Kalbi ve vicdanı olan herkese duyurulur!
Abone olUnutmayın, artık kendi suyumuzu değil, çocuklarımıza ait suyu tüketiyoruz.
'Pearce'nin kitabı tek kelimeyle; “Korkutucu”.
Yazar, Hintli çiftçilerin her gün kuyulardan zehirli su
çekmelerini, Arizonalıların bilinçsizce çölde çeşmelerden su
akıtmalarını ya da Aral Gölü'nün pek yakında çorak topraklara
dönüşeceği gerçeğini bir tokat gibi yüzümüze vuruyor.'
Fred Pearce, 2006’da Beacon’dan yayımlanan ve geçtiğimiz ay Altın
Kitaplar tarafından Türkçe’ye kazandırılan "Nehirler
Kuruyunca" adlı kitabına sanal suyla başlıyor.
Yazdıklarından etkilenmemek mümkün değil. Pearce’ye göre çok azımız
gün boyunca ne kadar su kullandığının farkında. Günde ortalama 4-6
litreden fazla su içmeyiz. Duşun her biri, tuvalette çekilen
sifonların günlük toplamı 150 litre su demek. Bazı ülkelerde yüzme
havuzları, çim sulama sistemleri ve çeşitli açık hava
etkinliklerinde ise iki kat fazla su kullanılıyor. Örneğin,
Avustralya banliyölerinde tipik olarak kişi başına su kullanımı
yaklaşık 350, ABD’de ise 380 litre.
Küveti doldurarak banyo yapmak yerine duş almak, dişimizi
fırçalarken musluğu kapatmak gibi önlemlerle evde önemli miktarda
su tasarruf edebiliriz. Bir de evimize doldurduğumuz fabrikasyon
ürünler ve eşyalardan da tasarruf ederek su israfını azaltabiliriz.
Fakat bütün bunlar nehirlerin kurumasını engellemeye yetmez. Esas
problem içtiklerimiz, yediklerimiz için harcanan su.
Bunu anlamak için gerçek sayılara tekrar bakalım. Örneğin, 1
kilogram pirinç yetiştirmek için 2000 ila 5000 litre su gerekir.
Bu, hane halkının bir haftalık su ihtiyacından fazladır. 1 kilogram
patates için 500 litre su gerekirken, yaklaşık 100 gramlık
hamburgerde kullanılan et için sığır 11 bin litre, 1 litre süt için
inek 2000 - 4000 litre su tüketiyor. Bu durumda et yiyen ve süt
tüketen tipik bir Batılı tüketici, her gün yediği ve içtiği
besinlerin ağırlığının yüzlerce katı kadar daha fazla (adı sanal da
olsa!) su tüketiyor.
bir araştırma kitabı olduğu kadar, bir keşif kitabıdır da. Çevresel
konuların deneyimli gazetecisi Fred Pearce, yaptığı bu çalışmayla
dünyanın çok yakında ciddi bir su kriziyle karşı karşıya kalacağını
tüm trajik, ironik ve dramatik yönleriyle anlatmaya çalışıyor. Otuz
ülkeden fazla yerde araştırmalar yapan yazar, su kaynaklarının en
can alıcı noktalarını incelemiş, hepimizi fazlasıyla ilgilendiren
ve gün geçtikçe büyümekte olan bu tehlikeyi tüm çıplaklığıyla
anlatmıştır. Unutmayın, artık kendi suyumuzu değil, çocuklarımıza
ait suyu tüketiyoruz. Kalbi ve vicdanı olan herkese duyurulur!