Kadınlar şimdi İmplant'ı istiyor
Abone olKola yerleştirilen bir çubukla kadınları 3 yıl süreyle hamilelikten koruduğu bilidirilen İmplant yöntemini Türk kadını da sevmeye başladı.
Tıp dünyasında doğum kontrol yöntemi arayışlarının son ürünü
olan ve kola yerleştirilen bir çubukla kadınları 3 yıl süreyle
yüzde 100 gebelikten koruduğu bildirilen "Implant" yöntemini Türk
kadını sevmeye başladı. Bir ilaç firması tarafından "Implanon"
adıyla üretilen ve 1999 yılında Hollanda, ABD, İngiltere, Fransa
dahil 20'yi aşkın ülkede uygulanmaya başlayan yöntem, dünyada 1
milyondan fazla kadın tarafından kullanılıyor. Türkiye'de ise 2002
yılı Ekim ayından itibaren uygulanmaya başlayan yeni yöntemi, bu
tarihten beri 5 bin kadın implant taktırdı. Yalnızca eğitimli uzman
doktorlar tarafından 1 dakikada uygulanan ve fiyatı 232 milyon lira
olan implant, birçok devlet, özel hastane, özel muayenehane ve
Ana-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması merkezlerinde uygulanıyor
ancak resmi reçetede ödenmiyor. 3 YIL GARANTİ Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Bülent Tıraş, üst kolun iç bölgesine cilt altına
yerleştirilen, "progesteron" hormonu içeren küçük bir plastik çubuk
olan implantın, her gün düşük miktarlarda hormon salgılayarak 3 yıl
boyunca gebeliği önlediğini belirtti. Tıraş, bu yöntemle doğum
kontrol haplarıyla alınan günlük hormon miktarının yaklaşık yüzde
25'i oranında hormon alımının sözkonusu olduğunu bildirdi. Yeni
yöntemin istendiği anda çıkarılabileceğini, ancak 3. yılın sonunda
mutlaka çıkarılması gerektiğini söyleyen Tıraş, çıkarıldıktan
sonraki birkaç gün içinde implantın salgıladığı hormonun vücuttan
atıldığını ve doğurganlığın 1 hafta içinde geri döndüğünü kaydetti.
"ADET DÜZENİ DEĞİŞEBİLİR" Implant yerleştirildiğinde yumurtlamayı
engellediği için kadınların her ay düzenli adet
görmeyebileceklerini ifade eden Tıraş, "Araştırmalarda ve
Türkiye'deki kullanımda hiç gebeliğe rastlanmadı. Bu yüzden yeni
implant şimdiye kadar kullanılan en etkin yöntem olup dünyada 1
milyondan fazla kadın tarafından tercih edilmekte" diye konuştu.
AVANTAJLARI Prof. Dr. Tıraş, implantın, yerleştirildiği ilk günden
itibaren koruma sağlaması, 3 yıl süreyle gebeliği önlemesi, günlük
kullanım ya da hatırlama gerektirmemesi gibi avantajları
bulunduğunu anlattı. Buna karşın, implant kullanımında adet
düzeninin değişebileceğini, adet kanamalarının azalabileceğini veya
her 5 kadından 1'inin hiç adet görmeyebileceğini belirten Tıraş,
şunları söyledi: "Adet görülmemesi kesinlikle gebelik korkusuna
sebep olmamalıdır. Bazı kadınlarda doğum kontrol hapı kullananlarda
olduğu gibi baş ağrısı ve akne gibi yan etkiler görülebilir. Ayrıca
bu tür ilaçlarda rahim içi adet görmeye hazırlanmadığı için
kadınlarda adet öncesi yaşanan gerginlik, sıkıntı ve sinirlilik
daha az görülür ve adet ile dışarı atılan kan miktarı azalır. Bu
durum kansızlık problemi yaşayan kadınlarda kan değerlerinin
yükselmesini sağlayabilir. Bu yöntem, kolay, rahat, son derece
etkinliği yüksek, uzun süreli, güvenilir, istendiği anda geriye
dönüşümlü bir doğum kontrol yöntemini kullanmak isteyen ama kanama
düzenindeki değişiklikleri de kabul edebilen kadınlar için yeni bir
seçenektir." KİMLER KULLANSIN, KİMLER KULLANMASIN Emziren, yeni
doğum yapan kadınlar, diğer koruma yöntemlerinden memnun olmayanlar
veya şeker hastaları, sigara içenler, kalp ve damar hastaları gibi
diğer yöntemleri kullanamayanların bu yöntemi rahatlıkla
kullanabileceklerini kaydeden Tıraş, yeni yöntemin, şu kişilerce
kullanılmaması gerektiğini kaydetti: Gebe ya da gebelik şüphesi
olanlar, ciddi ve aktif karaciğer hastalığı olanlar, tanısı
konulmamış vajinal kanaması olanlar, yeni implantın etkinliğini
bozacak ilaç kullananlar, sentetik progesteron kullanamayan
kadınlar, implant bileşenlerine alerjisi olanlar, progesteron
hormonuna hassas tümörü olanlar. Implant'ı, uygulaması konusunda
eğitim almış olan en yakın hekime ulaşarak taktırılabileceğini
söyleyen Prof. Dr. Tıraş, implant ve hormon içermeyen rahim içi
araç (spiral) kullanan kadınlar üzerinde yapılan araştırmalarda
kilo alımının her iki yöntemde aynı olduğunun bulunduğunu
bildirdi.