Kalp deliği neştersiz kapanıyor

Türkiye'de erişkin çağdaki henüz bir kaç hastaya uygulanan yeni bir işlemle, doğuştan kalp deliği bulunanlar, cerrahi girişim olmadan tedavi edildi. Yüzde 99'a varan başarı oranının elde edildiği işlem, neşter kullanılmadan yarım saat içinde sonlandırılıyor. Sağ ve sol kulakçık arasında Atrial Septal Defekt (ASD) olarak adlandırılan kalp deliğini ''Amplatzer Cihazı'' ile kapatma uygulamasını Türkiye'de ilk gerçekleştirenlerden biri olan Ege Üniversitesi (EÜ) Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azem Akıllı, bu sistemle riskin çok azaltıldığını bildirdi. Geçen hafta içinde 25 yaşındaki kadın hastaya yeni cihazla işlemi yapan Prof. Dr. Akıllı, AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlarken, şunları söyledi: ''Daha önce üniversitemizde, değişik doğuştan kalp hastalıklarının ameliyatsız müdahalelerini yapıyorduk. Fakat bu kez ilk olarak ASD'li hastada kalp deliğini ameliyatsız kapattık. Kalp deliklerinin cerrahi işlem olmadan kapatılması için değişik cihazlar var, değişik malzemeler de geliştirilmeye çalışılıyor. Bu işin henüz 3-4 yıllık geçmişi var.'' Şimdiye kadar bu tür işlemlerin daha komplike olduğunu ve uzun süre aldığını bildiren Prof. Dr. Akıllı, yeni kullanılan amplatzer cihazıyla kalp deliğini daha güvenli, daha çabuk ve daha az riskle kapatmanın mümkün olduğunu söyledi. ''Bu cihazı kalbin başka hastalıklarında da kullanmıştık ama ASD kapatması daha önce hiç yapılmamıştı'' diyen Prof. Dr. Azem Akıllı, Amplatzer cihazının, işlemin başarısız olması durumunda hastaya zarar vermeden vazgeçilebilmeye olanak sağladığını da ifade etti. -YÖNTEM NASIL UYGULANIYOR?- Prof. Dr. Akıllı, yüzde 98-99 oranında başarının kaydedildiği müdahalenin, kalp anjiyosu gibi yapıldığını belirterek, şu bilgiyi verdi: ''Göğüs hiç bir şekilde açılmıyor. Bacak toplardamarından kasık bölgesinden lokal anesteziyle giriliyor. Önce bir kalp kateterizasyonu yapılıyor, deliğin çapı ve yeri uygunsa işleme geçiliyor. Birbirine bağlı iki disk yerleştirilerek, delik kapatılıyor. Böylece kirli ve temiz kanın birbirine karışması önlenirken, buradan bir kan pıhtısı atma ve ona bağlı muhtemel tehlikeler önlenmiş oluyor. Önceden bunlar açık cerrahi gerektiren işlemlerdi.'' Yeni uygulama ile hastalar cerrahi risklerden korunurken, yarım saatlik işlem sonucu iki gün içinde taburcu olma şansına sahip bulunduklarını belirten Prof. Dr. Akıllı, 2-3 aylık iyileşme döneminin yaşandığı açık ameliyatlara oranla ekonomik açıdan da kazanç sağlandığını söyledi. Bu vakaların çoğunun, erken teşhis konulabilmesi halinde erişkin çağa gelmeden buna benzer teknikle tedavi edildiğini belirten Azem Akıllı, yaşla birlikte kalbin de büyümesi sonucu erişkin yaştaki uygulamanın daha farklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akıllı, Türkiye'de uygulanması özel hastane masrafları ile birlikte 8 bin doları bulan yeni sistemin, gelişmiş ülkelerde rutin olarak kullanıldığını söyledi. Alınan bilgiye göre, ASD, doğuştan kalp anormallilikleri içinde ikinci sırada yer alıyor. İstatistiği veriler, bütün doğuştan kalp hastalarının yüzde 10'unu, kalp deliği bulunanların oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu hastalığı taşıyan ancak teşhis konulamayan yetişkinlerde, ileri yaşlarda kalp yetmezliği gelişebilirken, özellikle hamile kadınlar veya dalgıçlarda, amboli gelişmesiyle ölümle sonuçlanabilecek sorunlar yaşanabiliyor.