Kadınlar eşlerini neden aldatıyor?
Abone olEskiden tabu olan "aldatma" kelimesi son zamanlarda kadınlar tarafından da sık sık dile getirilmeye başlandı.
Modern yaşamla birlikte değişen ilişkiler aldatma konusunu da
sık sık gündeme getiriyor. Bazen aldattığını açıkça anlatan
kadınlar haberlere konu olurken bazen de aldattı diye öldürülen
kadınlar karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar kadınların değişen yaşam koşulları ve ekonomik
özgürleşmesiyle birlikte artık aldattma arayışı içine girdiğini
söylüyor.
Hürriyet Gazetesi'nden Nilgün Yıldız Prof. Dr. Mansur
Beyazyürek'e aldatma gerekçelerini sordu, bakın hangi cevapları
aldı..
Günümüzde kadınlar neden daha fazla aldatmaya
başladı?
Her konuda olduğu gibi aldatmada her vaka kendine özeldir. Modern
dünyada kadın, erkeğin benzer rollerini üstlenmiş durumda, 50 yıl
önceki yerinden farklı bir yere geldi. Eve parasal katkıda
bulunuyor, sorumluluk alıyor. Evinin dışında daha fazla yer alıyor.
Dolayısıyla erkekle bu anlamda sosyal, kültürel bakımdan
eşitlenmesi söz konusu. Erkek aldatmadan ne bekliyorsa kadın da
aldatmadan aynı şeyi bekliyor. Erkek nasıl aynı kadınla olmak
yerine bir değişiklik arıyorsa kadın da artık dışarıyı tanıyor ve
aynı farklılığı istiyor.
Aldatmanın altında yatan en önemli neden
nedir?
Hepimiz kendimizi severiz ve buna narsizm deriz. O narsizmi en
yakınınızdaki kişi besler. Eşiniz besler. Ama bütün bunların
yanında cinsel beklentiler vardır. Kadın için de erkek için de
beğenilmek isteği vardır. Monotonluk, tatminsizlik varsa eş eskisi
gibi kur yapmıyorsa, arzu dolu değilse böyle bir arayış
olabiliyor.
Çocuklukta yaşanan örneğin baba sevgisi görememe gibi
sebeplerin aldatma üzerinde etkisi olabiliyor mu?
Öyle bir şey olursa erkek de “ben anne sevgisi görmedim” diye
aldatabilir. Bunlar biraz da aldatmaya bir kılıf uydurmaktır. Zaten
aldatma toplum tarafından hoş karşılanmayan bir davranıştır
dolayısıyla böyle dinamik şeyler o kişilerin elinde koz olarak
kullanılır. Aldattığını söyleyen bir erkek ya da kadın bunun
farkındaysa bu bir bahane olamaz.
Aldatma bir hastalık mıdır?
Genellikle doğası olarak erkek ve kadın da çok eşlidir. Eğer siz
sosyal kurallar olarak tek eşliliğe zorlarsanız (yanlış olduğunu
söylemiyorum) bedeninde çok eşli olan varlık bunun arayışı içine
girecektir. Aldatma nasıl hastalık olur? Cinsel bağımlılık bir
hastalıktır.
Kadınların aldatma eğiliminde fiziksel nedenler var
mıdır?
Kadın da fiziksel yapısı itibariyle poligamdır (çok eşli). Erkeğin
kadını baskı altına alışı, bekaret kemerleri tarihteki kadının
cinselliğe yatkınlığından kaynaklanır. Kadın aldatmaya daha
yatkındır çünkü erkek cinsel ilişkiye girdiği zaman yaşı ya da
durumu itibariyle bir süre beklemek durumundadır. Ama kadın
istediği kadar ilişkiye girebilir ve bunu belli etmeyebilir. Bu
bakımdan kadın ilişkiye daha yatkındır. Erkek de bunu bildiği için
kadına baskı yapmıştır. Bir de daha çok erkek aldatır diye
düşünülür. Fakat günümüzde yapılan araştırmalar erkek ve kadının
hemen hemen aynı oranda aldattığını gösteriyor.
Erkek ve kadın aldatması arasındaki fark
nedir?
Erkek aldattığı zaman gizlemeyi bilmiyor ve daha rahat açıklıyor.
Kadın ise aldattığı zaman susuyor. Erkeğin aldatması toplumda kabul
görülür ama kadının aldatması kabul edilmez. Bizim toplumumuzda
kadınlar aldatıldığında bunu örtbas eğiliminde oluyorlar. Kadın
unutmuyor, tolere ediyor erkek ise aldatılmayı tolere edemiyor.
Genelde şöyle bir inanış var erkek ilişkisi güzel
gittiğinde kadın ise kötü gittiğinde aldatır bu doğru bir düşünce
midir?
