Kafası otomatik kapıya sıkışınca
Abone olİzmir'in Bornova ilçesinde, bir lise öğrencisi, derse yetişmek isterken başı okulun girişindeki otomatik kapıya sıkıştı.
İddiaya göre, bozuk olan kapı tüm müdahalelere karşın
açılmadı. Birkaç öğrenci tarafından güçlükle açılabilen kapıdan
kurtulan Anıl Erdem isimli öğrenci, hastaneye kaldırılmasına rağmen
kurtarılamadı.
Olay, öğle saatlerinde, Bornova Evka-4 semtindeki Seyit Şamlı Endüstri Meslek Lisesi'nde meydana geldi. Elektrik elektronik bölümü 11 -A sınıfı öğrencisi Anıl Erdem, 3. ders bitimindeki teneffüste okul dışına çıktı. Erden, 4. ders zili çalınca devamsızlıktan kalacağı ve geometri sınavını kaçıracağı korkusuyla hızla içeri girmeye çalıştı. Erdem'den önce birkaç öğrenci girerken okulun otomatik kapısı da nöbetçi öğrenciler tarafından kapatılmak istendi.
BİR TÜRLÜ AÇAMADILAR
Tam Erdem geçeceği sırada kapı kapanınca başı otomatik kapıya
sıkıştı. Nöbetçi öğrenciler E.K. ile G.K. kapıyı yeniden otomatik
olarak açmak isteseler de başarılı olamadı. Bir süre kapıda
sıkışmış halde kanlar içinde bekleyen Erden, ancak birkaç arkadaşı
kapıyı elleriyle açınca kurtulabildi. Ağır yaralanan Anıl Erden,
112 Acil Servis ambulansıyla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi'ne kaldırıldı. Erden, doktorların tüm müdahalelerine
karşın kurtarılamadı.
MADDİ NEDENLE GÜVENLİKÇİYİ İŞTEN
ÇIKARMIŞLAR
Okul yönetiminin, maddi yetersizlik nedeniyle okul kapısında görev
yapan ve öğrencilerin giriş çıkışlarını kontrol eden güvenlik
görevlisini 10 gün önce işten çıkardığı öğrenildi. Bir müdür
yardımcısı da "Maddi yetersizlik nedeniyle güvenlikçiyi çıkarmak
zorunda kaldık" diyerek olayı doğruladı. Erdem'in arkadaşları
duruma isyan ederek; "Güvenlikçi varken kimse okul dışına
çıkamıyordu. O'nun yerine nöbetçi öğrenci koydular ama isteyen
teneffüste dışarı çıkmaya başladı. Eğer güvenlik görevlisi olsaydı,
bu
olay yaşanmazdı ve Anıl ölmezdi. Bir güvenlikçinin parası
arkadaşımızı geri mi getirecek" diye tepki gösterdiler.
Acı haberi alıp hastaneye koşan Anıl Erden'in okul arkadaşları
büyük üzüntü yaşadı. Öğrenciler gözyaşlarını tutamazken bazı
öğrencilerin de fenalaşıp tedavi altına alındıkları görüldü.
Erden'in arkadaşları, otomatik kapının bozuk olduğunu, okul
yönetimine durumu iletmelerine karşın herhangi bir çözüm
bulunmadığını ileri sürdü. Kapıda herhangi bir emniyet tedbiri
olmadığını, insanların sıkışmaması için fotosel de bulunmadığını
belirten öğrenciler, "Kapı bozuktu, durumu yönetime bildirdik.
Endüstri meslek lisesi olduğu için teknik bölümden gelip
yapacaklarını söylediler. Ancak kapı yapılmadı. Eğer kapı
çalışsaydı, başı sıkıştığı anda açılırdı ama bozuk olduğu için
ellerimizle açıp arkadaşımızı kurtardık" dediler.
Hastane önünde okul yöneticilerine tepki gösteren Anıl Erdem'in arkadaşları, müdür yardımcısı Muammer Yamaç ile tartıştı. Erdem'in sınıf arkadaşı Ümit İler, Yamaç'a tepki gösterip "Arkadaşımızın ölümünden okul yönetimi sorumlu, hem güvenlikçi işten çıkarıldı, hem de kapı bozuktu" şeklinde konuştu.
