Kaliteli ve rahat bir uyku için yapmanız gerekenler
Abone olUykusuzluğu tetikleyen hastalıklar ve kaliteli bir uyku için dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Murat Sümer, “Kişinin sabah kalktığında kendini dinlenmiş ve dinç hissettiği, gün boyunca da dikkat eksikliği ve yorgunluk hissetmeden, işlevlerini aksatmaksızın yerine getirebildiği uyku süresi yeterlidir” dedi.
Prof. Dr. Sümer, erişkin bir insanın günde ortalama 7-8 saat
uyuduğunu ve ömrünün üçte birini uykuda geçirdiğini belirtti.
Sümer, uykunun organizma için yemek, su, nefes alma gibi
vazgeçilmez bir ihtiyaç ve çok önemli işlevleri olduğunu
söyledi.
Uykuya gereken önemin verilmediğini vurgulayan Prof. Dr. Sümer, uykunun gün içi aktiviteler ve harcanan enerji nedeniyle vücudun yorulması, geceleri de ışık, gürültü gibi dış uyaranların ortadan kalkması sonucunda başlayan ve sadece vücudu dinlendirmeye yönelik pasif bir süreç olarak düşünüldüğünü kaydetti.
Tedavisi nasıl olmalı?
İnsanların hayatlarının bir döneminde uykusuzluk problemiyle
karşılaştığını belirten Prof. Dr. Sümer, “Her 100 kişiden en az
beşi solunum problemleri nedeniyle uykusunu alamadan uyanmaktadır.
Toplumun yüzde 40'ı horlamakta ve daha önemlisi horlamayı normal
kabul etmektedir. Oysaki ne uykusuzluğun ne de aşırı uykululuğun
nedenleri öne sürüldüğü kadar basit değildir. İyi bir tedavi için
bu nedenlerin mutlaka sistematik olarak incelenmesi gerekir”
dedi.
Kaç saat uyunmalıdır?
Uykunun vücudu
dinlendirme ve ertesi güne hazırlama işlevlerinin dışında birçok
farklı fonksiyonunun olduğunu kaydeden Prof. Dr. Mehmet Murat
Sümer, “Bunlardan bazıları; enerji tasarrufu, büyüme, hücrelerin
yenilenmesi, organizmanın onarımı, hafıza, türe has özelliklerin
öğrenilmesini sağlayan genetik hafızanın programlanması, yeni
bilgilerin öğrenilmesi ve kalıcı hale getirilmesi olarak
sıralanabilir."
"Yeterli uyku süresi kişiden kişiye değişmekle birlikte genetik bir özellik olarak belirlenmektedir. İdeal uyku süresi ortalama 7-8 saat olarak bilinse de erişkinlerde bu süre 4-11 saat arasında değişmektedir. Ancak uyku süresinden öte kalitesi daha önemlidir. Kişinin sabah kalktığında kendini dinlenmiş ve dinç hissettiği, gün boyunca da dikkat eksikliği ve yorgunluk hissetmeden, işlevlerini aksatmaksızın yerine getirebildiği uyku süresi yeterlidir” diye konuştu.
Hiç uyumadığınızı iddia edebilirsiniz (İnsomni
rahatsızlığı)
Yaygın görülen uyku bozukluklarının
başında uykusuzluk olarak bilinen ‘insomni’ rahatsızlığını olduğunu
söyleyen Prof. Dr. Sümer, şunları söyledi:
“Bu sorun azalmış veya kalitesiz gece uykusu dolayısıyla gün içinde yorgunluk, bitkinlik, bilişsel işlevlerde yetersizlik, dikkat eksikliği, aşırı sinirlilik ve diğer bazı psikolojik belirtilerle ortaya çıkar. Uyku algılama bozukluğu, hastanın subjektif uykusuzluk yakınmasının, uyku incelemesindeki objektif bulgularla uyumsuzluk gösterdiği durumlar için kullanılan bir terimdir."
"Hasta, gece normal uyuduğu halde hiç uyumadığını ya da çok az uyuduğunu iddia eder. Oldukça sık rastlanılan ancak hastadan yeterli bilgi alınmadığı takdirde kolayca atlanabilecek ‘huzursuz bacak sendromu’ da önemli bir insomni nedenidir. Hastalar bacaklarında, istirahat halindeyken ve özellikle yattıklarında iyice belirginleşen, iyi tanımlayamadıkları ancak son derecede rahatsız edici ve karşı konulamaz biçimde hareket ettirme ihtiyacı yaratan duyulardan yakınırlar."
Aşırı uykulu olma durumu (Hipersomni)
"Yaygın görülen uyku bozukluklarından bir diğeri aşırı uykulu olma
durumudur. ‘Hipersomni’ aşırı uyku ve uygun olmayan ortam ve
zamanlarda uyku ihtiyacının ön planda olmasıdır.
‘Narkolepsi-Katapleksi sendromu’ ise, gün içinde ortalama 2-3 saat
aralıklarla önlenemez uyku ataklarının ortaya çıktığı, bu ataklar
dışında da kişinin kendini uykulu ya da yorgun hissedebildiği,
hatta uyanıklık içine mikro uyku dediğimiz saniyelik uyku
dönemlerinin karışabildiği, daha çok ergenlik ve genç erişkinlik
çağlarında başlayan bir hastalıktır. Uyku bozukluklarının başka bir
tetikleyicisi uyku apnesinin en önemli belirtileri horlama ve uyku
sırasında belirli bir süre nefes alamamadır.”
Kaliteli bir uyku için öneriler
Kaliteli bir
uyku için bu önerilerde bulunan Prof. Dr. Sümer, şu bilgileri
verdi:
- Her gün aynı saatte yatmaya ve ertesi gün aynı saatte uyanmaya
çalışın.
- Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun.
- Mümkünse sabah çalışmaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapın ya
da işe yürüyerek gidin.
- Günlük yürüyüş süresi ortalama 45 dakikadan kısa olmasın.
- Aldığınız kahve, çay ve asitli içeceklerle aldığınız kafein
miktarını kısıtlayın.
- Günde iki fincandan fazla çay ya da kahve içmeyin.
- Uykuya dalmakta veya sürdürmekte sorununuz varsa kafeini tamamen
hayatınızdan çıkarın.
- Mümkün ise, sigarayı azaltın, uyku ile ilgili sorununuz varsa
sigarayı tamamen bırakmaya çalışın.
- Alkol alımını kısıtlayın.
- Uyku ile ilgili sorununuz varsa alkollü içeceklerden tamamen
uzaklaşın.
- Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece
uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uykularından vazgeçin.
- Yatak odanızı uyuma ve cinsellik dışında kullanmayın.
- Varsa yatak odanızdan televizyonu çıkarın.
- Yatak odanızın ısı, ışık ve gürültü açısından sizi rahat
ettirecek şartlarda olmasına dikkat edin.
- Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin.
- 15 dakika boyunca o gün yaşadığınız sıkıntıları, başarıları ve
mutlulukları bir kâğıda yazın sonra 45 dakika boyunca gevşemeye
çalışın.
- Hafif şeyler okumak, klasik müzik dinlemek, ılık köpüklü bir
banyo yapmak, 1 bardak ılık ballı süt içmek gibi uyarıcı olmayan
şeyler yapın.
- Yatağa girdikten sonra yaklaşık 15 dakikalık sürede uykuya
dalamadıysanız kalkın ve başka bir odaya gidin.
- Uykunuz gelinceye kadar gevşemeye çalışın, uykunuz gelince tekrar
yatağa dönün.”