Kafes Planı TÜBİTAK'a gönderilecek
Abone olKafes Planı'nın sanıklarından Binbaşı Onat, bu lekeyle yaşayamayacağını söylerken savcılık planın TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Poyrazköy'de
yapılan kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin haklarında dava
açılan sanıklardan Binbaşı Erme Onat, ''Ben devlete hizmeti
hayatımın ilk sırasına koymuş bir askerim'' dedi.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan
Onat, 1993'te Deniz Harp Okulundan teğmen olarak mezun olduğunu ve
1995'te SAT Özel İhtisas Kursuna başladığını belirterek, 2009
yılına kadar SAT Grup Komutanlığında çeşitli görevler yaptığını ve
tertemiz bir sicili olduğunu ifade etti.
''Ben devlete hizmeti hayatımın ilk sırasına koymuş bir
askerim'' diyen Onat, suçlamalardan hiçbirini kabul
etmediğini, terör örgütüne üye olmadığı gibi Poyrazköy'de bulunan
mühimmatlarla da hiçbir ilgisi bulunmadığını ve bir yıldır haksız
yere cezaevinde yattığını söyledi.
Evindeki aramalarda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını, DNA
ve parmak izi incelemelerinde kendisiyle ilgili herhangi bir sonuca
ulaşılmadığını savunan Onat, görgü tanıklarının ifadesine göre
eşkali belirlenen Poyrazköy'e mühimmatları gömen esmer, bıyıklı
insanlara benzemediğini kaydetti.
''1 ŞUBATTA YURT DIŞINA ÇIKMIŞTIM''
İhbar mektuplarında 2 Şubat 2009'da patlayıcıları Poyrazköy'deki
yere gömerken görüldüğünün iddia edildiğini anlatan Onat,
''Oysa ben 1 Şubat 2009'da yurt dışına çıkmıştım.
Pasaportumda da yazar bu tarih. Ama lehime olan bu delilin,
iddianame ve eklerinde yer almamasını da mahkemenin dikkatine
sunuyorum'' dedi.
Erme Onat, 16 kişiyi kapsayan ihbarları yapan kişinin, ayrı görev
yerlerinde oldukları için birbirlerini bile tanımayan kişileri
tanımasının mümkün olmayacağının değerlendirilmesi gerektiğini
belirtti.
''1'inci hücre lideri'' olarak değerlendirildiği ''Kafes Eylem
Planı'' ile hiçbir ilgisi bulunmadığını ifade eden Onat, duruşmada,
bu plana ekleme yapılabileceğinin avukatlarca anlatıldığını dile
getirdi.
SANIK EREN GÜNAY
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan Binbaşı Eren Günay da
1992'de Deniz Harp Okulundan mezun olduğunu, 1997'de başladığı SAT
kursunu birincilikle bitirdiğini ve İzmir'de resmi olarak
görevdeyken arandığını duyar duymaz izin alarak ifade vermeye
İstanbul'a geldiğini söyledi.
Günay, kendi rızasıyla ifadeye gelen bir subay olarak emniyette 72
saat gözetim altında tutulduğunu, makul yargılama süresinin
aşıldığını savunarak, ''23 yıldır TSK'ya muhabbet ile
hizmet etmekteyim. Üç madalya ve cesaret ödülü aldım. Keşke şehit
olsaydım da kendi ülkemde bu iftiralara maruz
kalmasaydım'' diye konuştu.
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Poyrazköy'de yapılan
kazılarda ele geçirilen mühimmata ilişkin görülen davada,
Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, ''Poyrazköy Keçilik
bölgesindeki kazılarda alınan dört ayrı toprak numunesinde kimyasal
ve jeolojik rapor için çalışma yapılıp yapılmadığının'' İstanbul
Emniyet Müdürlüğünden sorulmasını talep etti. Bu arada Saraç,
Levent Bektaş'ın ofisinde yapılan aramada ele geçirilen 1 nolu CD
ile ''Kafes Eylem Planı''nın da içerisinde yer aldığı iddia edilen
3 nolu DVD'nin içindeki belgelerin oluşturulma tarihi ve sonradan
değişiklik yapılıp yapılmadığının tespiti için bu CD ve DVD'lerin
TÜBİTAK'a gönderilmesini istedi.