Hayır, böyle bir görüş çok doğru değil çünkü erkek de kadın da iyi
gittiğinde ya da kötü gittiğinde aldatabilir. Bazı ruhsal
rahatsızlıklar var cinsel dürtülerin artması gibi. Kadın da
olduğunda gidip başkasıyla eşini aldatabilir. Bu durumda kadın
aldattı mı diyeceğiz. Burada işin başka bir boyutu var. Bunu
aldatma olarak yorumlamamak gerekir. Evliliğin iyi ya da kötü
gitmesi de tartışılır. Evliliği para için gerçekleştirmiştir adamın
parası bitmiştir onun üzerine aldatmıştır. Bu bir neden olmamalı.
İyi evlilik ya da kötü evlilik tartışılır.
Aldatma olayından sonra ilişki bitmeli mi?
Aldatma olayı benim için çok önemli değil. Onun altında yatan
nedenleri bulmak lazım. Bu yaşanan olay evliliği ne boyutta
etkiledi. Örneğin kadın başka biriyle birlikte oldu, eşi ben
evliliğimi yürüteceğim diyor fakat kadın “Ben eşimle beraber olmak
istemiyorum” diyor. Böyle bir olayda kişiye illa bu evliliği yürüt
diyemem. Ama evliliğini bitirmek istemiyorlarsa evlilik terapisine
alabiliyoruz.
Aldatma olayından sonra çiftler birbirlerine nasıl
davranmalı?
Çiftler eğer ilişkiyi devam ettiriyorlarsa olayı gündeme
getirmemeliler. Eğer aralarında sevgi varsa ve evlilik dışardan iyi
gidiyorsa genellikle aldatma durumlarında özellikle erkeğin
aldatmasında göz yumuluyor. Menfaat çatışmaları varsa o evlilik
bitiyor. Cinsellik sadece bir simge oluyor ve aldatma da sadece
tuzu biberi olayı oluyor.
Sanal aldatma da bir aldatma mıdır?
Sanal aldatma bir hastalıktır. Tedavi edilmesi gerekir çünkü bu
doğru bir olay değil. Yani gerçek olmayan bir dünyada yaşıyorsunuz.
Gerçeği değerlendirme tamamen kayboluyor. Sanal aleme giren kişi
günlük hayatının büyük kısmını sanal alemde geçiriyor. Sosyal
ilişkileri bozuluyor. Eşiyle ilgilenemez, arkadaşlarıyla görüşemez.
Bu kadar zaman sanal dünyada geçiriyorsa bedensel ve zihinsel
rahatsızlıklar başlar. İlişkileri bozulan kişide psikolojisi de
bozulur. Bu aldatmanın ötesinde ciddi bir bağımlılık söz konusu
olur.
Aldatma hangi toplumsal sorunu beraberinde
getiriyor?
Aldatmanın artmasıyla beraber ortaya çıkan en önemli şey
güvensizliktir. Bana gelen kişiler evlilikten korkuyor çünkü
evlilikler aldatmayla bitiyor diyorlar. Böylelikle sosyal yapıda
ciddi bir zedelenme olabiliyor.
OLAYA FARKLI BİR PENCEREDEN BAKANLAR DA VAR. BİR KADININ
KALEMİNDEN DİĞER ALDATMA NEDENLERİ BİR SONRAKİ
SAYFADA..
Yaşam Dersleri isimli internet sitesinde Güneş rumuzuyla
kaleme alınan bir başka yazıda ise kadınların aldatma gerekçeleri
çok farklı bir şekilde kaleme alınmış. Bakın o yazıda
kadınların diğer aldatma gerekçeleri nasıl sıralanıyor:
Erkeklerin neden aldattığını biliyoruz kardeşim, sen bize kadınlar
neden aldatır onu anlat deyip duruyor millet bana. Sanki ben
aldatma ya da ilişki uzmanıyım. Tamam kendini topluma hizmete
adamış mümtaz bir şahsiyetim kabul ediyorum ama omuzlarıma
sorumluluk yüklemeyin kaçarım.
Aşağıda okuyacağınız satırları yazmak için katlandığım
fedakarlıkları ise yazmazsam çatlarım.
Şimdi ben, kadınlar neden aldatır sorusuna yanıt arayacağım ya,
önce kendi kendime dedim ki, düşün bakalım kızım, sen kocanı neden
aldatırsın. Düşündüm, düşündüm, düşündüm ve bu işin düşünmekle
olmayacağına karar verdim. Çünkü hakikaten benim için sebep yok,
aklıma bile gelmemiş bugüne kadar; adam yakışıklı, akıllı, eli
ekmek tutuyor, beni güldürüyor, dünyanın belki en iyi babası,
Allah’ımdan daha ne isteyeyim?
