Kahin Türkiye'nin moralini düzeltti
Abone olKriz Kahin lakabıyla tanınan Prof. Dr. Nouriel Roubini, Türkiye'nin ABD ve Avrupa'dan daha hızlı toparlanacağını iddia etti
Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği'nin (OİB), otomotiv
endüstrisi vizyon toplantıları çerçevesinde bir konferans vermek
üzere Bursa'ya gelen Amerikalı ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini,
küresel ekonomide canlanmanın U şeklinde olacağını söyledi.
Roubini, doların daha da düşebileceği uyarısında bulundu.
Türkiye ile ilgili olarak yorumlarda bulunan Roubini'nin
açıklamalarından ana başlıklar şöyle oldu:
"Türkiye gibi ülkelerde düzelme ABD ve Euro Bölgesi'ne göre daha hızlı olacak. Türkiye'nin bölgesinde büyüme potansiyeli yüzde 5-6. Türkiye şoku absorbe etti, orta-uzun vadede iyimserim. AB yavaş büyüyeceğinden Türkiye ihracatını çeşitlendirmeli. Türkiye'de faizler uzun süre düşük seyrederse enflasyonist baskı oluşur. ABD ve AB arasında bütçe açıkları bakımından simetri var; dolar daha da düşebilir. Yunanistan'daki kriz Türkiye'yi de etkileyebilir. Türkiye için enflasyon hâlâ önemli bir sorun. Türkiye'de faizlerin uzun süre düşük kalması enflasyonist bir baskı yapar. Çin dünya ekonomisi açısından tek lokomotif olamaz. Türkiye'de iyi bir işgücü potansiyeli var; eğitime yatırım şart. Türkiye için orta ve uzun vadede iyimserim. Yunanistan'ın sorununun altında rekabetçi yapı yatıyor. ABD'nin ikinci yarıdaki büyüme hızı düşebilir. Gelişmekte olan ülkelerin hala önemli bütçe açığı sorunu var. Türkiye ve benzeri ülkelerde bütçeler yapısal olarak daha iyi durumda. türkiye gibi ülkelerdeki düzelme ABD ve Euro bilgesine göre daha hızlı olacak. Krizden erken çıkış enflasyona, geç çıkış ise bütçe açığına yol açar."
İyi haberler ne kadar sağlam?
Son 2-3 yılın dünya için çok zor geçtiğini, ABD'de patlak veren
krizin önce Avrupa, sonra da tüm dünyada etkisini şiddetli şekilde
gösterdiğini anlatan Roubini, nihayet ABD, AB ve yeni gelişen
piyasalardan iyi haberlerin gelmeye başladığını, ancak bunun ne
kadar sağlam ve sürdürülebilir olduğunun önemli olduğunu
vurguladı.
Konuşmasının bazı bölümlerinde ekonomik tahminlerine de yer veren
Roubini, ''Ekonomik büyüme, canlanma başladı. Ancak yavaş
seyredecek. Yeni gelişen piyasalarda iyileşme daha hızlı olacak.
Türkiye de bu ülkelerden biri. Özellikle gelişmiş ülkelerde
canlanma yavaş olacak. 'U' şeklinde gerçekleşecek''
dedi.
Roubini, bundan sonraki süreçte krizden çıkış stratejilerinin önem
kazandığını, özellikle parasal ve mali teşviklerin ön plana
çıktığını belirterek, politika yapıcıların kriz döneminde
verdikleri teşvikleri ne zaman durduracaklarının stratejik kararlar
olduğunu, teşviklere devam edilmesinin da bütçe açıkları
doğurabileceğini belirtti.
Yeni gelişen piyasaların dinamiklerinin daha güçlü olduğunu dile
getiren Roubini, dünya ekonomisinin ağırlığının gelişmiş batı
ülkelerinden yeni gelişen ülkelere doğru kaydığını, ABD ve AB'den
Asya'ya ve Bric ülkeleri olarak bilinen Çin, Hindistan, Rusya ve
Brezilya'ya yöneldiğini kaydetti.
Roubini, bu eğilimin devam edeceğini vurgulayarak, ABD'de yılın ilk
yarısında büyümenin yüzde 3 olacağını, yılın ikinci yarısında yüzde
2'ye gerileyeceğini, AB'de de büyüme tahmininin yüzde 2'yi
geçmediğini belirterek, Türkiye'de büyüme oranının yüzde 4-6 olarak
gerçekleşeceğini beklediğini, Çin'de ise bu oranın yüzde 9'lara
tırmanacağını bildirdi.
"Yunanistan Türkiye'ye baksaydı bu noktada
olmazdı"
"Yunanistan ve diğer bazı AB ülkeleri Türkiye'ye baksaydı, ders
alsaydı, bu noktada olmazdı'' diyen Roubini, Türkiye'de 2001
yılında finansal kriz yaşandığını hatırlatarak kriz sonrasında,
bankalar ve finansal kuruluşlar başta olmak üzere ekonominin iyi
yapılandırıldığını, mali disiplinin sağlandığını, bu sayede ABD ve
AB'deki büyük sarsıntıların Türkiye'de yaşanmadığını ifade
etti.
