Trabzon’da Atatürk Alanı'nda eski belediye taş binası karşısında yer alan tarihi görünümlü bir binanın üzerine inşa edilen ek katlar görüntüleriyle bazı çevrelerin eleştirisine neden olurken, konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Erüz, Trabzon’un bir dönemler ticari ve konaklama mekânlarının olduğu bir bölge olduğunu belirtti.Erüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Meydan, aslında 1950-60’lara kadar tarihi dokusuyla bir dönemler ticari ve konaklama mekânlarının olduğu bölgeydi. Yani meydan hep taş binalardan oluşan, kendine has Avrupai bir kent meydanı havasında olan bir yerdi. 50-60’lardan itibaren bütün Türkiye’nin tamamında olduğu gibi Trabzon’da hızlı yapılaşmayla, değişimle birlikte meydana da dokunuldu ve bir çok bina yıkılıp apartmana dönüştü." diye konuştu. Eski bir mesele olduğunu belirten Erüz "Bu binalardan bir tanesi de Anadolu Han denilen binaydı. O binanın da yandaki bir kısmı yıkıldı ve 60-70’lerde otel yapıldı. Aynı şekilde o binanın biraz daha ötesinde otel vardı. Ünlü Trabzon’un mimar Filizis'in yapmış olduğu bir yapıydı. İki katı orijinalitesini koruyor sonradan o binanın da üzerine ek katlar yapıldı. Bu yeni biri olay değil. Çok eski belki de 30-40 senelik bir mesele güncel bir şey değil. " şeklinde ifade etti. Üst katının sonradan yapıldığını belirten Erüz "Meydanın çevre düzenlemesi sırasında dokuyu birbirine benzeştirmek adına; ‘bu bir üsluptur’ Anadolu Han’ın siluetini tekrar binanın otelin ön cephesine giydirince sanki binanın altı tarih üstü yeni imiş gibi gözüktü. Aslında altı da yeni üstü de yeni. Apartmanın cephesini tarihi gibi giydirdiler. Yanındaki eski otel binası ise yine altı orijinal iki katı tarihi bina üst katı ise sonradan yapılma betonarme" dedi. Binanın üslup olarak farklılaştırılınca göze battığını ve insanların tepkisine neden olduğunu belirten Erüz, “Bunu mimar üslup olarak farklılaştırınca çok göze battı ve insanlar tepki koymaya başladı. İşin gerçeği bugün yapılan bir olay değil 30-40 yıl öncenin hatasını biz bugün tartışıyoruz. Çok mu doğru? Kentin geleceği adına doğru ama o olayı bugün yapılmış gibi eleştirmek çok doğru değil. Çünkü geçmişte yapılanı bir rehabilite olayı yapılıyordu şu anda. " diye konuştu. Konuşmasının sonunda Erüz "Geriye nasıl kazanılır derseniz mümkün mü? Elbetteki mümkün. Orada da şu var, devletin, belediyenin o binaları istimlak edip üsteki tarihi dokuya uygunsuz olan kısımları kaldırıp binalara yeni kimlik vermesi suretiyle ancak tekrar eskiye döndürebiliriz. Aksi durumda özel mülkiyeti olan binaya 40-50 yıl önce verilmiş ruhsata karşılık ‘siz burayı yıkın’ diyerek vatandaşa bunu yıkmasını beklemek çok tutarlı bir şey değil. Dolayısıyla burada kenti düzenleyen kenti planlayan kenti geleceğe taşıyan yönetimlerin karar vermesi gerekiyor. Bu kent nasıl olmalı, silueti ne olmalı. Bence bunları tartışmak yerine hala Trabzon’daki birçok tarihi yapı yıkılıp yok olmakla meşgul. Biz, Zağnos’u, Tabakhane'yi, Pazarkapı'yı kaybederken koca bir tarihi kenti kaybederken iki tane binaya da çok takılmak doğru değil. Elde ayakta kalan binaları da mutlaka bir an önce korunup restore edip Trabzon’a kazandırmamız gerekiyor" şeklinde sözlerini tamamladı.