Öte yandan aldatma işi mühim, öyle farz ederek falan olmayacak
dedim. Bu iş için toplumun nabzını tutmam gerek. Yani Erman
Hoca’nın dediği gibi maça gitmeden maç yorumlanmaz, suşi yiyerek
halkın derdine tercüman olacak köşe yazarı olamazsın gibi bir şey
yani. Toplum dediğin şey de bizim evde ve işte fazla yok. Sokağa
çıkalım desen, zaman yok. Ben de bu sorunu, tüm kadın arkadaşlarımı
telefon ile taciz ederek, seyrettiğim tüm filmleri hatırlayarak ve
biraz da mantığımı çalıştırarak halletmeye karar verdim.
1-BUNU SEN İSTEDİN SENDROMU
Kadın aldatılmıştır ve intikam hırsı ile yanıp tutuşmaktadır. Bu
aldatma hikayeleri içinde en sık rastlanan ve en kabul gören
gerekçedir.
Aldatılmış kadın, hele ki olaya gözleri ile şahit olmuşsa kafasında
ilk günlerde sadece iki seçenek vardır. Boşanmak ya da aldatmak.
Zamanla, belki biraz da toplum baskısıyla, her iki seçenekte
kaybolur ve yerini kabullenme alır. Ama bazı kadınlar, yaşadıkları
travmadan kurtulamazlar, dişe diş kana kan almadan
rahatlayamayacaklarını düşünürler. Aldatılmanın kadın açısından,
pek çok acı verici yanı vardır, bunlardan biri de aptal yerine
konmaktır. Ve kendisi de aynı şeyi yaparak, kocasından intikam
almak ister. Pek çoğu, intikam eyleminden sonra pişmanlık
duyar.
Kadınların intikamında tuhaf olan, bunu gizli yapmalarıdır. Benim
anlayamadığım da budur zaten. İntikam, karşı taraf senin yaptığını
görür ve “vay be, faka bastık, intikamını aldı “dediği zaman zevk
verir. Oysa, bizim örneğimizde kadın bunu gizli tutar ve sanırım
sadece kocasını aptal yerine koymak ister.
Aldatılan ve intikam için kendi de aldatan kadınlar, çoğu zaman
evliliklerini devam ettirirler. Kocaları onları aldatmaya devam
etse de, kadının buna bir kez karşılık vermesi kendisine yeter.
Aldatma sebebi “intikam” olan kadınların eylemlerine buldukları
gerekçe cümleleri aşağıdaki gibidir:
• Her akşam, "Çok işim var, geç gelebilirim" teranelerini
dinlemekten bıkmıştım.
• Benim evimde, benim odamda, benim yatağımda bir başkasıyla
yakaladım ve adam bana hala, "Hayatım inan, seni çok seviyorum"
diyor.
• Bana acı çektirmekten zevk alıyordu, o da acı çeksin istedim.
• Görsün bakalım şimdi nasıl oluyormuş bu işler.
2-İNSANIN BAŞINA NE GELİRSE MERAKTAN GELİR
SENDROMU
Küçük bir azınlık da olsa, toplum içinde varlıkları dolayısıyla,
araştırma raporunda bahsi geçmesi icap eden bir grup da meraklı
kadınlardır. Bunlar “gözüm açtım seni gördüm” derler ama eklerler,
“dünya gözüyle bir tane daha göreyim.
Toplumumuzda, ilk kez kocası ile yatağa girmiş kadın sayısı hayli
fazladır. İşte bu kadınların az bir kısmı, başka bir erkekle daha
sevişmenin nasıl bir şey olacağını merak ederler. Hakikaten de
amaçları sadece meraklarını gidermektir. Bunun için, belki özel bir
çaba sarf etmezler ama gelen fırsatı da tepmezler. Bir zamanlar
nerede hatırlamıyordum, bir aldatma yazısı okumuştum. Kadına
sordular, kocanı neden aldatın diye, yanıtı çok yalındı:
“Karşılaştırma yapma imkanım olsun istedim ve oldu” Aslında bu
kadın için riskli bir durumdur, yaptığı tartıda kocası ağır basarsa
amenna ama bariz bir dibe vuruş varsa, o zaman evlilik tehlikede
demektir, hele ki çocuk yoksa.
Bu kadınlar genelde orta yaş grubuna mensuptur. Sanılanın aksine,
kadınlarda da orta yaş sendromu mevcuttur. Kadın, hala eline yüzüne
bakılır haldeyken, dünya gözüyle bir erkekle daha birlikte olmak
ister. Böyle meraklı bir kadınla evli kocanın yapmaması gereken en
önemli şey, karısını yatakta çok mutlu ettiğinden emin
olmasıdır.
