Kalbin kanseri: Kalp yetmezliği
Abone olSağlık otoriteleri yaşam süresinin uzamasıyla toplumlarda daha sık rastlanan kalp yetmezliğinin, kardiyolojinin bir nevi kanseri olduğunu belirtti.
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Akın Serdar, yaşam süresinin
uzamasıyla toplumlarda daha sık rastlanan kalp yetmezliğinin,
kardiyolojinin bir nevi kanseri olduğunu söyledi. 21. Uluslararası
Kardiyoloji Kongresi'ne katılan Prof. Dr. Serdar, kardiyolojik
rahatsızlıkların en ciddi bölümünü oluşturan kalp yetmezliğinin
görülme sıklığının yüzde 0.5-2 olduğunu bildirdi. İnsanların yaşam
süresinin uzaması ile kalp yetmezliğinin görülme sıklığının
arttığını ve önümüzdeki yıllarda daha da artacağını vurgulayan
Serdar, "Kalbin pompalama gücünün kaybolduğu bu hastalık, kişilerin
yaşam kalitesini ve yaşama süresini etkiliyor" dedi. Kalp
yetmezliğinin orta-ileri yaşlarda sık görülen bir hastalık haline
gelmeye başladığına işaret eden Serdar, "Kalp yetmezliği,
kardiyolojinin bir nevi kanseri. Ancak insanlara kanser olduğunu
söylediğinizde dünyası yıkılıyor, (kalp yetmezliği) var deyince ise
bir şeyi yokmuş gibi davranıyor. Oysaki siz tedaviyle kalp kasını
güçlendirmeye çalışırken, aşırı tuz alımı ya da ateş nedeniyle
hastalık birden akut kalp yetersizliğine dönüşebiliyor" diye
konuştu. Kalp yetmezliğine en sık hipertansiyon ve koroner arter
hastalığının neden olduğunu anlatan Serdar, bu hastalıkların etkin
tedavisiyle kalp yetmezliği riskinin azalacağını kaydetti.
Hastalığın belirtilerinin nefes darlığı, çabuk yorulma, halsizlik,
kendini kuvvetsiz hissetme olduğuna işaret eden Serdar, tedavide
amacın, kalp yetmezliği bulgularını düzelterek yaşam kalitesini
artırmak, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastalığa bağlı ölüm
riskini azaltmak olduğunu söyledi. Kalp yetmezliğinin ölüme sebep
olabilen ilerleyici bir hastalık olduğuna işaret eden Serdar,
hastaların mutlaka tuz kısıtlamasına gitmeleri ve ilaç tedavisine
titizlikle uymaları gerektiğini sözlerine ekledi.