Kalıcı ateşkes şart
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Filistin’e yönelik saldırılarının uluslararası toplum için bir yüz karası olduğunu belirterek, bölgede kal...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Filistin’e yönelik
saldırılarının uluslararası toplum için bir yüz karası olduğunu
belirterek, bölgede kalıcı bir ateşkese ihtiyaç olduğunu
söyledi.
Bakan Davutoğlu, Türkiye-Karayip Topluluğu (CARICOM) İstişare ve
İşbirliği Mekanizması Dışişleri Bakanları I. Toplantısı’nın
ardından yapılan ortak basın toplantısında soruları yanıtladı.
İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı kara harekatının sorulması
üzerine Davutoğlu, “Gerçekten bir insanlık trajedisi ile karşı
karşıyayız. Uluslararası toplum için bir yüz karası tablo ile karşı
karşıyayız. Herkesin bu tablo karşısında başını iki elinin arasına
alıp düşünmesinin vaktidir. Bütün hakları kendisinde gören ve
başkalarının güvenliğini hiçe sayan bir ülke ağır hava
bombardımanından sonra şimdi de kara harekatıyla çocukları ve
kadınları katletme yönündeki eylemlerine devam ediyor. Dün gece
kara harekatının başlamasının hemen sonrasında başlayan telefon
diplomasimiz sabah 05.00’a kadar devam etti. İki kez BM Genel
Sekreteri ile görüştüm ve BM’nin derhal konuya müdahil olması
yönündeki talebimizi ilettim. ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile
yaklaşık 45 dakikaya yaklaşan uzun bir görüşme yaptık. Orada da bu
gelişmelerden duyduğumuz infiali ve bu konularda son dönemde barış
sürecine öncülük etme gayreti içindeki Sayın Kerry’nin derhal
devreye girerek İsrail saldırganlığını durdurulması yönünde talepte
bulunduk. Üç dört gün içinde Kerry ile üçüncü görüşmem” dedi.
“FİLİSTİN’DE KALICI BİR ATEŞKESE İHTİYAÇ VAR”
Sürdürülebilir bir ateşkesin nasıl sağlanabileceği konusunda da
Kerry ile istişareler yaptıklarını kaydeden Davutoğlu, tek taraflı
değil, müzakere edilmiş, kalıcı bir ateşkese ihtiyaç olduğunu
söyledi. Davutoğlu, “Tek taraflı ateşkesin doğası saldırıyı
başlatanın istediği anda saldırabileceği, istediği anda ateşkes
ilan edeceği, istediği anda tekrar saldırabileceği gibi bir
yaklaşımın uluslararası hukukta karşılığı olan bir yaklaşım değil.
Taraflardan birinin, birkaçının hiç sürecin içinde olmadığı bir
takım görüşmeler silsilesi içinde bir salt ateşkes değil, aksine
daha kalıcı, temel problem alanlarını tanımlayan bir ateşkese
ihtiyaç var. Biz bu ateşkes için elimizden geleni yaptık, yapmaya
devam ediyoruz. Dün gece İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri
ile görüştüm ve derhal bu konuya müdahil olarak olağanüstü toplantı
yapması çağrısını sözlü olarak ilettim, bugün de resmen
başvuracağız. Gece Katar Dışişleri Bakanı görüşmem oldu, birçok
Arap dışişleri bakanları ile görüşmelerim oldu. Hem El Fetih hem de
Hamas tarafıyla temaslar gerçekleştirdik” diye konuştu.
Bakan Davutoğlu, Filistin Devlet Başkanı Abbas’ın bugün Türkiye’ye
yapacağı ziyareti de hatırlatarak, “Bugün Sayın Abbas ülkemize
geliyor. Çok önceden planlanmış, ama zamanlaması itibariyle son
derece önemli bir ziyaret olacak. Dün akşam ben Halid Meşal’le de
görüşmüştüm. Son birkaç içinde Alman, İtalyan dışişleri bakanı ve
birçok dostumla yaptığım temaslarda tek taraflı ilan edilen
ateşkesin kalıcı bir ateşkese dönüşmesi için neler yapılması
gerektiğini ele almıştık” dedi.
