Kafalara takılan tüm sorulara yanıt verdi
Abone olMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversitelere giriş sisteminin değiştirilmesi konusunda, “Ortaöğretime geçişte SBS’yi kaldırdık. İnşallah ün...
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversitelere giriş sisteminin
değiştirilmesi konusunda, “Ortaöğretime geçişte SBS’yi kaldırdık.
İnşallah üniversiteye girişte de böyle olacak. Lise 1-2-3-4
sınıflarında müfredattan edindikleri başarıları esas alan bir giriş
sistemi üzerinde çalışıyoruz” dedi.
Bakan Nabi Avcı, TGRT Haber Kanalı’nda yayınlanan “Ankara’nın
Gündemi” programına konuk oldu. Avcı, İhlas Medya Ankara Grup
Başkanı Nuri Elibol, TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara
Temsilcisi Batuhan Yaşar ve Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci
Yardımcısı Ercan Gürses’in sorularını cevapladı. “Hayat eşittir 180
dakika olmayacak” diyen Bakan Avcı, “2 yıl önce Başbakan Erdoğan
başkanlığında toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulumuz
üniversiteye giriş sınavının MEB, YÖK ve TÜBİTAK tarafından
biçimlendirilmesi için görevlendirdi. Bu kurumlar 2 yıldır
çalışmalarını sürdürüyor. ÖSYM geçtiğimiz aylarda açık uçlu pilot
sınav uygulaması yaptı. Üniversiteye girişte nasıl açık uçlu
sistemi kullanabilirim diye. Ortaöğretime geçişte SBS’yi kaldırdık.
İnşallah üniversiteye girişte de böyle olacak. Lise 1-2-3-4
sınıflarında müfredattan edindikleri başarıları esas alan bir giriş
sistemi üzerinde çalışıyoruz. Üniversiteye girişi lise
müfredatındaki başarıya endekslemek istiyoruz. Okul, öğretmenler ve
sınıflarda okutulan dersler artık merkeze alınacak. Orada
gösterdiğimiz başarılarla üniversiteye girilecek” dedi.
Son zamanlarda gündemin önemli tartışma konularından olan
‘dershanelerin dönüşümü’ ile ilgili açıklamalarda da bulunan Avcı,
“Dershanelerin eğitim sistemine entegre olacakları bir dönüşüm
sürecini başlatmak istiyoruz. Bu dönüşümde bazı dershaneler özel
okula dönüşebilir, bazıları bir geçiş kurumuna, bazıları akademik
liseye veya özel etüt eğitim merkezlerine dönüşebilir. Bizim
yaptığımız çalışma, başından beri onların 2014 sonuna kadar özel
eğitim kurumlarına dönüştürülmesiydi” şeklinde konuştu.
“DERSHANELERE 2015-2016 İTİBARİYLE İHTİYAÇ KALMAYACAĞINI
SÖYLEYEBİLİRİZ”
Avcı, an itibariyle dershanelere olan ihtiyacın ortadan
kalmadığını, fakat zaman içerisinde bu ihtiyacın minimize
edileceğini belirtti. “Artık dershanelere ihtiyaç yoktur” gibi bir
hükme varmadıklarını ifade eden Avcı, “Biz 1 Aralık 2013 tarihinden
itibaren dershanelere olan ihtiyaç ortadan kalktı demedik. Öyle
deseydik, gerçekten kapatma tabirini kullanmamız uygun olurdu. Ama
dönüşüm sürecinden söz etmemizin nedeni de bu. Bu bir süreçtir.
Yani zaman içerisinde bunu sektörle birlikte bugün olan ihtiyacı
minimize edersek dönüşümü birlikte yapabiliriz. Belki bugün bilinen
anlamıyla dershanelere 2015-2016 itibariyle ihtiyaç kalmayacağını
söyleyebiliriz. Bunu sektörle de görüşerek yürütmek isteyişimizin
sebebi de bu. Bugün ailelerin şunu düşünmesi lazım. Acaba
çocuklarını gerçekten ihtiyaçları olduğu için mi dershaneye
gönderiyorlar, yoksa herkes gidiyor benim çocuğum da gitsin
mantığıyla mı? Yani insanlarda, ‘Çocuğumu göndermezsem, ona karşı
görevimi yerine getirmemiş olurum’ algısı var” diye konuştu.
“50 BİN DERSLİĞİ SADECE BİR SINAVA ENDEKSLİ BİR ŞEKİLDE HARCAMAK
DOĞU DEĞİL”
Dershanelerin dönüşüm sürecinde hiç kimsenin mağdur edilmeyeceğini
belirten Avcı, şunları ifade etti:
“Hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz teminatı yerine geldi. Hükümet, bu
konudaki tavrını çok net bir şekilde ortaya koydu. Sektör de
bizimle aynı duyguları paylaşıyor. Bundan sonraki süreci de
inşallah birlikte yürüteceğiz. Dershanelerin bir kısmı özel okula
dönüşecek, bir kısmı geçiş kurumuna dönüşecek, bir kısmı belki
meslek edindirme kurslarına dönüşecek ve bundan Türkiye kazanacak.
Çünkü burada bir milli servet heba olamaz. Ortada 50 bin derslik
var. Yani bu 50 bin dersliği sadece bir sınava endeksli bir şekilde
harcamak, 50 bin kişinin emeğini, yüz binlerce çocuğun hafta
sonlarını heba etmek doğru değil. Çok daha verimli
kurumsallaşmalarla, elbirliğiyle bu işi çözeceğiz.”