Aldatma sebebi “merak” olan kadınların eylemlerine buldukları
gerekçe cümleleri aşağıdaki gibidir:
• Karşılaştırma yapabilme imkanım olsun istedim. Oldu...
• Fatma Hanım, kendi yaşadıklarını anlata anlata bitiremiyordu, ben
de sahiden yatakta böyle şeyler oluyor muymuş merak ettim.
• Orgazm denen bir şey varmış, ne olduğunu merak ettim.
3-ONUN ARABASI VAR GÜZEL Mİ GÜZEL, ŞOFÖRÜ DE VAR ÖZEL Mİ
ÖZEL SENDROMU
Şoförü ya da bahçıvanı ile yatan varlıklı kadınları Türk
filmlerinden tanıyoruz. Amerikan filmlerinde de şoför ve bahçıvana
bir de havuzu temizleyen çocuk eklenir. Genelde bütün bahçıvan,
şoför ve havuz temizleyicisi şahıslar da sözbirliği etmişçesine,
geniş omuzlu, yapılı ve iyi sevişken olurlar. Gerçek hayatta ise,
varlıklı kadınlar hakikaten de kocalarını orta direğe göre daha çok
aldatırlar. Kadınların bahsi geçen varlığın elde edilişi sırasında
ihmal ediliyor olmaları ya da gene bahsi geçen varlığın harca harca
bitmez miktarda oluşu ve bu durumun, yakışıklı, bekar ve fakat
çulsuz gençleri kadına çekişi bu aldatma eyleminde etkin rol
oynar.
Diyeceksiniz ki, kadının hiç mi kabahati yok, valla onu sizin ahlak
anlayışınıza bırakıyorum. Kocası tarafından ihmal edilen ve elinde
bitmek tükenmek bilmeyen para ve binlerce genç ve yakışıklı adamla
bırakılmış bir kadın ne yapsın? Sorarım size, ne yapsın?
Aslında olaya o varlıklı kadın açısından bakarsanız, onun da durumu
içler acısı. Aldatmak kadın için o kadar sıradan ve yaşamını alt
üst edecek bir şey değilken, yapılan işin heyecanı da
olmayacaktır.
Aldatma sebebi “ihmal+varlık” olan kadınların eylemlerine
buldukları gerekçe cümleleri aşağıdaki gibidir:
• Kocam her Pazar olduğu gibi ofisteydi. Havuzda sırtıma yağ
sürecek kimseler yoktu, ondan başka.
4-BENDEN HALA İŞ ÇIKAR SENDROMU
Kocalar ya da sevgililer, ilişkiler belli bir kıvama ve/veya boyuta
geldiğinde, artık sevgililerine ya da karılarına ilk yıllardaki
gibi davranmazlar. Kadınların ilk tepkisi şikayettir. “Sen eskiden
bana şöyle yapardın, sen eskiden bana böyle yapardın” gibi. Bir
süre sonra şikayetin de bir anlamı olmadığını fark ederler. Zira,
erkeğin tavırlarında bir değişiklik olmamıştır. Bir süre sonra
kadında yavaş yavaş kendine güven kaybı başlar.
Bu güven kaybı beraberinde, bir boş vermişlik getirir ve evli
erkeklerin temel şikayeti olan, “Bu kadın tapuyu alıp, çocuğu da
yaptıktan sonra kendini saldı” durumu ortaya çıkar. İlgisizlik ve
ilgisizlik sonucu kendini salma kısırdöngüsünü kıracak olan gene
kadındır.
Güzel giyindiği ve bakımlı olduğu bir gün kendisine atılan bir laf,
ya da bir bakış, kadını harekete geçirir ve hâlâ erkekler
tarafından beğenilen bir kadın olduğunu önce kendine ispatlamak
ister.
Araştırmalar göstermektedir ki, kendisinden hâlâ iş çıktığını
ispatlamaya çalışan kadınlar eşlerini genelde en yakınlarındaki
erkeklerle aldatırlar. Çalışıyorsa iş arkadaşları ile, çalışmıyorsa
da kocasının arkadaşları ile.
Aldatma sebebi “özgüven kazanmak” olan kadınların eylemlerine
buldukları gerekçe cümleleri aşağıdaki gibidir:
• Ne yapsam, dönüp bakmıyordu, ben de dönüp bana bakanını
buldum!
• Bana, göğüslerimin küçük olduğunu söylüyordu, değilmiş.
• Benimle hiç ilgilenmiyordu, ben de ilgileneni buldum.
• Kendime olan güvenimi yenilemek istedim, birden fazla erkek
tarafından arzulanmak hiç de fena sayılmaz.
• Yıllar sona bana kur yapıldı, cevap vermeyip de ne
yapacaktım.