Kadınlara esnek çalışma müjdesi
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin doğuma teşvik için kadınlara müjde verdi.
Kadınları üç çocuğa teşvik etmek için hükümet projeleri masaya yatırdı. Son çalışmalara göre yeni annelere esnek çalışma modeli geliştirildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, ''esnek çalışma'' modeli çalışmalarının devam ettiğini belirterek, ''Bunun sosyal güvenlik ayağını çalışıyoruz. Teknik çalışma netleşmeden hiçbir bilgi veremem. Büyük fotoğrafı size Başbakan Yardımcımızın başkanlığında çıkan rapor ve Sayın Başbakanımız anlatacak'' dedi.
Şahin, Birleşmiş Milletler (BM) Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı (BMOP) açılış toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kadın istihdamının arttırılması, doğum izni süreleri ve esnek çalışma modeli konusunda yürütülen çalışmalar kapsamında basına ''babalara da doğum izni olacak'' yönünde haberlerin yansıdığının hatırlatılarak, ayrıntıların sorulması üzerine Şahin, kadının her alanda güçlendirilmesinin eğitim, sağlık ve istihdam olmak üzere üç temel ayağı bulunduğunu söyledi.
İstihdam ve kadının ekonomik gücünü artırmaya, aile ve iş yaşantısı uyumunu sağlamaya ilişkin önemli bir paket üzerinde çalışıldığını belirten Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda çalışma şeması olarak ilgili bakanlıklar, uzmanlar nazarında çalışma tamamlandı. Arkasından Kalkınma Bakanı Müsteşarı'nın başkanlığında Kalkınma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, bizim bakanlık, Milli Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı herkes kendi görev alanı içerisinde bu konu başlığı adı altında ne yapılması gerektiğine ilişkin çalışmasını tamamlayacak. Sayın Başbakan Yardımcımızın başkanlığında biz bir araya gelecek. Bu bilgilerden kendi modelimizi oluşturacağız.''
AK Parti'nin muhafazakar ve demokrat bir parti olduğunu, aile değerlerini ve doğurganlık hızını önemsediğini belirten Şahin, ''Ama aynı zamanda kadının potansiyelini ekonomide kullamasını da önemsiyoruz'' dedi.
Avusturya'da kadın istihdamında yüzde 69 oranının yakalandığını ama bunun yüzde 40'ının esnek çalışma kapsamında olduğunu bildiren Şahin, şöyle konuştu:
''Kadın, sosyal güvenlik ayağı güçlendirilmiş esnek çalışmayı kendine özümsüyor, uygulanabilir buluyor ve Avrupa bunu uyguluyor. Kadın, hem çocuğuyla ilgilenebiliyor hem de eğitimde aldığı gücü, potansiyeli kalkınmanın bir parçası yapabiliyor. Bunun için sosyal güvenlik ayağı çok önemli. Çalışma Bakanımız, Kalkınma Bakanımız hep beraber bunun sosyal güvenlik ayağını çalışıyoruz. Netleştiği zaman zaten Sayın Başbakan Yardımcımız gerekli açıklamaları yapacak.''
Şahin, 2023 yılı vizyonuna girerken, hem doğurganlık hızını artıracak, nüfusun yaşlanmasını önleyecek hem kadının aklını, zekasını, potansiyelini ekonomide kullanmasını sağlayacak modelleri çoğaltmayı istediklerini söyledi.
Konuya ilişkin detayların çalışma tamamlandıktan sonra paylaşılacağını bildiren Şahin, ''Teknik çalışma netleşmeden hiçbir bilgi veremem. Her bir noktayı söylersek, bu yanlış anlaşılmalara neden olur. Büyük fotoğrafı size Başbakan Yardımcımızın başkanlığında çıkan rapor ve Sayın Başbakanımız anlatacak. Biz, şu anda kendi çalışmamızı tamamlıyoruz'' diye konuştu.
-''1,5 ayda bin 100 koruyucu aile talebimiz oldu''-
''Yurt dışındaki Türk çocuklarının Hristiyan değil, Türk ailelere verilmesi yönünde bir çalışmadan bahsediliyor. Bu konuda nasıl bir proje başlatılacak'' sorusu üzerine Şahin, şunları kaydetti:
''Bizim ülkemizde uyguladığımız bir model var. Biz öncelikle koğuş sisteminden, Sevgi Evleri'ne, Sevgi Evleri'nden Çocuk Evleri'ne, Çocuk Evleri'nden de Koruyucu Aile Sistemi'ne geçiyoruz''
Koruyucu Aile Kampanyası Gönül Elçiliği Projesi ile 1,5 ayda bin 100 koruyucu aile talebimiz oldu. Biz bunu ülkemizde büyük bir kampanyaya dönüştürdük. Başbakanımızın eşinin başkanlığında vali eşleriyle bu kampanyayı başlattık. Bir anda toplam koruyucu aile sayımızı, 10 yıldaki sayımızı 1,5 ayda yakaladık.
Şu anda yurt dışında yaşayan Türk ailelerin en büyük sorunlarından biri de bizim gibi bu kampanya sürecinde yeterince Türk kökenli aile bunu talep etmeyince Hristiyan ailelere verilmek zorunda kalındığına ilişkin çok ciddi sorun, şikayet var. Bu yaptığımız kampanyayı, aynı paralel kampanya olarak yurt dışında yoğunlukta Almanya, Hollanda gibi ülkelerde de uygulayacak durumdayız. Bunun için ikili görüşmeler de yapıyoruz, alt yapıyı da oluşturuyoruz. Ankara'da yaptığımızı Berlin'de, Hollanda'da Türklerin daha çok yaşadığı yerlerde yapacağız, talebi artıracağız. Talep arttıkça zaten sorun kendiliğinden çözülecek.''