Kafanı açacaksın davasında karar
Abone olGeçen yıl CHP konvoyunda sözlü tacize uğrayan başörtülü kadın S.Ş.', yargıya taşıdığı davayı kazandı.
Geçen yıl İzmir'de, CHP konvoyunda bulunan S.Ş. isimli
kadının Tuğçe Sökmen'e başörtülü olduğu için sözlü taciz
saldırısının yargıya taşınan süreci sona erdi.
Sökmen'in haklı bulunduğu dava İzmir Karşıyaka 3. Sulh Ceza
Mahkemesi'nde görüldükten sonra sonuçlandı. Mahkeme, S.Ş. isimli
kadını 6 ay 10 gün hapis cezasına çarptı, hükmün açıklanmasını
geriye bıraktı. Yaşadığı olayı değerlendiren Sökmen, 'Bu
bir faşizan bir süreçti. Kim olursa olsun, bu tür mahalle
baskılarına kim maruz kalıyorsa hakkını aramalı' diye
konuştu.
Genel seçimlerden bir gün önce 11 Haziran 2011 de yaşanan olayda
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de vatandaşları
selamladığı ve konvoyunda bulunan 41 yaşındaki üniversite mezunu
S.Ş. isimli kadının; 'Başörtünü aç, aç, açacaksın'
sözleri ile hakarete uğradığını belirten Tuğçe Sökmen, olayı
yargıya taşıdı. Olay mahkeme tarafından haklı bulundu. 'Faşizan'
süreç olarak adlandırdığı süreci hatırlatan Sökmen; şöyle
konuştu:
"KAFANI AÇ AÇ" DİYEREK YÜZÜME ALTIŞ
TUTTULAR
"Seçimlerden bir gün önceydi. Karşıyaka'da yolda yürürken
Kemal Kılıçdaroğlu halkı selamlıyordu. Bu sırada CHP konvoyunda
kalabalık bir grup tarafından sözlü tacize uğradım. Bana 'Kafanı
aç, aç, açacaksın' diyerek yüzüme alkış yapıldı. O esnada son
derece soğukkanlılığımı korudum. Fakat geriye dönerek tekrar
'açacaksın' dediklerinde o baskıdan dolayı kendimi çok rahatsız
hissettim. Ben de şikayetçi oldum. Nitekim Türk adaleti de
gereken cezalandırmada bulundu. Eğer çağdaş ve demokrat bir ülkede
yaşıyorsak hak edenlere de gereken cezanın verileceğini biliyordum.
Sürecin lehime döneceğini biliyordum. Bunun tam aksini
düşünemiyordum."
FARKLI GÖRÜŞE MENSUP KİŞİLERDEN DESTEK ALDIM
Yaşadıkları sonrasında İzmir'den taşınan ve İstanbul'a yerleşen
Tuğçe Sökmen, süreç içinde farklı zihniyetlere mensup kişi ve
kurumlardan destek aldığını belirterek; "Bu süreçte avukatlardan
tutun CHP'li, MHP'li, sol görüşlü kişiler ve ateist olduğunu
belirten insanlardan destek mailleri ve telefonlar aldım. Bu bir
siyasi parti olayı değil bu herkesin hoşgörü içinde yaşamasının bir
gerçeği olmalıdır. Kim olursa olsun, bu tür mahalle baskılarına kim
maruz kalıyorsa hakkını aramalı. İstanbul'da son derece herkes
birbirine saygılı. Ama İzmir'de bu durum böyle değil. Yolda
yürürken genellikle orta yaş kesimindeki bayanların sözlü
tacizlerine uğradım. Erkeklerde ise durum daha farklı, daha
saygılılar ama bayanların hoşgörüsü bu konuda daha
kısıtlı. Yaşadığım süreç faşizan bir süreçti. Burada ne
kapalı açık bayana ne de açık bir bayanın kapalı insana baskı yapma
zorunluluğu vardır. Önemli olan insanların Türk adaletine
güvenmeleridir."
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlamasıyla Karşıyaka 3. Sulh
Ceza Mahkemesi'nde görülen ve sonuçlanan davada üniversite mezunu
S.Ş., 6 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün
açıklanmasını geriye bıraktı.