KAPI ARIZALI DEĞİLDİ
Öğrencilerin iddialarının tam tersi yönünde açıklama yapan okul
yönetimi ise kapının bozuk olmadığını belirtip "Burası teknik lise.
Kapının bozuk olması mümkün olabilir mi?" diyerek kendilerini
savunmaya çalıştı. Yöneticiler ayrıca, Anıl Erdem'in, okula girmek
isterken değil de zorla okul dışına çıkmak isterken nöbetçi
öğrencilerin kendisine izin vermediğini kapıyı kapatmak istedikleri
sırada da olayın gerçekleştiğini ileri sürdü.
ANNE VE BABASI FENALIK GEÇİRDİ
BMC fabrikasında çalışan baba Doğan Erden ile ev hanımı anne Ayşe
Erden, acı haberi alıp hastaneye koştu. Oğullarının öldüğünü
öğrenen anne ve baba fenalık geçirince kendilerine acil serviste
müdahale edildi. Bir süre gözetim altında tutulan Erdem çifti,
yakınlarının desteğiyle otomobile bindirilip evlerine gitti.
BABA OKULA GİDİP TEPKİ GÖSTERDİ
Anıl Erdem'in arkadaşları okulda olayı protesto için oturma eylemi
başlatırken babası Doğan Erdem de okula geldi. Baba Erdem, duruma
isyan edip "Burada bir güvenlikçi vardı, o nerede? Güvenlikçiyi
işten çıkarmışlar, kapı bozuk, bu nasıl iş? Benim oğlumu kim geri
getirebilir?" diyerek duruma isyan etti.
GÖZTEPE TARAFTARIYDI
Anıl Erdem'in Göztepe taraftarı olduğu ve takımının tüm maçlarını
takip ettiği öğrenildi. Erden'in arkadaşlarının Göztepe
taraftarlarıyla irtibata geçip cenaze törenine onların da
katılımını sağlayacakları, törene de Erdem'in çok sevdiği
Göztepe'nin formalarıyla katılacakları belirtildi. Arkadaşlarının
ayrıca, okulda da Anıl'ı anmak için sırasını çiçeklerle
donatacakları belirtildi.
GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİ
Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı da hastaneye ve okula giderek görgü
tanıklarının ifadesini aldı. Okulun güvenlik kamerası kayıtlarında
olay anının görüldüğü belirtilirken, olayla ilgili soruşturma
başlatan polis güvenlik kamerası görüntülerine el koydu.
CEP TELEFONUNA GELEN MESAJLA ORTAYA ÇIKAN DEHŞET NEYDİ?
[PAGE]Fethiye'de, bir mezarlıkta elleri ve ayakları plastik kelepçeyle bağlandıktan sonra dövülerek işkence yapılan bir kişi bulundu.
Fethiye'de, inşaatlarda ahşap işleri yaptığı öğrenilen 26 yaşındaki Süleyman Demir'i Yenimahalle Mezarlığı'na kaçıran kişi ya da kişiler, el ve ayaklarını plastik kelepçeyle bağladıktan sonra işkence yaptı. Karnından da bıçaklanan genci burada terk eden saldırganlar kayıplara karıştı. Süleyman Demir'den haber alamayan yakınları cep telefonlarına gelen bir mesajla polise koştu. Demir'in yakınlarına gönderilen mesajda "Damadınızı öldürdük, mezarlığa bıraktık" denildiği iddia edildi.
Sabah saat 08.00 sıralarında gelen mesajın ardından mezarlığa koşan Süleyman Demir'in yakınları öte yandan durumu polise bildirdi.
Olay yerine gelen Fethiye İlçe Emniyet Müdürlüğü ekibi, Günlükbaşı semtinde parke döşemeciliği yapan Süleyman Demir isimli şahsı elleri ve ayakları plastik kelepçeyle bağlı ve kanlar içinde buldu. Yaralı olan gencin ellerini ve ayaklarını plastik kelepçeden kurtaran polis ekipleri olay yerine ambulans çağırdı.
