürükler demiştik. Üzülerek
ifade ediyorum ki geçen süre bizi haklı çıkarmıştır. Türkiye bugün
kritik bir noktaya gelmiştir. Adeta yol ayrımına gelmiştir. Yollar
kesiliyor ve 15-20 gündür Bingöl-Diyarbakır yolu kapalı. İnsanlar
dağa kaçırılıyor, çocuklar dağa çıkarılıyor. Yer yer öldürme
olayları cereyan ediyor. Kalekollar kurulmaya çalışılıyor ve diğer
yandan da barış değil, savaş çığlıkları yükseliyor. Bunlar ülkenin
gerçekleri olduğu için üzülerek ifade etmek durumundayım. Bayrak
indiriliyor devlet ne yapıyor? Ne yapabiliyor? Emin olun kelime
seçmekte zorlanıyorum. Telaffuz da daha da zorlanıyorum. Bayrak
olayını şiddetle telin ediyorum. Bu ülkeyi acziyete düşüren
hükümeti de şiddetle kınıyorum. Bu aziz milletimiz, bu şehitler
diyarı bu duruma müstahak değil. 2'inci Mahmut'un o tarihi sözünü
sizlere hatırlatmak istiyorum. Ya devlet başa, ya kuzgun leşe" diye
konuşt