Roubini, yeni gelişen piyasaların, bütçe açığı gibi sorunları fazla
yaşamadıklarını, ancak bu konunun ABD ve AB için sorun olduğunu
dile getirerek, bu tür piyasaların, yabancı yatırımcıya kapılarını
kapatmaması ve sonuna kadar açmasının da rekabetçi yapılarını
güçlendirdiğini ve dünya ekonomisinden daha fazla pay almasına
olanak sağladığını vurguladı.
Türkiye'de geçen yıl büyük bir düşüş yaşandığını, ancak bu yıl
hızlı bir çıkışın başladığını belirten Roubini, Türkiye'nin
krizlerden doğru dersler çıkardığını, içe kapanmak yerine
olabildiğince dışa açıldığını ve ihracat odaklı bir ekonomi
yarattığını anlattı.
''Ben Türkiye'deki ekonomik canlanmanın devam edeceğini
bekliyorum önümüzdeki yıllarda da'' diyen Roubini, oysa
ABD ve AB'de ekonomik büyümenin bu yılın ikinci yarısından itibaren
yavaşlayacağını belirtti.
Roubini, ekonomik canlanmaya rağmen, istihdamın aynı düzeyde
olmayacağını, işsizliğin Türkiye'de de sorun olmaya devam edeceğini
vurguladı.
"Yunanistan çökerse, bu felaket olur"
Yunanistan'daki krize de değinen Roubini, bu ülkenin sorunlarının
ciddi olduğunu belirtti.
Roubini, Yunanistan'ın çöküşüne engel olmak gerektiğine
değinerek, şöyle devam etti: ''Yoksa Avrupa için felakete yol
açabilir. Kriz, diğer Avrupa ülkelerine sıçrar ve para birliğinden
çıkış başlar.''
Türkiye'nin, daha verimli ve rekabetçi bir ülke olduğunu, dünya
ülkeleriyle güçlü ticari bağlantılarının bulunduğunu anlatan
Roubini, ''Ancak, Türkiye için bazı paradokslar da var. AB'de
büyüme sınırlı olacak, dolayısıyla durgunluk var. Türkiye'nin
ticaretinin büyük bölümünü büyümenin sınırlı olacağı AB'ye yaptığı
düşünüldüğünde, ihracatta sorun olabilir'' diye konuştu.
Roubini, Türkiye için orta ve uzun vadede iyimser olduğunu,
önümüzdeki yıllarda da ekonomik büyümenin devam etmesini
beklediğini, krizlerden ders çıkarmasını bilen ülkenin bu konuda da
çözüm üretmesi gerektiğini dile getirerek, Türkiye'nin pazar
çeşitlendirmesine gitmesi, mevcut ticari partnerlerinin yanı sıra
Orta Doğu, Yakın Doğu gibi bölgelerde yeni pazarlar keşfetmesinin
önemine işaret etti.
Merkez Bankası'nın bağımsız hale getirilmesi, mali disiplinin
uygulanması gibi ekonomik önlemlerin, Türkiye'nin kaydettiği büyüme
trendinde büyük katkısının olduğunu ifade eden Roubini, bütün
bunlara rağmen Türkiye ekonomisinin hala birçok reforma ihtiyacı
olduğunu belirtti.
"AB Türkiye'yi farkedecek"
Roubini, Türkiye'nin AB üyelik sürecine de değinerek, şunları
söyledi:
''Bence bu ülkenin (Türkiye) AB üyesi olması lazım.
Önümüzdeki yıllarda müzakereler devam edecek ve AB Türkiye'yi fark
edecek. Türkiye genç ve dinamik bir ülke. Türkiye'nin AB'ye üyeliği
sadece Türkiye için değil, AB için de önemlidir. Çünkü, yeni
gelişen ülke ekonomileri daha hızlı gelişecek. Oysa Avrupa'da
büyüme yavaşlayacak. AB Türkiye'nin dinamizminden
yararlanmalıdır.''
Çin'in tek başına dünya ekonomisinin lokomotifi olamayacağına da
değinen Roubini, Avrupa ve ABD ekonomilerinin önemini sürdüreceğini
vurguladı.
Roubini, ekonomiler üzerinde enflasyonist değil ama deflasyonist
bir baskı beklediğini ifade ederek, Asya'nın hızlı büyüdüğünü,
ekonomilerin ısınmaya başladığını, bu nedenle parasal piyasaların
sıkılaştırılabileceğini kaydetti.
Nouriel Roubini, petrol fiyatlarında artış olabileceğine de dikkati
çekerek, Türkiye gibi enerji ihtiyacı ithalata dayalı ülkelerin bu
durumdan olumsuz etkilenebileceğini sözlerine ekledi.
Roubini'nin gecikmeli katıldığı konferansı, 350 kişi izledi.