“BU SALDIRGANLIK DERHAL DURDURULMALI”
Türkiye’nin Filistin konusunda üç hedefi olduğunu belirten Ahmet
Davutoğlu, “Birincisi bu saldırganlığın derhal durdurulması,
kadınların, çocukların vahşice katledilmesine yol açan hava ve kara
operasyonlarının her ne surette olursa olsun, hangi gerekçe ve
mazeretle izah edilmeye çalışılsın insanlık vicdanında karşılığı
yoktur. Bunun durdurulması için bütün uluslararası toplumu harekete
geçirmeye kararlıyız. Dün New York daimi temsilciliğimiz BM
Güvenlik Konseyi’ni acil toplantıya çağırdı ve bu noktada başka
ülkelerin toplu çağrıları da söz konusu. Resmen mektubumuzu dün
gece itibariyle ilettik. Yine BM İnsan Hakları Konseyi’ni harekete
geçiriyoruz. İslam İşbirliği Teşkilatı’nı acil toplantıya çağırdık.
Burada biz açık bir fırsatçılık da hissediyoruz. Bu operasyonların
hedefi sadece sivil halk, kadınlar, çocuklar değil, aynı zamanda
son dönemlerin belki de en başarılı sürecin sonunda Filistinliler
arasındaki birliğin sağlanmasıydı. Bu birliğin sağlanarak bir
ulusal birlik hükümeti kurulmasını İsrail hazmedemedi. Onun için
biz Filistinli kardeşlerimizin birliklerini, beraberliklerini
korumalarını tavsiye ediyoruz. Bugün Abbas’la da bu konuları ele
alacağız” şeklinde konuştu.
Davutoğlu ikinci hedefin ise kalıcı ve sürdürülebilir bir
ateşkesin, kalıcı bir barışın önünü açacak şekilde devreye
sokulması olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Ben dün Sayın
Kery ile yaptığım görüşmede de ifade ettim, eğer tünellerin
olmasından rahatsızlık duyuluyorsa o zaman Gazze’deki abluka
kalkmalıdır. Bir halk hem topluca cezalandırılacak, açık bir
hapishaneye mahkum edilecek, hem de ona denecek ki ‘sen nefes alma
borunu dahi muhafaza etmeyeceksin, refah kapısı kapatılacak, bütün
havalimanları kapatılacak.’ Bunun tarihte Ortaçağ savaşlarında
karşılığı vardı. Barbarca bir yöntemdir. Eğer olacaksa bundan
sonraki ateşkesin kalıcı olması için bir karşılıklı bir ateşkes
yapılması, Filistinli tutukluların mutlaka serbest bırakılması ve
Filistin’e insani yardımların sağlanacağı şekilde Filistin’e
kapıların açılması, şu ana kadar uygulanan ambargoların ve
özellikle maaş ödemede dahi finansal zorlukların önüne geçecek bir
yeni ekonomik çerçeve planlamasının yapılması şarttır.”
“İSRAİL IRAK VE SURİYE’DEKİ ÇATIŞMALARDAN GÜÇ ALARAK FİLİSTİN’E
SALDIRIYOR”
Üçüncü hedefin de bölgesel etkiler çerçevesinde olduğunu ifade eden
Davutoğlu, “Herhalde bu olay da göstermiştir ki İslam dünyasının ve
bölge ülkelerinin kendi arasındaki ihtilaflara gömülmesinin
bedelini en çok Filistin halkını ödüyor. İsrail Irak’taki,
Suriye’deki çatışmalardan, diğer birçok ülkede yaşanan siyasi
istikrarsızlıklardan da güç alarak Filistin’e saldırıyor. Onun için
bütün bölge ülkeleri ve bütün grupları ortak tavır almaya davet
ediyoruz ve iç çatışmaların barışçıl yöntemlerle bir an önce
aşılması ve Ortadoğu’da kalıcı barışın sağlanması yönünde çaba
göstermeye davet ediyoruz. Herkes sessiz kalsa Türkiye hiçbir
adaletsizliğe, baskıya karşı sessiz kalmayacaktır. İsrail’in bu
saldırganlığı karşısında sesimizi en gür şekilde çıkarmaya devam
edeceğiz” dedi.
(İHA)