Cumhuriyet gazetesi yazarı Kadri Gürsel'in tahliyesi sonrası eşi Nazire Kalkan Gürsel'le öpüştüğü anın görüntüleri çok konuşulmuştu. Şimdi sıra Gürsel çiftinde. Nazire Kalkan Gürsel o anın mimarının CHP Milletvekili Mahmut Tanal olduğunu söyledi ve şunları ekledi. "Biz dışarıda bekliyorduk. Jandarma “Uzakta durun” dedi. Milletvekilleri daha yakına gidebiliyorlar. Mahmut Bey, 'En azından eşi gelsin' deyince ben hemen koştum. Mahmut Bey jandarmaya müdahale etti. Sarıldık ve öpüştük. O sırada fotoğraflarımızın çekildiğinin farkında değilim." Fotoğrafı ertesi sabah sosyal medyada gördüğünü söyleyen Nazire Kalkan Gürsel, "İnanamadım hemen Kadri'ye gösterdim" dedi. Kadri Gürsel ise fotoğrafla ilgili şunları söyledi: Benim hoşuma gitti. Daha önce eşimle öpüşürken çekilmiş fotoğraflarım vardı. Ama bir kavuşmanın olabilecek en doğal hali gibi geldi bana. Cezaevi kapısı önünde çekilmiş bu fotoğrafın anlamını büyüten, oradaki askerin başını utangaçça çevirip mütebessim bir ifadeyle bize bakarak, orada özel bir hayat alanı açmasıydı. 'Ben bakmıyorum, siz öpüşebilirsiniz' demek istiyordu. O fotoğraf gücünü doğallığından aldı. 'Önünüze başka bir çiftin aynı koşullarda çekilmiş bir fotoğrafı gelse ne başlık atardınız' sorusuna Nazire Gürsel, 'Hayat öpücüğü' Kadri Gürsel ise 'Masumiyet' başlığı atabileceğini söyledi. ELEŞTİRİLERE NE YANIT VERDİLER KG: Bu, Türkiye’deki kültürel yarılmanın ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. Bu kadar doğal bir sevinci bile çok görenler var. Buna birtakım anlamlar yüklemenin de gereği yok. Bu fotoğraf, birbirini çok özlemiş iki sevgilinin kavuşmaları sırasında çevreyi de umursamayarak kucaklaşmaları. Sevgililer de birbirlerini böyle öperler. NKG: Çok tepki de gelmedi zaten. Bu fotoğraf bu kadar ilgi gördüyse demek ki insanların buna, sevgiyi hissetmeye ihtiyacı varmış. NASIL TANIŞTILAR? (Gürsel çiftinin 6 Temmuz 1994'teki düğününden bir) NKG: Sabah gazetesinde tanıştık. Ekonomi servisinde çalışıyordum. İlk binaya girdiğim gündü. Açık ofis sistemi düşünün, ekonomi ve dış haberler servisleri karşı karşıyaydı. İlk gün tanıştık ve “Öğle yemeğini beraber yiyelim” dedi. Üzerinde pembe bir gömlek vardı. Görür görmez çok beğenmiştim, hemen “Tamam” dedim. O da beni beğenmiş. Fakat haber için dışarıya gitmem gerekti. Kendisine söyledim. “O zaman bu akşam Çin restoranına gidelim” dedi. KG: Bir tane Çin restoranı vardı zaten, o da Talimhane’deydi. NKG: Ben ona da “Tamam” dedim. Dışarıda buluştuk. Oradan da Pera Palas’a gittik gecenin devamında (O kadar da devamına değil de diyerek meşhur tatlı kahkahasını atıyor Nazire Gürsel)... Ben seni kucağımda taşırım dediği gece işte o geceydi. KG: Çok güzel bir kız çarptı gözüme. O kızın benimle aynı servisi kullanan kız olduğunu anladığımda başladı her şey. NKG: Bu bizi birbirimize daha çok yakınlaştıran bir şey. O da benim gibi olsaydı, birbirimizden sıkılabilirdik. Benim neşeli halim ona iyi geliyor. Kadınlar gülmesin diyenler bile seviyorlar. KG: Beni televizyondan tanıyanlar açısından düşünüyorum, çok neşeli görünseydim bence tuhaf olurdu. Ciddiyim çünkü tartışmalarda ele aldığımız meseleler ciddi. Hatta bir keresinde bir tweet atılmıştı; “Kadri Gürsel robot mu” diye... NKG: Bizim evliliğimizin 10 yılı Erdem’sizdi. Ben geç doğum yaptım. Mesleği bırakarak doğurmak istiyordum, öyle de oldu. Kadri’yle uzun yıllara dayanan alışkanlıklarımız vardı. En sevdiğimiz; birlikte sinemaya gitmek. KG: Yapacak başka bir şey bulamadığımızdan değil. Sinemayı seviyoruz. NKG: Kadri yokken bir kez festivalde arkadaşımın zoruyla film izledim. Onsuz gidemedim. KADRİ GÜRSEL PKK TARAFINDAN KAÇIRILDIĞINDA... NKG: Altı aylık evliydik. 26 gün tutsak kaldı. Nedense Türkiye’nin geçirdiği anormal durumların bizim evliliğimize ciddi bir yansıması oldu. (Gülüyor) Bir gün önceden gittik. O zamanlar çalıştığım Milliyet benim için her gün serbest bırakılırlar diye Diyarbakır uçağına rezervasyon yaptırıyordu. Yani bırakılacaklarını öğrendiğimde yine biletim hazırdı ve Diyarbakır’a gittim. Hemen göremedim tabii. Sorguya alınmışlardı. Saatlerce valinin odasında bekledim. Polislerden biri “Eşlerinizi görünce olumsuz tepki vermeyin, biraz zayıfladılar” demişti.