Fethiye Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Demir tedavi altına alınırken polis mezarlık içerisinde arama yaptı. Mezarlıkta kanıtları inceleyen polis, olayın geçtiği yeri fotoğraflayarak işkence yapılan yerdeki mezarların isimlerini aldı. Süleyman Demir'in olay yerinde cüzdanı ve terlikleri bulundu.
KANTİNDE ESRAR SATAN ADAMI İHBAR EDEN KİŞİ ŞAŞIRTTI
[PAGE]Samsun'da bir ilköğretim okulunun kantinine düzenlenen uyuşturucu operasyonda 750 gram esrarla yakalandığı iddiasıyla tutuklanan kantincinin yargılanmasına başlandı. Kantincinin karısı, kocasını kendisinin ihbar ettiğini söyledi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Narkotik Büro Amirliği ekipleri, yaklaşık 3.5 ay önce İlkadım ilçesindeki bir ilköğretim okulunun kantinine baskın düzenlemiş ve okulun kantinini işleten Murat Ö.'yü (35) gözaltına almıştı. Olaydan sonra tutuklanan Murat Ö.'nün Samsun 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına bugün başlandı.
Murat Ö., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, "Kesinlikle kimseye esrar satmış değilim. Ben kendim esrar içiyorum, ancak bağımlısı değilim. Eşim Selma Ö., arkadaşı olan bir polis memuru ile anlaşarak bana komplo kurdular. Eşim evde kendi içtiğim esrarı alıp okulun kantinine götürdü ve polise de ihbarda bulundu. Kendisi bu olaydan önce boşanma davası açmıştı. Benden kurtulmak için böyle bir iftira attı. Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum. Ayrıca kendisi de esrar kullanıyor. Evde benim aile, dostum, arkadaşlarımla birlikte kendisi de esrar içmiştir" dedi.
Selma Ö. (41) ise, eşi Murat Ö.'yü suçladı. Polise eşini kendisinin ihbar ettiğini belirten Selma Ö., "Eşim kendisi esrar kullandığı için esrarı tanırım. Evde, okul bahçesinde ve okulun kantininde esrar içerdi. Olay günü kantine gidince dolapta esrar olduğunu kokusundan anladım. Kendisinden daha önce esrarı bırakmasını istedim. Ayrıldığım eşimden olan 10 yaşındaki kızımın yanında bile esrar içerdi. Arkadaşlarına da esrar verdiğini gördüm. Kesinlikle esrar satıyordu. İl dışında bulunan kardeşine de kargo ile esrar gönderiyordu. İfademi değiştirmek için beni tehdit edip baskı yaptılar" diye konuştu.
Murat Ö., eşinin psikolojik tedavi gördüğünü ileri sürerek, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.
POLİS ÇOCUĞUNUN SIR İNTİHARI
[PAGE]Bursa'da kız arkadaşından ayrıldıktan sonra bunalıma giren genç, kendini doğalgaz borusuna iple asarak intihar etti.
Edinilen bölgiye göre olay, merkez Yıldırım ilçesi 75 Yıl Mahallesi 52. Sokak'ta bulunan bir apartmanda meydana geldi. Yavuzselim Polis Merkezi'nde görevli polis memuru Y.K. (51), önceki gece eşi S.K. ile birlikte Beşevler'de bir yakınlarına taziye ziyaretine gitti. Baş ve diş ağrısı yüzünden evde kaldığı öğrenilen oğulları E.K., kendini çocuk odasının önündeki doğalgaz borusuna iple astı. Gece yarısı taziyeden dönen Anne S.K., eve girince oğlunun doğalgaz borusuna asılı bedeni ile karşılaşınca çığlıklar atmaya başladı.
Baba Y.K., yaşıyor ümidiyle ipi keserek oğlunu Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne götürdü ancak doktorlar tarafından muayenesi yapılan tekstil işçisi E.K'nin öldüğü anlaşıldı.
Gözü yaşlı polis memuru Y.K., "Oğlum biz taziyeye giderken baş
ve diş ağrısı yüzünden gelmeyeceğini söyledi. Hiçbir problemi
yoktu. Küçük yaşta epilepsi rahatsızlığı geçirmiş ve tedavi
görmüştü. Oğlumun konuştuğu kız arkadaşından ayrıldığını duymuştum"
dedi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.