Ergenekon"la yatıp, Ergenekon"la
kalkıyoruz…
Üzerine şiirler yazıldı,
şarkılar yapıldı…
Her gün yeni yeni fıkralar
üretiliyor, espriler havalarda uçuşuyor…
Ciddiyetten
uzaklaştı…
*
Her gün, konuyla ilgili
flaş haberlere bir yenisi ekleniyor…
Biri bizimle dalga geçiyor
olacak ki, dalgaların ardı arkası kesilmiyor…
Şimdi de, yedinci dalga
geliyormuş…
İstihbaratı kuvvetli
gazeteciler(!) böyle diyor…
Anlayamadığım, galiba,
kafamın basmadığı çok şey var!
Şimdi, İlhan Selçuk ve
Mustafa Balbay bu davada sanık, neyle suçlanıyorlar? Kendi
gazetelerini bombalamakla…
?
Davanın gidişatını ve
sonucunu etkileyecek “gizli” tanıklar var…
Ama bazı gazeteciler, bu
“gizli” tanıklarla sıkı sohbet halinde…
?
İfadeler basına
sızdırılıyor, “kim sızdırıyor” diye soranlara cevap yok…
Mesele, sorması
gerekenlerin sormaması…
Neden
sormuyorlar
?
Daha bir sürü
şey…
Kafam çok
karışık…
*
Ordu yıpratılmaya çalışılıyor. Farkında mısınız
?
Nereden servis aldığı
bilinmeyen AKP medyası, korku senaryosuna her gün yeni cümleler
ekliyor…
Amaç, sindirme
operasyonuna katkı…
Bir hesaplaşma söz konusu,
anladık ama…
Geçim derdinden
başka düşüncesi olmayan, akşam eve ekmek
götüremeyeceğim diye utancından evine gidemeyen babaların, sabah iş
aramak için çıkıp bütün gün aç gezip umudundan bir şey çıkaramadan
eve dönen gençlerin, çocuklarına bakıp derin bir ahhh! çekerek
onların geleceğinden endişe duyan annelerin kafalarını
karıştırmayın bari…
Rahat bırakın milleti,
sıktınız artık!
Siz susun!
Hukuk konuşsun.
Roma"yı da
yakarım!
Melih Gökçek kaçak ve
ruhsatsız diye ODTÜ"yü yıkacakmış…
Şu böbürlenmeye bakar
mısınız;
“gerekirse ODTÜ"yü de
yıkarım”
Yıkım ustası
sanki!
Önünde bir sürahi su,
elinde sürahiden doldurulmuş (güya Kızılırmak suyu) bir bardak
suyla şov yapan Melih Gökçek"i ODTÜ"lüler iş makineleriyle eylem
yapacakları alana bekliyorlarmış…
Bence bir balyoz alsın
gitsin…
Belki bir yandaşı alır,
evinde saklar o güzelim balyozu…
İş makinesini eve sokmak
kolay mı?