“BAŞKA BİR ÜLKEDE BAŞKA BİRİLERİ BUNU YAPSA ÖRNEK GÖSTERİLİR”
“Sınavlar kalkıyor mu ki dershaneler dönüştürülüyor” şeklindeki
eleştirilere cevap veren Bakan Avcı, şöyle devam etti:
“Evetler sınavlar kalkıyor. SBS diye bir sınavımız vardı. Geçen yıl
bunu kaldıracağımızı, yerine müfredatı okullardaki dersleri esas
alan, 6 tane temel dersten öğrencilerin girdiği yazılıların daha
kontrollü yapıldığı bir sınav düzenine geçeceğimizi, çocuklarımızın
tek bir sınava endeksli bir telaşa, dershane koşuşturmacasına
ihtiyaç duymayacağı bir sistemi getireceğimizi söyledik. Ve bu
oldu. Geçtiğimiz ayın sonunda bu sınavları yaptık. Öğretmenlerimiz,
öğrencilerimiz ve velilerimiz yeni sınav sisteminden memnun.
Çocuklar kendi sınıflarında yazılılara girdiler. Telafisi vardı,
kimse telaşlanmadı. Başka bir ülkede başka birileri bunu yapsa
örnek gösterilir. Güzel bir şey oldu, herkes memnun oldu,
çocuklarımız gerilmediler. Okullarda 3 sene içinde 10 milyon 600
bin tablet bilgisayar dağıtacağız. İşte o zaman biz bu yazılıları
bütün derslerde sınıflarda açık uçlu sorularla anlık yapabileceğiz.
Çocukların sadece bir sınava girmek için gittikleri dershanelere
ihtiyaç kalmayacak, bunu da sektör ile birlikte yapacağız.”
“DÜZENLEME OCAK’TA MECLİS’E GELECEK”
Dershanelerin dönüştürülmesinin belli bir takvime uygun bir şekilde
yapılacağına dikkat çeken Avcı, “Düzenleme Ocak’ta bütçeden sonra
Meclis’e gelecek. Bunu sektör de biliyor. Hangi koşullarda, nasıl
bir çerçevede bu dönüşümü yapacağımız konusunda, takvim üzerinde
zaten belli bir anlaşma var şu anda. İnşallah takvime uygun olan
düzenlemeleri o tasarıya koyarak, yasal alt yapısını da düzenlemiş
oluruz” ifadelerini kullandı.
“OECD RAPORUNDA TÜRKİYE 42. SIRADA”
OECD tarafından yapılan araştırmada Türkiye’nin özellikle 2006
yılından itibaren çok hızlı bir yükseliş yakaladığını belirten
Avcı, OECD’nin yaptığı PISA araştırmasını anlattı. Bu araştırma
için Türkiye’nin OECD’ye çok ciddi bir para ödediğini vurgulayan
Bakan Avcı, “PISA, OECD tarafından 3 yılda bir yapılan ve 65 ülkede
15 yaş grubunu esas alarak eğitim başarılarını ölçen uluslararası
bir araştırma. Türkiye de 2003 yılından beri OECD’ye araştırma
yapması için para ödüyor. Araştırma sayesinde eğitimdeki
fotoğrafınızı görüyorsunuz. PISA araştırması üç alanda yapılıyor;
matematik, okuma becerisi ve fen bilgisi. Bu üç alanda 15 yaş
grubundaki öğrencilerinizin başarılarını ölçüyor. 65 ülke arasında
bir sıralamaya koyduğunuzda Türkiye 42-43. sıralarda” diye
konuştu.
“SINAVLAR SORUNSUZ YAPILDI”
Avcı, KCK’nın Elazığ’da sınav sorularını çaldığı iddialarına
ilişkin olarak ise, “Bunun için gayret olduğunu biliyoruz. Ama
bunun için emniyet mensuplarımıza, jandarmamıza, polisimize,
özellikle öğretmenlerimize, yöneticilerimize teşekkürlerimi
ilettim. Çok büyük bir organizasyon bu. Eskiden SBS yapılırken
belli sınav merkezlerimiz vardı, sorular oraya gidiyordu.
Dolayısıyla bu işin kontrolü daha kolaydı. Şimdi her sınıfa ayrı
ayrı gittik. Çünkü çocuklar kendi sınıflarında bu yazılılara girdi.
Dolayısıyla çok daha karmaşık bir ağ üzerinden bu dağıtımlar
yapıldı. Dolayısıyla bunun başkalarını cesaretlendirdiğini
biliyoruz. Ama sağ olsunlar emniyet güçlerimizin,
öğretmenlerimizin, yöneticilerimizin olağanüstü çabalarıyla
sınavlar sorunsuz yapıldı. Elazığ’da bir sınav kitapçığının eksik
olduğu bir koli çıkmış ama paketin kendisi açılmamış. 2 koli iç içe
geliyor ve koliler bir kere açılabiliyor. Koliyi açıp tekrar
kapatmanız mümkün değil. Kolilerin öyle bir tasarımı var ki, bir
kere açıldığında tekrar kapanmıyor” dedi.
“OCAK’TA 10 BİN ATAMA YAPMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Ocak ayında 10 bin öğretmen ataması yapılacağının müjdesini veren
Avcı, şunları dedi:
“Aslında bizim genel atama takvimimiz Ağustos’ta. Fakat Ocak ayında
Milli Eğitim Bakanlığımız’dan emekli olacak öğretmenlerimiz var.
Bunların sayısının aşağı yukarı 8 bin civarında olacağını tahmin
ediyoruz. Başbakanımız, ‘Ağustos’u beklemeyin. Emekli olan
öğretmenlerin yerine hemen takviye yapın, hatta üzerine de biraz
koyun’ dedi. Dolayısıyla biz de emekli olacak 8 bin kişinin yerine
10 bin atama yapmayı düşünüyoruz.”
(İHA)