Kafiyenin cazibesine kapıldı
Abone olTurizm bakanı Atilla Koç kendisini kafiyenin cazibesine kaptırınca ortaya garip bir durum çıktı.
Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, ''Her şeyi kötü yaptığımı
söylüyorlar. Kötülüğe ve kötü düşüncelere sahip olmadığım için
gülüp geçiyorum. Ayağımda, atılan kurşunların Allah'a şükür hiçbir
izi de yok'' dedi.
Bakan Koç, Belek Turizm Yatırımcıları Birliğince düzenlenen ''2.
Belek Turizm Paneli''ne katıldı. Koç, Kazakistan ziyaretini
anımsatarak, Kazak yetkililerin, Türkiye'nin turizmi çok iyi
yönettiğini söylediklerini anlattı. Kazak yetkililerin böyle
söylemesine rağmen bazılarının kendilerine, ''her şeyi kötü
yönettikleri'' suçlamasında bulunduklarını ifade eden Koç, ''Her
şeyi kötü yaptığımı söylüyorlar. Kötülüğe ve kötü düşüncelere sahip
olmadığım için gülüp geçiyorum. Ayağımda, atılan kurşunların
Allah'a şükür hiçbir izi de yok'' diye konuştu.
Koç, Kazakistan'da 2 günde 90 bin turist için bağlantı yapıldığını
ve yıl içinde bu ülkeden 150 binin üzerinde turist getirmeyi umut
ettiklerini kaydetti.
Bunun yanında, 150 milyon kişinin tatile çıktığı Hindistan'dan da
yüzde 1'lik oranda bile turistin gelmesinin Türkiye için iyi
olacağını kaydeden Koç, Hindistan'dan turist getirilmesi
konusundaki çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.
KAFİYENİN CAZİBESİ
Gelecek günlerin daha iyi olacağını kaydeden Koç, Türkiye'nin bu
yıl ki turizm beklentileri ve planlamalarına ilişkin şu bilgileri
verdi:
''Kafiyenin cazibesine kapılarak, 2006'da 26 milyon turist dedim.
Belki 26 olmayacak ama 21 milyonun çok üzerinde olacak. Çevre
koruma anlayışını yeniden gözden geçirmek durumundayız.
Başlangıçtaki çevre koruma, tabiat varlıklarını koruma ve tarihi
sit alanlarını koruma anlayışı biraz sert olmuştur. Ama hiç inkar
etmeyelim biraz faydası olmuştur. Yoksa elimizde hiçbir şey
kalmayabilir.''
TAHSİSLERDE KATILIM PAYI
Konuşmasında turizm alanlarının tahsisi konusuna da değinen Koç,
tahsislerin Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde başladığını
belirtti.
Koç, bu uygulamanın tenkit edilmesine rağmen, o günün şartlarının
getirdiği bir tahsis modeli olduğunu kaydetti. Tahsislerde bazen
suistimaller de olduğunu ifade eden Koç, bugün tahsislerde tercih
yapabilmek için objektif kriterler bulmak maksadıyla katılım payını
ortaya çıkardıklarını vurguladı. Koç, ''Kimin boyu uzun, kaşı kara
diye değil, vatandaşların huzurunda, basının huzurunda bu işin
ucuzu veya pahalısı diye bir şey olmadan tahsisi yapıyoruz. Gayet
iyi gidiyor'' diye konuştu.
''TAHSİS BİR TEŞVİKTİR''
Tahsisin anlamının hiç para almamak olduğunu ve bunun bir teşvik
anlamına geldiğini kaydeden Koç, şunları söyledi:
''Tahsis odur, bir teşviktir. Ama biz niye altyapı parası alıyoruz?
Artık eskisi gibi değil. Bu tahsisi kullanacak birden fazla
müteşebbis ortaya çıktığı için onların arasından objektif
kriterlere uygun birini seçmeye çalışıyoruz. Mesele bu kadar
basittir. Manşet atmadan önce bana ya da yöneticilere sorulsaydı.
Bu gayet açık bilinen bir şey. Manşet attılar da ne oldu, atmış
oldular.''
''GOOD MORNING AFTER SUPPER''
Bodrum'da yapılan tahsis alanlarıyla ilgili açıklamalarda da
bulunan Bakan Koç, şöyle devam etti:
''Bu tahsisleri biz Nisan ayında yaptık ama Mart ayında bazıları
uyanmışlar. Good morning after supper... Herhangi bir şey
söylemedik mahkemeye vermişler. Mahkeme ne karar verirse uymak
mecburiyetindeyiz.Birçok arkadaşım girmedi bile. Yatırım dengesini
ve tabiatın dengesini orumak için yüzde 10'un altında yapılaşma
payı verdik. Öyle hadiseler oluyor ki, bir sürü bina, küçücük bir
Atilla Koç resmi. Onları ben mi yaptım? Keşke o kadar kısa sürede
ikinci konut yaptırabilecek gücüm olsa. Biz bundan sonra bütün
meseleleri bakanlık öncülüğünde plan ve programı yapılarak, çevre
ve kullanma dengesini beraber düşünerek yapacağız. Bodrum'da da
bunu yapacağız. Bölgenin en önemli meselesi 3 tane yüzde 10'luk
tahsisten çok daha önemli olan altyapı meselesidir.''
TURİZM MASTER PLANI
Maas turizmi inkar etmeden, turizmin alternatif unsurlarıyla
planlamaya devam edileceğini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle
tamamladı:
''Bir merkezi plan anlayışında değil ama yol gösterici plan
anlayışında bir master plana ihtiyaç var. İnşallah bu benim
bakanlığıma nasip olacak. Ekim 2006'da Türkiye'nin Turizm Master
Planı bitmiş olacak. Şimdiye kadar master planı hazırlamadıkları
için kimse suçlanmadı. Umarım hazırladığım içim ben
suçlanmam.''