Kafes ve kümes hayvanlarına dikkat
Abone olBaşta papağanlar olmak üzere bir çok evcil kuşta bulunabilen bir cins bakteri insanlara geçerek ateşli bir solunum yolları enfeksiyonuna neden oluyor.
Tıp dilinde psittakoz adıyla bilinen hastalık insanlara daha çok
papağan ve benzeri kuşlardan bulaştığı için halk arasında papağan
hastalığı ismiyle tanınır.
Hastalık, daha seyrek olarak güvercin, tavuk, hindi, ördek... gibi
başka kuş ve kümes hayvanlarından da geçebilir. Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Göğüs Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet
Rasim Küçükusta, kuş ve kümes hayvanlarından geçebilen hastalıkları
Mynet okurları için yazdı.
Papağan hastalığının özellikle son 20 yılda daha fazla görülür
olması, bir yandan papağan ve benzeri kuşların giderek daha çok
beslenmesine ve hastalığın daha iyi bilinmesine, diğer yandan da
tanı olanaklarının kolaylaşmasına bağlanmaktadır.
ÇOK KOLAY BULAŞIYOR
Hastalık etkeni olan bakteri, kuşların burun salgılarında, doku ve
tüylerinde bulunur, ama mikrop taşıyan kuşlarda her zaman belirgin
bir hastalık durumuna da rastlanmaz. Bazı kuşlar daha keyifsiz,
iştahsız ve uykuya meyilli olabilirler. Hastalık, insanlara hemen
daima havaya karışan bakterilerin solunmasıyla bulaşır. Kuşların
gagalama ve ısırıklarına bağlı bulaşma son derece nadirdir.
Hastalığın bulaşması için kuşlarla uzun süreli temas etmiş olmak
şart değildir. Mikrop taşıyan kuşların bulunduğu ortamlarda birkaç
dakika kalmak bile bulaşma için yeterlidir. İnsanlardaki hastalığın
ağırlığı, temasın süresi ve yakınlığı ile ilgili değildir, ama
hastalık belirtisi gösteren kuşların daha fazla mikrop saçtıkları
da bilinmektedir. Kümes ürünlerinin yenmesiyle bulaşma olmaz.
ATEŞ VE ÖKSÜRÜKLE BAŞLIYOR
Üst solunum yollarından vücudumuza giren mikrop kan yoluyla tüm
dokulara yayılır ve en çok da akciğer, karaciğer ve dalakta
yerleşir. Papağan hastalığı çok farklı tablolarda karşımıza
çıkabilmektedir. 7-14 günlük bir kuluçka dönemini takiben aniden
titremeler ve 40 dereceyi geçen yüksek ateşle başlayabileceği gibi,
3-4 günlük sürelerde yavaş yavaş yükselen bir ateşle de ortaya
çıkabilir.
Birçok hastada kuru bir öksürük vardır, bazıları da zaman zaman
kanlı da olabilen balgam çıkarabilirler. Bazen göğüs ağrısı ön
plandadır ve daha ziyade derin nefes alırken, öksürürken bıçak
batar tarzda bir ağrıdır. Hastalığın yaygın olduğu durumlarda nefes
darlığı ve dudaklarda morarma da olabilir. Baş ağrısı sık görülür.
Bazen de, boğaz ağrısı, boyun lenf bezlerinin şişmesi gibi üst
solunum yollarına ait belirtiler olabilir. Her dört hastanın
birinde burun kanaması ve gözlerde ışığa aşırı duyarlılık
vardır.
Hastalar yaygın kas ağrıları ve spazmlarından da şikayetçi
olabilirler. Bu belirtilere ense ve sırtta daha sık rastlandığından
ateşli hastalarda menenjitle karıştırılabilir. Bazı hastalarda ise
uykusuzluk, depresyon, huzursuzluk gibi sinir sistemi belirtileri
de ortaya çıkabilir. Karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal gibi
sindirim sistemi belirtilerine rastlanabilir. Psittakoz için tipik
bulgulardan biri de hastaların % 70 kadarında görülen dalak
büyümesidir. Karaciğer de ağrı yapmadan büyümüş olabilir. Ayrıca,
yüksek ateşe rağmen nabzın o kadar hızlı olmaması da tipik
bulgulardan sayılabilir.
TEDAVİSİ VAR
Papağan hastalığı, tetrasiklin sınıfı antibiyotiklere çok iyi cevap
verir. Tedavi, ateş düştükten ve hastalık belirtileri kaybolduktan
sonra daha 7-14 gün sürdürülmelidir. Tetrasikline alerjisi olanlara
eritromisin verilebilir.
Yazı: Ahmet Rasim Küçükusta
ahmetrasimk@mynet.com
Kaynak: www.mynet.com