Kafanda hangi tilkiler dolaşıyor
Abone olCHP'den randevu isteyen Başbakan Erdoğan'a kötü haber. CHP lideri Baykal Başbakana işte böyle seslendi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın
randevu isteğini geri çevirecek gibi görünüyor.
Baykal randevu talebiyle ilgili "Ben, senin kafanda hangi tilkiler dolaşıyor bunu dahi bilmeden seninle nasıl konuşacağım" ifadesini kullandı.
Baykal ayrıca Erdoğan'ı Öcalan'ın ne istediğini
kendilerinden ve milletten saklamakla suçladı.
Baykal, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının
ardından soruları yanıtladı. Bir soru üzerine, "demokratik açılım"
çalışmalarıyla ilgili TBMM'de gizli oturum yapılmasını çok yanlış
bulduklarını ifade eden Baykal, "Milletten bu konuların saklanması
doğru değildir. Bırakın milleti, partilerden saklıyor. PKK'nın ne
düşündüğünü kendisi biliyor, milletten onu saklıyor. Böyle bir
çalışmanın parçası olmak söz konusu olamaz" dedi.
REDDETMEKTEN ÜZÜNTÜ DUYARIM
Başbakan Erdoğan'ın, Ramazan Bayramı'ndan sonra kendisinden randevu
isteyeceğini açıkladığının hatırlatılması üzerine de Baykal,
"Başbakan'ın müracaatını reddetmekten üzüntü duyarım. Böyle bir şey
istemem. Başbakan'ın başvurusunu reddetmek uygun değildir, doğru
değildir bunu biliyorum ama biz bu sürecin hiçbir şekilde parçası
olmayız. Bir randevu talebi de yok zaten. Randevu talebi ortaya
çıkarsa sorunun cevabı ortaya çıkar" diye konuştu.
KİMİNLE HANGİ PAZARLIĞI YAPTIN
Baykal, "Başbakan diyor ki 'mutlaka CHP'yle görüşeceğim, CHP'yle
görüşmeden olmaz', peki sen, Öcalan'ın ne istediğini milletten
saklıyorsun, bizden saklıyorsun, ben, senin kafanda hangi tilkiler
dolaşıyor, hangi hesabın içindesin, kiminle hangi pazarlığı yaptın,
senin muhatabın senden ne istedi, bunu dahi bilmeden seninle nasıl
konuşacağım?! Senin derdin, kendi kafandaki modele herkesi angaje
etmek" ifadelerini kullandı.
"KÜRT KÖKENLİLER ZARAR GÖRECEK" İDDİASI
Baykal, "Başbakan Erdoğan sık sık 'Her türlü riski göze alacağım'
ifadesini kullanıyor. O risklerden biri de bölünme olabilir mi?"
sorusuna da, "Başbakan'ın kendisi için alacağı riskler bizi
ilgilendirmez. Başbakan millet için risk alıyor, buna hakkı yok.
Milletin riske girmesine, milli birliğin riske girmesine yol
açıyor. Bundan da en büyük zararı görecek olan, hayatını güvenceye
almış olan milyonlarca Kürt kökenli insandır. Milyonlarca Kürt
kökenli insan bu tartışma olduğu zaman tedirginliğe girmiştir"
dedi.
"NİFAK VE FİTNE SOKULDU"
"Herkes rahatsızlanmaya başlamıştır. Böyle bir derdi yok
Türkiye'nin. Kürt kökenli insanların ezici çoğunluğunun da yok,
Kürt kökenli olmayan vatandaşlarımızın da böyle bir sorunu yok.
Kardeşçe yaşıyoruz, yaşamaya devam edeceğiz" diyen Baykal, "Şimdi
nifak sokuldu, fitne sokuldu. Acaba elinde silah olan Kürt kökenli
insanların dayattığı istikamete mi gideyim, burada mı kalayım. Ne
hakkınız var insanları bu acıya sürüklemeye, bu ıstırabı yaşatmaya?
Onları bölmeye ne ihtiyacı var Türkiye'nin? O insanlar çok ciddi
risk içinde. Gencecik bir çocuk çıkıyor diyor ki 'Benim liderim
Apo, sizin lideriniz Atatürk'. Bu süreci buraya getirdi. Bunlar
televizyonda konuşulur hale geldi" diye konuştu.
CHP lideri, "Konuşulan her söz Türkiye'yi çok ciddi bir şekilde
sarsıyor, yaralıyor. Kürt kökenli insanları da yaralıyor. O da
kendini sorguluyor. 'Kürt kökenliyim. Ben Atatürk'ü liderim olarak
kabul ediyorum. O mu doğru, bu mu doğru' diyor. Buna ihtiyaç var
mı? Kim açtı bunları? Başbakan açtı Başbakan. Bu süreci o açtı. Çok
yanlış, çok tehlikeli. Çıkış yolu, kimliklerimize saygı talep
ederek kaynaşacağız. Kimliklerimizi bilerek, özgürce yaşayarak
hepimiz bütünleşeceğiz. Bu acıları yaşayan bir sürü kesim var
Türkiye'de" ifadelerini kullandı.
"MİLLETİ RİSKE SOKUYORSUN"
Baykal ayrıca, "Alevilere yönelik de bu laflar zaman zaman ortaya
atılır. Ama ne oldu? Bölemediler. Aleviler çıktı, dedi ki
'Kesinlikle bunu reddediyoruz. Biz azınlık değiliz, bu milletin bir
parçasıyız' dediler. Az mı acı çekti onlar? Hiçbir zaman
kendilerini bu milli bütünlüğün dışında algılamadılar. Kürt kökenli
insanlarımızın ezici çoğunluğu da kendilerini büyük milli birliğin
parçası olarak düşünüyorlar. Niye onların huzurunu bozuyorsun Sayın
Başbakan? Niye onları bir etnik kimlik temelinde ayrışma konusunda
baskı altına alan adımlar atıyorsun? Çok yazık, çok... Risk
alıyormuş. Kendin için istediğin riski al ama milleti riske
sokuyorsun. Milleti riske sokmasına izin vermemek lazımdır. Bu
konuda da görev hepimizin" dedi.