'Kaldır başını... Sen Mısırlısın'

Mısırlı yazar Ahdaf Soueif, Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'i istifaya zorlayan ayaklanmada halkın, ülkenin yeniden inşası ve Mısırlılık kimliğine sahip çıkılması konusunda büyük bir kararlılık sergilediğini belirtiyor. Yazar, "Anti-depresan ilaçlar alan arkadaşlarım vardı. Son 20 günde ilaçlarını almayı unuttular ve şimdi de bunları fırlatıp attılar. Mısır Devrimi'nin işte böyle sonuçları oldu" diyor.

Cuma gecesi, tüm Mısır partideydi. İskenderiye'den Asvan'a; heryerden sloganlar, şarkılar, davul sesleri ve çığlıklar yükseliyordu. Eski rejimden kimse bahsetmiyordu.

Kutlamalarda üç slogan öne çıktı: "Kaldır başını. Sen Mısırlısın." Bu sözler, son 40 yılda Mısır halkının nasıl aşağılandığını, ne kadar umutsuzluğa sürüklendiğini gösteriyordu.

"Evleneceğiz. Çocuklarımız olacak" diyordu başka bir slogan. İşi ve evi olmayan, iş bulabilmek için ölümü göze alıp, kaçak olarak okyanusu ya da çölü geçmeye çalışan milyonlarca Mısırlının umutlarını temsil ediyordu bu üç kelime. Üçüncü mesaj ise bir çağrıydı: "Mısır'ı sevenler; Gelin, ülkenizi yeniden inşa edin."

Cumartesi günü Mübarek gittikten sonra, bu çağrıya uyanlar, süpürgeleriyle gelip temizlik yaptılar. Öğleden sonra Tahrir Meydanı'na gelen gönüllüler, burasının çoktan temizlenmiş olduğunu görünce başka sokaklarda temizliğe giriştiler. Kasr el-Nil köprüsünün aslan heykellerini parlatan çocuklar gördüm.

Anne-babalar beni daha iyi anlayacak sanırım. Şimdi bu bebekten; bu yeni doğmuş devrimden başka bir şey düşünmemeli. Ayakları üzerinde duruncaya kadar üzerine titremeli. 80 milyon Mısırlı böyle düşünüyor.

En az 80 milyon demek daha doğru belki. Çünkü tüm dünyadan muazzam bir destek gördük. Bu çok farklı, çok özel bir şeydi. Mısır devriminde belki biraz kendilerini buluyorlardı.

İşte onlardan aldığımız bu destek, yelkenlerimizi rüzgarla doldurdu.

Hemen öğrenmemiz gereken çok şey var. Bunun için çabalıyoruz. Ve heryerde insanlar bizimle.