İrlanda'da yaşayan renk körü bir adam, kafatasına taktırdığı kameralı anten ile renkleri seçebiliyor, internete bağlanabiliyor ve telefon aramalarını kafasının içinden duyabiliyor. İngilliz vatandaşı Neil Harbisson, renklerle sesleri ilişkilendirerek konserler veren bir güncel sanatçı. Renk körü olarak doğan sanatçı, çözümü kafatasına taktırdığı ve renkleri duyarak seçebilmesine yardımcı olan kameralı antenle buldu. Anten üzerindeki kameradan görülen her renk, Harbisson’ın hissettiği ve duyduğu titreşimlere çevriliyor. Bir süre sonra ise renkler seslere, resimlerse bir şarkıya dönüşüyor. Başlangıçta bu durumun çok kaotik ve kafa karıştırıcı olduğunu belirten Harbisson, beş ay içinde beyninin seslere alıştığını söylüyor. Harbisson, kendisini "ilk insan cyborg" yani insanla robot arası canlı olarak tanımlıyor. Al Jazeera muhabiri Phil Lavelle’e konuşan Harbisson, “Artık hayvanlara önceki hâlimden daha yakın hissediyorum. Bir anten sahibi olmak, beni anteni olan böceklere daha yakın hissettiriyor” diye konuştu. İnternete de bağlanıyor Harbisson’ın ilk kez 10 yıl önce kullandığı cihaz, zaman içerisinde geliştirilerek renkleri görme işlevinden daha fazlasını yapar hale geldi. Kafatasıyla internete bağlanan Harbisson, dışarıdan gelen her türlü bilgiyi de alabiliyor. Telefon aramalarını veya çalan bir şarkıyı kafasının içinden duyabiliyor. Pasaportuna kaydettirdi Kafatasını deldirmek için doktorunu ikna etmek zorunda kalan Harbisson, dünyada benzeri olmayan cihazıyla zorluklar da yaşıyor. Havalimanlarındaki güvenlik görevlileri, çoğu zaman Harbisson’ın geçişine izin vermiyor. Ancak genç sanatçı, bu sorunu antenini pasaportuna kaydettirerek çözdü: “Havaalanlarında çalışanların benden gerçekten nefret ettiği durumlar yaşadım. Antenimi, vücudumun bir parçası olarak kabul etmeleri konusunda İngiltere hükümetine ısrar ettim. Sonunda kabul ettiler. Şimdi pasaportumda da kayıtlı ve bu sayede seyahat edebiliyorum.” Harbisson’ın karşı karşıya olduğu en önemli risk ise hacklenmek. İngiliz sanatçı, herhangi bir koruyucu duvarın olmadığı anten sayesinde insanların kafasının içerisine girebileceğini söylüyor.