Kalp krizini bitirecek
Abone olAmerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün desteklediği araştırmalarını Türkiye'de sürdüren Ahmet Arman'ın hedefi koroner kalp hastalığının genetik şifresini çözmek.
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü'nün 5 milyon dolarlık bir fonla
desteklediği araştırmalarını Türkiye'de sürdüren Dr. Ahmet Arman'ın
hedefi koroner kalp hastalığının genetik şifresini çözmek.
Amerika'da uzun yıllar Harvard Üniversitesi'nde görev yapan ve bu
arada moleküler biyoloji ve genetik alanında yaptığı çalışmalara
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü'nce 5 milyon dolar fon aktarılan
Dr. Ahmet Arman 2002 yılında geri döndüğü Türkiye'de kalp
hastalarını ve ailelerini yakından ilgilendiren bir çalışma
yürütüyor. Dünyada bir ilk olacak bu çalışma sayesinde koroner kalp
hastalığının genetik olarak erken teşhisi ve devamında ilaç ile
tedavisi mümkün olabilecek. TEKLİFLERİ REDDETTİ Doktorasını
moleküler biyoloji ve hücre biyolojisi alanında Amerika'da
tamamlayan Arman, kazandığı burs sayesinde dünyanın önde gelen
üniversitelerinden Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde
bağışıklık sisteminde rol oynayan interleukin-1 geni üzerine
çalışmaya başladı. Burada almaya hak kazandığı 5 milyon dolarlık
fon sayesinde de bu genin belirli bir formunun koroner kalp
hastalığında da etkili olduğunu ortaya koydu. İki yıl önce Harvard
Üniversitesi Kanser Enstitüsü'nün teklifini geri çevirerek
Türkiye'ye geri dönen Arman'ın tek amacı bu projeyi Türkiye'de
sonuçlandırmak. Dünyada ve Türkiye'de bir ilk olmayı hedefleyen
Arman, böylelikle şikayet üzerine sadece doktor muayenesi ve
devamındaki biyokimyasal testlerle teşhis edilebilen koroner kalp
hastalığının, çevresel faktörlerin minimuma indirildiği
varsayıldığında, genetik olarak erken teşhis ve tedavi
edilebileceğini söylüyor. "Tabii hastalık sonrası kutu kutu ilaç
almak yerine önceden bir ya da iki tane genetik yapıyı düzenleyici
ilaç almayı göze alabilenler için" diye de ekliyor. En büyük
sıkıntısının Türkiye'de çalışmalarına yeterli maddi destek
bulamaması olduğunu belirten Dr. Arman şöyle konuşuyor;
"Üniversitemin sağladığı ve TÜ- BİTAK gibi kurumların verdiği
fonların dışında maddi olarak pek rahat edilemiyor. Gerekli
malzemelerin alınması, projede çalışanlarımıza gerekli desteklerin
sağlanması konularındaki aksaklıklar, ne yazık ki bizlerin etkili
ve hızlı çalışmamızı biraz da olsa engelliyor. Keşke biz bilim
adamlarının kıymeti daha çok bilinse." SABAH