Kalkınma Bakanı’ndan 10. Kalkınma Planı yorumu
Abone olKalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye daha üst noktalara gidecekse bu sloganlarla değil; çalışarak olacak” dedi.<br/>Kalkınma Bakanı Cevde...
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Türkiye daha üst noktalara
gidecekse bu sloganlarla değil; çalışarak olacak” dedi.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı
Nurettin Özdebir’i makamında kabul etti. Özdebir’in ASO
Başkanlığındaki yeni dönemini kutlayarak konuşmasına başlayan
Yılmaz, 10. Kalkınma Planı çalışmalarını yürüttüklerini
hatırlatarak, “Dün Plan Bütçe’deki çalışmalarımız tamamlandı ve
Plan Bütçe Komisyonumuz 10’uncu 5 yıllık kalkınma planımızı kabul
etti. 1 Temmuz’da da Genel Kurul’da görüşülecek. Genel Kurulumuzun
da onayıyla inşallah yeni dönem başlamış olacak” diye konuştu.
Plan Bütçe Komisyonunun 10’uncu 5 Yıllık Kalkınma Planı’nın 2014 -
2018 dönemini kapsadığını ifade eden Yılmaz, 2023 vizyonunun ilk
dilimini oluşturduğunu söyleyerek, “Yaklaşık 2 yıldır bu plan
üzerinde Kalkınma Bakanlığı olarak çalışıyoruz. Fakat biz oturup
masa başında bu planı yapmadık. Yaklaşık 3 bin kişiden özel ihtisas
komisyonlarında, çalışma gruplarında görüş aldık. Sonuç olarak
planımıza 10 binin üzerinde katılım oldu. Çünkü bu plan sadece
hükümetimizin değil bütün toplumumuzun planı” dedi.
Bir ülkenin kalkınmasının birlik ve beraberlik içinde
gerçekleşeceğine vurgu yapan Bakan Yılmaz, Türkiye’nin iddialı
hedeflerinin olduğunu kaydederek, “2018 yılı hedefimiz 277 milyar
dolar, 2023 yılı hedefimiz ise 500 milyar dolar. Biz bütün
hedeflerimizi 2023 vizyonumuzla uyumlu bir şekilde koyduk. Planımız
Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalaması için önemli bir kilometre
taşı olacaktır” ifadesini kullandı.
Yılmaz, yenilikçi üretimi planın odağına yerleştirdiklerini dile
getirerek, “Bu planda eğitime, sağlığa, adalete, emniyete önemli
vurgular yapıyoruz. Enerji alanında önemli projelerimiz var. Çok
güçlü bir şekilde sanayi sektörüne vurgu yapıyoruz. Sanayi sektörü
çok kritik bir sektör. Önümüzdeki dönemde milli gelirimiz ve katma
değer içinde sanayinin payının arttığı bir dönem ön görüyoruz. Cari
fiyatlarda 2012’de 19,3 olan sanayinin toplamdaki payını 2018’de
20,4’e çıkarmayı ön görüyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde
ekonomide bu adımları attığımız gibi demokraside de daha ileri
adımlar atmayı düşünüyoruz. Planımızda temel haklara, adalet ve
hukuk sistemine ciddi bir şekilde vurgu yapıyoruz. Çünkü yenilikçi
bir ekonomi düşünce özgürlüğü olmadan düşünülemez. Yenilikçi bir
ekonomiden bahsediyorsanız hiçbir şekilde şiddete prim vermeden,
kırmaya yıkmaya prim vermeden demokratik standartlarımızı daha da
yukarı çıkarmalıyız” şeklinde konuştu.
Bakan Yılmaz, Ankara’ya önemli yatırımlar yapıldığını, özellikle
sanayi tesislerinden etkilendiğine işaret ederek, “Türkiye daha üst
noktalara gidecekse bu, sloganlarla olmayacak. Oturduğumuz yerde
ahkam keserek de olmayacak. Bu bazılarının yaptığı gibi bir
yerlerde durarak da olmayacak. Türkiye ilerleyecekse çalışarak
olacak, alın teriyle olacak, tartışarak konuşarak, yenilikler
yaparak olacak, hep birlikte başaracağız” dedi.
“İNSAN KAYNAĞININ NİTELİĞİNİN YÜKSELTİLMESİ GEREKİYOR”
Kalkınma planlarının Türkiye’nin gidişine yön verdiğini belirten
ASO Başkanı Özdebir, herkesin bu hedefler doğrultusunda görevler
çıkarması gerektiğine vurgu yaparak, “Ekonominin lokomotifi özel
sektör olduğuna göre buradaki geliştirilecek araçlar konusunda da
işbirliğimizi devam ettirelim. Çeşitli hesaplamalara göre dünya
ülkeleri arasında 16 ile 18. ekonomik gücüyüz. Bu yerimizi daha
ileri götürebilmemiz için bundan sonraki işimiz daha zor çünkü
sosyo gelişmişlik endeksimizin de buna yaklaşması lazım ki
verimliliğimizi arttırabilelim, daha rahat iş yapabilelim”
dedi.
İnsan kaynağının niteliğinin yükseltilmesi gerektiğine işaret eden
Özdebir, “Türkiye’nin orta gelir tuzağına düşmemesi lazım. Orta
gelir tuzağına düşmemek için de bizim daha teknolojik ve bilgi
yoğunluklu işler yapıyor olmamız lazım. Bu anlamda üretici olarak
üretmiş olduğumuz bilimi ve teknolojiyi ticarileştirebilmemiz
lazım. Ticarileştirebilmek ayrı bir burun istiyor. Yani bir bilim
adamının burnu o ticarileşme kokusunu her zaman almayabilir”
değerlendirmesinde bulundu.